“Güneye barış elini bu geceden uzatıyorum”
Seçim sonuçlarının netleşmesi ile 5. Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar zaferini ilan etti, kendisini destekleyen partilere, diğer tüm adaylara ve Türkiye yetkililerine teşekkür etti, güneye "barış elini uzattığını" söyledi
Seçim sonuçlarının netleşmesi ile 5. Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar Sarayönü’nde toplanan destekçilerine hitap etti, "teşekkürlerini" iletti.
Kıbrıs Rum tarafına barış ve anlaşma elini uzattığını da söyleyen Tatar “Kıbrıs Rum Halkı’na barış elini, dostluk elini bu geceden uzatıyorum” dedi.
"Önemli olanın birlik, beraberlik içerisinde KKTC’yi daha iyi günlere taşıyabilmek olduğuna" işaret eden Tatar, seçime katılan tüm adaylarını da kutladı. Seçimde destek evren Erhan Arıklı Ve Fikri Ataoğlu’na da teşekkür ederin Tatar, Rauf Denktaş da ayrıca teşekkür etti.
Hükümet’te çok önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Tatar, Hükümet ortağı Özersay’a da teşekkür etti.
Anavatan Türkiye’ye laf uzatanları da kınadığını söyleyen Tatar, “Ben Cumhurbaşkanı olarak KKTC’yi ileri taşımak için çalışmalarımı yürüteceğim” dedi.
Tatar’ın açıklaması özetle şöyle:
Halkımıza çok teşekkür ediyorum. Halkımız bugün, kendi demokrasisi ile Cumhurbaşkanı seçmiştir. Oy veren, vermeyen herkese teşekkür ediyorum. Kutuplaşmak değil, birlik, beraberlik içerisinde KKTC’yi daha güzel günlere taşıyabilmek bizim için önemli. Bize yakışan budur… Seçimlere katılan diğer adaylara teşekkür ediyorum. Arıklı ve Ataoğlu’na beni destekledikleri için çok teşekkür ediyorum. Rauf Denktaş kardeşime açık desteğinden dolayı ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Pandemiden dolayı olağanüstü koşullarda hükümet ederken çok önemli çalışmalar yaptık. Bu bağlamda Kudret Özersay ve ekibine de teşekkür ediyorum.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Fuat Oktay’a da çok teşekkür ederim. Biz vefalı insanlar olarak, halkımız yaşam mücadelesi verirken her zaman bizim yanımızda olan Türkiye ile birlikte olmaktan övünç ve kıvanç duymaktayız. Seçim malzemesi yapmak için Anavatan Türkiye’ye laf uzatanları reddediyoruz. Ülkeyi ileriye nasıl taşırız bu çalışmalar yürütmek zorundayız.
Yaşam mücadelesi verirken, Kıbrıs Türk halkı 1950’li yıllardan beri toprağına, bayrağına çok önem vermektedir. Gerektiğinde müzakere masasında kırmız çizgilerimizden asla taviz vermeyeceğiz.
Çok şeyler yazıldı, çizildi. Sosyal medyadan neler neler söylendi. Halkın zaferi ile bunu elde etmek, Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve onurlu şekilde yaşama mücadelesine artık birileri saygı duyulmalıdır.
Bizler için önemli olan müzakere masasında ezik değil, başı dik ve onurlu şekilde orada temsil etmesi gerekmektedir.
Anayasa gereği tarafsızlığımı koruyarak, toplumsal barış ve bütünlük içinde dünyada sesinizi duyurmak için çalışmalarımı sürdüreceğim.
Egemenlik meselesi kalıcılık demektir. Çözüm modeli ne isterse olsun bizlerle Türkiye’nin bağını asla koparmayacaklar.
Önemli olan sorumluğumuzun bilinci içerisinde bunları anlayabilmek, tuzaklara düşmemek...
Çözüm uğruna maceraya girmek, egemenliğimizden zafiyete uğratmalarına asla müsaade etmeyeceğiz.
Bu akşam seçimi güneyden izleyenlere sesleniyorum, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varız ama bu anlaşmanın şartlarını Kıbrıs Türk halkı belirleyecektir.
