Askerlik yazı dizisine UBP ile devam ediyoruz… UBP Lefkoşa Gençlik Kolları Başkanı, Avukat Saffet Nadiri

• “Askerlik konusunu gençliğin bir sorunu olarak değerlendirmiyorum. Ancak askerlik konusunun gençliğin bir sorunuymuş gibi lanse edildiğini ve bu yönde bir algı operasyonu yapıldığını düşünüyorum”

• “Ülkemizde icra edilmekte olan askerlik görevi günümüzde üniversite mezunları için 12 ay ile üniversite mezunu olmayan gençler için 15 ay süre ile sınırlıdır. İnsan hayatında 12 aylık bir süre veya 15 aylık bir süre çok uzun bir süre değildir”

• “Vicdanı ret konusunda ne anayasamızda ne de herhangi bir yasal düzenleme de bu yönde bir düzenlemenin olmadığı bilinciyle az önce de değindiğim gibi bence askerlik bir sorun değil bir kazanım olarak görülmelidir”

• “Vicdanı ret yönünde bir düzenleme yapıldığı takdirde askerlikten bu kadar korkutulan gençlerimize böyle bir seçme hakkı verilmesi halinde kimse askere gitmek istemeyecek ve ilerleyen yıllarda genç suçlu oranlarında artış olacaktır”

Ayşe GÜLER

UBP Lefkoşa Gençlik Kolları Başkanı, Avukat Saffet Nadiri askerlik konusunun gençliğin bir sorunu olmadığını ancak ‘sorunmuş gibi lanse edildiğini’, bu yönde bir algı operasyonu yapıldığını savundu.
“Türkiye'nin doğusunda askere gittiğinizi düşünecek olursak hem soğuk iklim koşulları hem de terör olayları göz önünde bulundurursak ülkemizde askerliğin o kadar da zor olmadığı hususunda herkesin hem fikir olacağını düşünüyorum” diyen Nadiri, gençliğin eğitim başta olmak üzere sosyal hayatta karşılaştıkları uyuşturucu gibi çok daha ciddi sorunları olduğunu kaydetti.

Nadiri, ülkemizde vicdanı ret yönünde bir düzenleme yapıldığı takdirde ise kimsenin askere gitmek istemeyeceğini, ilerleyen yıllarda da genç suçlu oranlarında artış olacağını öne sürdü.

Öte yandan devletin tamamen profesyonel askerlik statüsüne geçebilecek maddi imkanının da günümüz koşullarında mümkün olmadığı inancında olduğunu ifade eden Nadiri, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde birçok uzman asker mevcut olduğunu sözlerine ekledi.

“Gençlerin askerlik ile ilgili değil, uyuşturucu gibi çok daha ciddi sorunları var….”

• Askerlik konusunu gençliğin bir sorunu olarak görüyor musunuz? Neden?
• “Askerlik konusunu gençliğin bir sorunu olarak değerlendirmiyorum. Ancak askerlik konusunun gençliğin bir sorunuymuş gibi lanse edildiğini ve bu yönde bir algı operasyonu yapıldığını ayrıca gençliğin eğitim başta olmak üzere sosyal hayatta karşılaştıkları uyuşturucu gibi çok daha ciddi sorunları olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizde icra edilmekte olan askerlik görevi günümüzde üniversite mezunları için 12 ay ile üniversite mezunu olmayan gençler için 15 ay süre ile sınırlıdır. İnsan hayatında 12 aylık bir süre veya 15 aylık bir süre çok uzun bir süre değildir. Ve yine yapılan bir çok yasa değişikliğiyle yurt dışında eğitim alan gençlerimiz veya gerek yurt içinde gerekse yurt dışında akademik kariyeri seçen gençlerimiz için ise bedelli askerlik yapma imkanı sağlanmaktadır. Yani anlaşılan o dur ki bu süreler hem günümüz sosyo-ekonomik yapısına hem de günün koşullarına uyarlanmaktadır. Belki de 2020 yılına gelindiğinde yeni yasal düzenlemeler yapılarak askerlik görevi 6 aya indirgenecektir.  Büyüklerimizden dinlediğimiz anılardan anladığımız kadarıyla 1980'lerin sonuna kadar askerlik süresi çok daha uzun sürelerden ibaretti. 1990'ların sonuna 2000'li yılların başına kadar ise 24 ay gibi bir süreydi ve 2000'li yıllardan bu yana ise az önce de söylediğim gibi 12-15 ay gibi bir süredir. Kaldı ki yine büyüklerimizden öğrendiğimiz kadarıyla şu an askeri kamplardaki olanakların hiç birine sahip değildiler. Ben 2006 yılı Ağustos ayında takribi 200 kişi ile birlikte askere gittim ve her gün eğitim sonrası bu iki yüz kişi duş alıyor ve yemeklerini yedikten sonra  klimalı odalarda uyuyordu. 6 haftalık Gülseren eğitim kampında her çarşamba öğlen ailemiz ile birlikte yemek yiyorduk ve her cuma öğleden sonra mesai bitiminde hafta sonunu geçirmek üzere evimize gidiyorduk. 6 haftanın  42 gün olduğunu düşünecek olursak bunun 12 gününü evimizde geçirdik. Daha sonra birliklerimize ayrıldığımızda ise her hafta bir gece mesai bitiminde yani saat 17:00'de evimize gidiyorduk ve bir sonraki hafta sonu ise Cumartesi pazar yine evimize gidiyorduk bunun yanında 20 veya 30 izin günümüz vardı. Tüm bu söylediklerimden de görüleceği üzere aslında 12 ay yaptığım askerlik görevinde epey bir süre de evimde kaldığım olmuş. Bu gerçekleri göz ardı etmek haksızlık olur inancındayım. Ama o dönem de bana da sorsaydınız bende evet askerlik çok zor, disipline alışmak çok zor, bu süre nasıl geçecek, yemeklere alışmak çok zor gibi isyankar bir  sorgulamayı duyabilirdiniz. Ama askerlik bittikten ve salim kafayla düşündüğünüzde aslında yapmış olduğumuz bu vatani görevin bir sorun değil de tam aksine hem bu yaşadığımız topraklarda devletimize yapmış olduğumuz ilk katkı olduğunu hem de bu süreçte disipline olmayı öğrendiğimizi anlıyoruz.

