1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Tekke Bahçesi’ne gizlice gömüldükleri anlatılıyordu…2
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Tekke Bahçesi’ne gizlice gömüldükleri anlatılıyordu…2

A+A-

1963’te Lefkoşa’da bandabuliya yanındaki Uray Sokak’ta acımasızca öldürülerek “kayıp” edilen Yanni ve Gagullu için girişimlerimiz devam ediyor… Yannis Ellinas’ın yeğeni Takis Hacıdimitriu, Genetik Enstitüsü’nde DNA örneği verdi…

 

 

YEĞENİ ANLATIYOR

Ardından bir Kıbrıslırum okurumuz aracılığıyla Gagullu Hanım’ın İngiltere’de yaşayan yeğeni Takis Zahariu bizi bulmuş ve bize onun öyküsünü devamla şöyle anlatmıştı:

Parası ona bir güç veriyordu, bir yandan son derece cömert olan Kakullu, öbür yandan da çok otokratik ve akrabalarına çok talepkar olabiliyordu. Neneme mesaj gönderip Lefkoşa’ya gitmesini ve kendisine bakmasını istiyordu mesela. Nenem de beni de yanına alarak Lefkoşa’nın o büyülü dünyasına götürüyordu. Her sabah, yakındaki camideki Hoca’nın sesiyle uyandırıldığımı hatırlıyorum. Şimdi geriye dönüp baktığımda, asla geri gelmeyecek bu dönem bana bir rüya gibi geliyor...

Bu ziyaretlerimizden birisinde Kakullu bir kriz geçirmiş ve neredeyse ölüyordu. Doktorun ve papazın onun yatakodasına gidişini hatırlıyorum (yayımladığınız resimde balkonlu olan oda) – bu odaya girmeme asla izin verilmezdi. Tabii daha sonra Hoca da onu ziyarete geldi çünkü Kakullu teyze, canını güvenceye almaya inanıyordu! Bu onun sigorta poliçesiydi!

Pek çok kereler, bir günlüğüne gençliğini geri getirebilse tüm servetini seve seve vermeye hazır olduğunu söyleyerek gözyaşları içinde kaldığını hatırlıyorum. Keşke o günlerde daha büyük yaşlarda olsaydım, onunla konuşup onun tüm hikayesini dinleyebilseydim...

Bir kez daha size yazınız için teşekkür ederim. Eylül ayında Kıbrıs’ta olmayı umuyorum ve eşimle birlikte sizi öğle yemeğine davet etmek istiyorum.

En iyi dileklerimle,

Takis Zahariu.”

TAKİS HACIDİMİTRİU’NUN ANLATTIKLARI…

Ardından Gagullu Hanım’ın eşi Yannis Ellinas’ın yeğeni Takis Hacıdimitriu’yla da bir röportaj yapmıştık ve bize hatırladıklarını anlatmıştı… Röportajımızda Takis Hacıdimitriu, şöyle demişti:

“SORU: “Kayıp” akrabalarınız Gagullu ve Yannis’ten de bahsedelim biraz isterseniz…

TAKİS HACIDİMİTRİU: Yannis bizim akrabamızdı. Omorfolu’ydu – Yannis Ellinas. Annesinin adı Kalomira. Ninemin yakın bir akrabasıydılar ve Yannis’in annesi Kalomira ile annem çok yakındılar. Annemin adı Evru… Omorfolu terziydi annem. Babam bandabuliya bölgesinde çalışırken, Yannis ve Gagullu’yla ilişkilerimiz yeniden canlanmıştı. Babamla birlikte Yannis Dayı’ya giderdik ya da babam beni Yannis Dayı’ya  birşeyler götürmeye ya da bir mesaj iletmeye yollardı. Yannis ve Gagullu’yu kahvehanelerinde ziyaret ederdim, yayınlamıştın bu kahvehanenin resmini, Yannis ve Gagullu’ya aitti bu kahve. Kızkardeşim de, ben de onları çok iyi hatırlıyoruz. Yannis her Pazar evimize gelirdi, bize tatlılar getirirdi ve o günlerde bu çok büyük bir lükstü! Pırıl pırıl Raleigh bisikletiyle gelirdi Pazar günleri evimize, elinde tatlı paketiyle… Ben o bisiklete hayranlıkla bakardım…

Yannis’le ilgili hatırladığım bir başka şey de şudur: Atina’da öğrenciydim, Gagullu hasta olmuştu, Dr. Melevros idi ona bakan, pek çok Kıbrıslıtürk hastası vardı Dr. Melevros’un, Omorfo bölgesinden, Elye’den… Pendaya Hastanesi’nde bakardı – çok iyi ilişkileri vardı Kıbrıslıtürkler’le.