“Bugün tüm dünyaya güzel, anlamlı bir mesaj verildi”
Tatar Sarayönü’nde açıklama yaparken, UBP’nden de Tatar’ın seçim sonrası ilk açıklaması basına servis edildi:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti ve Halkı olarak uzun süredir hazırlandığımız bir demokrasi sınavını bugün başarı ile geride bıraktık. Bu sınavda son sözü halkımız söyledi, notunu verdi ve “yeni bir geleceğe” bizimle birlikte yürümek istediğini ortaya koydu. Öncelikle halkımıza, en derin sevgi, saygı ve takdirlerimi sunarım. Teşekkür ederim. Kıbrıs Türkü her şeyin en iyisini, en güzelini hak ediyor. Bugün tüm dünyaya güzel, anlamlı bir mesaj verildi. Onlara verdiğim her sözü tutacağım; Herkesin Cumhurbaşkanı olmayı, birleştirici, uzlaşmacı bir anlayışla hareket etmeyi, halkımızın içinde, yanında olmayı hep sürdüreceğim. Bir teşekkür de, aileme, beni aday yapan Ulusal Birlik Partisi’ne, destek veren tüm diğer partilere, bana katkı sağlayan gönüllü arkadaşlarıma, ekiplerimize etmek istiyorum. Onlara da şu sözü veriyorum: Vefalı davranacağım, asla nerden geldiğimi unutmayacağım, elbette herkesle bütünleşmeye çalışacağım ama yola kiminle çıktığımı, kiminle bu yollarda yürüdüğümü asla unutmayacağım. Yaşam kalitesi yüksek bir Kıbrıs Türk Halkı, daha ileri bir demokratik yaşam, ertelenen ekonomik ve sosyal reformlarını yapmış, çağdaş bir Devlet yapısı, dünyada hak ettiği yeri alma yolunda emin adımlarla ilerleyen güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için tüm makamlarla el-ele, gönül-gönüle çalışacağım.”
“Kıbrıs Rum Halkı’na barış elini, dostluk elini bu geceden uzatıyorum”
“Türkiye ile ilişkilerimizin daha da ileri taşınmasına, Doğu Akdeniz’deki haklarımızın korunmasına, ekonomik anlamda daha ileri gitmemiz için Türkiye’nin bize desteğinin var olandan iler noktaya taşınmasına, KKTC’nin dünyadaki yerini alması için Türkiye’nin ağırlığını ortaya koymasına özel bir önem vereceğim. Kıbrıs Rum Halkı’na barış elini, dostluk elini bu geceden uzatıyorum. Masaya oturmaya, Kıbrıs konusunu gerçeklere dayalı olarak bir sonuca bağlamaya hazırım. Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasının bölgemize, dünyaya örnek olacağına, her iki halka ve Devlet’e büyük yarar sağlayacağına inanıyorum. Kıbrıs konusunun sonuca bağlanması ile birlikte Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin gelişeceğine yürekten inanıyorum. Eğer Rum-Yunan dostlarımız bölgemizdeki, stratejik, ekonomik ve sosyal dengeleri geleceği göz önünde tutarak doğru okurlarsa ben masaya oturup bir anlaşamaya varmamızın zor olmayacağına inanıyorum. Yok öyle yapmayacaklar, uzlaşmaz tavırlarını sürdüreceklerse bilsinler ki, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Gereken adımları atacak, halkımızın haklarını soruna kadar koruyacağız.”
“Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’ne sesleniyorum: Adil olunuz…”
“Buradan, bu anlamlı gecede Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’ne sesleniyorum: Adil olunuz… Kıbrıs Türk Halkı hiçbir zaman kendi kendini idare etmekten, egemenliğinden vazgeçmeyecektir. Atık kalıpların dışına çıkınız. Farklı düşününüz. Bugüne kadar izlediğiniz yol Kıbrıs’ta bir anlaşma olmasını sağlamadı, tam tersine engelledi… Ben ve ekibim sizlerle birlikte çalışmaya hazırdır. Yeter ki, Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını göz ardı etmeyiniz. Seçim sürecinde de belirttiğim gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın Anayasal görevlerini gereği gibi yerine getirmek için çalışacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın. Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla, Devletin ve toplumun birliğini ve bütünlüğünü temsil eder. Bunu asla aklımdan çıkarmayacağım. Yeminime sadık kalacağım; Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağım Hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağım.”
“Allah yardımcımız olsun. Allah utandırmasın”
“Halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağım. Hükümetlerle, partilerle iyi ilişkiler içinde olacağım. Sivil toplum kuruluşlarımızla diyalog ve işbirliğini görev sayacağım. Toplun tüm kesimlerine yakın duracağım. Kadın ve gençlerimiz için özel çabalarımız olacak… Halkımızı kötü alışkanlıklardan kurtarmak, iyiye, doğruya, güzele yönlendirmek için spora, kültür, sanata gereken desteği mutlaka sağlayacağız. Ekip çalışmasına önem vereceğim. Cumhurbaşkanlığı’nda Devletimizin, ülkemizin ihtiyaçlarına yönelik yeni bir yapılanmaya gitmek istiyoruz. Bunları günü geldikçe halkımızla paylaşacak ve uygulamaya koyacağız. Niyetimiz iyi, kalbimiz temizdir. Allah yardımcımız olsun. Allah utandırmasın. Ben öncelikle halkıma inanarak bu yola çıktım, sonra arkadaşlarıma, partime güvendim. Bir kez daha inandığım halkıma, güvendiğim partime ve arkadaşlarıma, bana destek sağlayan herkese teşekkür ediyor, herkesi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum”.