Ben hukuk eğitimi aldığım 2000'li yıllarda üniversitedeki hocalarımdan öğrendiğim ve daha sonraları da şahsen merak edip araştırmam üzerine öğrendiğim kadarıyla, bilhassa askerliğin mecburi görev olmaktan çıkarılan Avrupa ülkelerinde genç suçlu oranlarında ciddi artışlar görüldüğünü tespit ettim. Gençlerin hayata atıldıkları  20'li yaşlarda askerlik görevini yerine getirmesi ile ciddi bir disiplin eğitiminden geçmeleri bence sorun olarak algılanmamalıdır tam aksine bir kazanım olarak algılanmalıdır. Her şeyden önce sabah erken kalkıp spor yapmayı ve kahvaltı yapmayı birçok gencimiz askerlik görevini yerine getirirken bedenini disipline etmeyi öğreniyor. Bir çok başarılı iş insanının hayat hikayelerini okuduğumuzda hemen hemen hepsinin sabah erken kalkıp spor yaptıklarını veya işlerine erkenden gittiklerini görüyoruz ve bende bu disiplini askerde kazandım. Genel de sabah 6 gibi ofisime gittiğimde en verimli çalışma saatimin sabah 6 ile 8:30 arasında olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.  Bir de değinmek istediğim bir diğer husus ise ülkemizdeki askerlik görevi birçok ülkeye nazaran çok daha kolay olduğudur. Bugün en yakın komşumuz Türkiye'ye bakacak olursak iller arasındaki mesafeye de bağlı olarak bir genç askerlik görevini yerine getirmek için evinden 100'lerce kilometre uzağa gitmek zorunda kalıyor hatta bazıları deniz aşırı bile giderek ülkemize geliyor ve askerlik görevi boyunca belki de ailesini toplam  2 kere görüyor. Türkiye'nin doğusunda askere gittiğinizi düşünecek olursak hem soğuk iklim koşulları hem de terör olayları göz önünde bulundurursak ülkemizde askerliğin o kadar da zor olmadığı hususunda herkesin hem fikir olacağını düşünüyorum. Hal böyle iken bence askerlik görevi gençlik için bir sorun teşkil etmemelidir.”

“Vicdanı ret yönünde düzenleme yapılırsa, ilerleyen yıllarda genç suçlu oranlarında artış olacaktır”

• Vicdani ret ve profesyonel askerlik konusunda ne düşünüyorsunuz?
• “Vicdanı ret konusunda ne anayasamızda ne de herhangi bir yasal düzenleme de bu yönde bir düzenlemenin olmadığı bilinciyle az önce de değindiğim gibi bence askerlik bir sorun değil bir kazanım olarak görülmelidir. Ama yine yukarıda da değindiğim gibi günün koşulları ne getirir bilemem belki de ileriki yıllarda bu yönde de düzenlemeler yapılır. Ama benim şahsi görüşüm vicdanı ret yönünde bir düzenleme yapıldığı takdirde askerlikten bu kadar korkutulan gençlerimize böyle bir seçme hakkı verilmesi halinde kimse askere gitmek istemeyecek ve ilerleyen yıllarda genç suçlu oranlarında artış olacaktır. Yine profesyonel askerlik konusunda ise Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde tam sayısını bilmesem de birçok uzman asker mevcut olduğunu biliyorum. Ancak devletimizin tamamen profesyonel askerlik statüsüne geçebilecek maddi imkanının da günümüz koşullarında mümkün olmadığı inancından hareketle neden çorba da biz gençlerin de bir kaşık tuzu olmasın.”