Dr. Melevros bir dönem kaçırılmıştı, esir alınmıştı ve Kıbrıslıtürk arkadaşları buna çok üzülmüştü o günlerde. Daha sonra serbest bırakılmıştı…

Gagullu hastaydı, Melevros ona bakıyordu…

Ben Atina’da öğrenciyken, Yannis ve Gagullu Atina’ya gelmişti, ayakları için bir tedaviye gelmişti… Sen de bahsetmiştin yazında ayaklarında sızılar vardı ve daha sonra yatalak olacaktı…

Kızkardeşim bir kitap yayınladı “Doğu Akdeniz” diye, Devlet Ödülü kazandı bu kitap. Şimdi İngilizce’ye de çevrilmiş olan çok önemli bir kitaptır bu – çeviri tamamlandı ama henüz İngilizce olarak yayımlanmadı. Bu kitap çok önemli olarak görülüyor… Orada bir bölüm var onlarla ilgili. Kızkardeşim Lefkoşa’yı çok sever, arabasıyla Lefkoşa’yı dolaşmaya giderdi. 1963 olayları başlamadan hemen önce Yannis, kızkardeşime “Bu tarafa gelmekten vazgeç, burası artık tehlikeli oldu” demişti. Tehlikenin kokusunu almıştı Yannis… Kitapta var bu…

Olaylar patlak verdikten sonra Yannis ile Gagullu’nun öldürülmüş olduğu haberi gelmişti bize. Bu çok üzücü bir şeydi bizim için…

SORU: Hiç fotoğrafları yok mudur?

TAKİS HACIDİMİTRİU: Maalesef o günlerde fotoğraf çektirmek büyük olaydı, şimdiki gibi değildi, maalesef bizde fotoğrafları yoktur.

Ancak o kadar güçlü biçimde belleğime kazındılar ki, yüzlerini çok iyi hatırlıyorum…

Son olarak dayımı yani annemin kardeşini bir gün banka aramıştı – Yannis’in hesabındaki birkaç yüz lira ona miras kalmıştı. Hristos Akridas idi dayımın adı. Yannis’den ailemize miras kalmıştı bu birkaç yüz lira…

İşte üzücü hikayesi Yannis’le Gagullu’nun böyle… Tüm hayatları boyunca Kıbrıslıtürkler’le birlikte barış ve huzur içinde yaşamış bir çifttiler, Lefkoşa’da Ayasofya’da kalıyorlardı – neler yaşanmış olduğunu, nasıl öldürüldüklerini senden öğrendik. Sanırım onları öldürmelerinin nedeni milliyetlerinden çok onları soyma hedefiydi… Orada savunmasız insanlardı – elbette Kıbrıslırum oldukları için de kolay hedeftiler. Ancak Yannis ve Gagullu herhangi bir siyasi olaya karışmamıştı – ikisi de yaşlı ve hasta insanlardı ve hiçbir zaman yaşadıkları evden ayrılmak istememişlerdi, orada kalmışlardı.

SORU: Yannis kaçmaya çalıştı, evinden Han’ın içine atlayınca bacağı kırıldı, sürüne sürüne hanın içinden geçerek yola çıktı ama onu yakalayıp sokak ortasında vurdu bazı Kıbrıslıtürkler. Sonra da Gagullu’yu yatağında öldürdüler…

TAKİS HACIDİMİTRİU: Sanırım onları öldürenler fanatiklerdi, hem Kıbrıslırum oldukları için, hem de soygun amaçlı öldürüldüler.

Üzücü hikaye bu… Gerçekten de çok duygulanmıştım Gagullu ve Yannis’in hikayesini senin kaleme alıp yayımladığını görünce – böylece hatıraları yitip gitmedi… Onlar da Kıbrıs tarihinin parçasıdır ve Kıbrıs’ın tarihi her bir bireyin tarihinin toplamından oluşur. Kıbrıs’ın trajik tarihini kaleme alıyorsun sen…

SORU: Gagullu’nun ailesi Anadolu’dan Kıbrıs’a geldiği ve evde yalnızca Türkçe konuşulduğu için herhalde bandabuliya civarına yerleştiydiler, Türkçe konuşulan bir bölgeye… Nestillu’nun yani Gagullu’nun kızkardeşinin torunu evde yalnızca Türkçe konuşulduğunu hatırlıyor… Sonra Nestillu 12 yaşındayken Yalusa’ya (Yeni Erenköy) taşınmış aile…

TAKİS HACIDİMİTRİU: Evet, bunları yazdıklarından okuduk…”

TEKKE BAHÇESİ’NDE GÖMÜLÜ OLABİLİRLER…

Yaptığımız araştırmalar sonucunda Yannis ve Gagullu Ellinas’ın Tekke Bahçesi’nde gömülmüş olabileceklerini de okurlarımız ve bazı şahitler vasıtasıyla öğrenmiştik…

Bilindiği gibi Kayıplar Komitesi geçen yıl Tekke Bahçesi’nde isimsiz mezarlarda ve Tekke Bahçesi dışındaki bazı noktalarda kazılar yürütmüş ve bazı “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşmıştı…

Şimdi bu “kayıplar” DNA kimlik tespiti için sırada…

Takis Hacıdimitriu’nun Yannis Ellinas için DNA örneği vermesini bu yüzden sağlamak istedik… Gagullu Hanım için DNA örneği verilmesi için de uğraşıyoruz… Eğer bulunurlarsa, onlarla eşleşecek birer DNA örneği olsun diye…

Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum okurlarımıza Yanni ve Gagullu’nun hazin öyküsünü ortaya çıkarmamıza, akrabalarını bulmamıza, olası gömü yerleri hakkında bildiklerini paylaşarak bizi aydınlatmaya devam etmeleri nedeniyle yürekten teşekkür ederiz…

 

 

Bu yazı toplam 2286 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar