1.3 milyon TL cezanın, 338 bin TL’si toplandı
Çalışma Dairesi tarafından ülke genelinde yapılan denetimler arttı, teftişler sonrası yasalara uymayan işletmelere kesilen para cezalarındaki rakamlar da yükseldi, buna karşın devletin kasasına giren miktar her geçen yıl düştü…
Fehime ALASYA
Çalışma Dairesi tarafından ülke genelinde yapılan denetimler arttı, teftişler sonrası yasalara uymayan işletmelere kesilen para cezalarındaki rakamlar da yükseldi, buna karşın devletin kasasına giren miktar her geçen yıl azaldı.
Çalışma Dairesi Müdürlüğü Aylık Faaliyet Raporlarına yansıyan verilerde, 2017 yılında 845 bin 209 TL kesilen idari para cezasına karşın tahsil edilen para ı 495 bin 71 TL olurken, 2018 yılı eylül ayına dek ise 1 Milyon 379 bin TL para cezasına karşın, 338 bin 625 TL tahsil edilebildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanlarından Türkay Tokel ve Aziz Gürpınar para cezalarının tahsilinde geçmiş yıllardan beridir sıkıntı yaşandığını ifade ederek, sistemdeki bazı sıkıntıları işaret ettiler.
2017 yılında yapılan teftişlerin toplamında 845 bin 209 TL idari para cezası kesilirken, bu rakam geçtiğimiz yıl (2018’de) bin Milyon 379 bin TL’ye yükseldi. Artan para cezalarına karşın tahsil edilen para cezalarında ise düşüş yaşandı.
Kesilen idari para cezası dökümlerinde ise ‘Çalışma İzinsiz İşçi’, ‘İş Kazası Geç Bildirimi’ ve ‘İş Yasası’na Aykırı Diğer Hususlar’ kalemleri ayrı ayrı yer aldı.
Buna göre 2017 yılında işletmelere en çok para cezası kesilen konu ‘Çalışma İzinsiz İşçi’ olurken, geçtiğimiz yıl ilk sırayı ‘İş Kazası Geç Bildirimi’ aldı.
KESİLEN PARA CEZALARI VE TAHSİLATLAR:
YIL 2017: Kesilen İdari Para Cezası: 845 bin 209 TL, Tahsil Edilen Para Cezası: 495 bin 71 TL,
YIL 2018: (Eylül ayına dek) Kesilen İdari Para Cezası: 1 Milyon 379 bin TL, Tahsil Edilen rakam: 338 bin 625 TL.
2018’de en fazla ceza miktarı ‘Çalışma İzinsiz İşçi’ alanında
Geçtiğimiz yıl, eylül ayına dek yapılan teftişlerin toplamında 1 Milyon 379 bin TL idari para cezası kesilirken bu rakamın 1 Milyon 212 bin TL’sini ‘Çalışma İzinsiz İşçi’ alanı, 155 bin TL’sini ‘İş Yasası’na Aykırı Diğer Hususlar’ alanı, 11 bin TL’sini ise ‘İş Kazası Geç Bildirimi’ alanları oluşturdu.
Kesilen 845 bin 209 TL idari para cezasına karşın sadece 338 bin 625 TL ceza tahsil edildi.
Tahsil edilen kalemler sıralamasında da ilk sırayı ‘Çalışma İzinsiz İşçi’ alırken, en fazla tahsilât 284 bin 530 TL ile burada gerçekleşti. En az ceza tahsilâtı ise 44 bin TL ile ‘İş Yasası’na Aykırı Diğer Hususlar’ oldu.
‘İş Kazası Geç Bildirimi’ 2017’de başı çekti
2017 yılında yapılan 12 aylık teftişin toplamında ise 845 bin 209 TL idari para cezası kesildi. Bu ceza miktarına karşın 495 bin TL tahsilât yapıldığı kayıtlara geçti.
Bu yılda yapılan teftişlerde en fazla ceza miktarı ise ‘İş Kazası Geç Bildirimi’ne kesilirken, tahsil edilen en az rakam ise yine bu kalemde görüldü.
İşaretler ‘kadro eksikliği’ yönünde
Para cezalarının tahsilinde geçmiş yıllardan beridir sıkıntı yaşandığını ifade eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanlarından Türkay Tokel ve Aziz Gürpınar ise, sistemdeki bazı sıkıntıları belirterek ‘kadro eksikliğini’ işaret etti.
2009- 2011 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı görevini yürüten Türkay Tokel, para cezalarının tahsil edilememesini değerlendirirken “Yazarsınız yazarsınız hepsi dosyada durur, mahkeme devam eder, uzun yıllar alır, en sonunda bir af çıkarılır, ödemeleri gereken ceza kapanır gider ve bu böyle devam eder…” ifadelerini kullandı.
Eski bakanlardan Aziz Gürpınar ise “Tahsilâtın hızlanması bence para cezalarının kamu alacağına dönüştürülmesi yönteminin işletilmesiyle mümkün olacaktır” dedi.
İŞARETLER ‘KADRO EKSİKLİĞİ’ YÖNÜNDE:
Aziz Gürpınar: “İşverenler gönüllü ödeme konusunda istekli değil, yargıya havale edilen süreçte de gerek Dairenin kadro eksikliğinden gerekse yargı sisteminin kendi sıkıntılarından ötürü sistem tam olarak çalışmıyor. Tahsilâtın hızlanması bence para cezalarının kamu alacağına dönüştürülmesi yönteminin işletilmesiyle mümkün olacaktır.”
Türkay Tokel: “Yazarsınız yazarsınız hepsi dosyada durur, mahkeme devam eder, uzun yıllar alır, en sonunda bir af çıkarılır, ödemeleri gereken ceza kapanır gider ve bu böyle devam eder… Bazı sektörler çok büyük hızla gelişiyor fakat kadrolar yine aynı…”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanlarından Aziz Gürpınar:
“Tahsilâtın hızlanması kamu alacağına dönüşmesiyle pratik olacaktır”
2013-2015 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı görevini yürüten Aziz Gürpınar, idari para cezası ve tahsil edilen para cezalarının geçmiş dönemde de farklılıklar gösterdiğini anlatarak, yargının ağır işleyişi ve Çalışma Dairesi’ndeki kadro eksikliğini işaret etti.
Gürpınar, YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Tahsilât farkı eskiden de var olan bir husustu. Bu durumda Yasaya göre para cezaları ödenmemesi halinde mahkemeye intikal ettiriliyordu. Fakat genel olarak yargıdaki süreçlerin uzaması, çok geç sonuçlanması gibi sıkıntılar buraya da yansıyordu. Dairenin personel eksikliği de eklenince bu süreç iyice uzamaktaydı. Buna etkinlik kazandırabilmek için tahsil edilemeyen para cezalarının kamu alacağına dönüştürülüp Vergi Dairesi aracılığıyla tahsil edilmesini sağlamak amacıyla, 2015 yılında İş Yasası’nda bir tadilat gerçekleştirmiştik. Ancak kesilen ve tahsil edilen idari para cezalarına bakıldığında bu yöntemin de tıkandığı anlaşılıyor. Bu yeni sistemin niye tıkandığını bilmiyorum. Çalışma Dairesi veya Vergi Dairesinden kaynaklanıyor olabilir.
İşverenler gönüllü ödeme konusunda istekli değil, yargıya havale edilen süreçte de gerek Dairenin kadro eksikliğinden gerekse yargı sisteminin kendi sıkıntılarından ötürü sistem tam olarak çalışmıyor.
Çalışma Dairesinin asli görevi para tahsil etmek değildir. Tahsilâtın hızlanması bence para cezalarının kamu alacağına dönüştürülmesi yönteminin işletilmesiyle mümkün olacaktır. Bu konuda yeterli yasal altyapı İş Yasası’nda ve Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası’nda mevcuttur.”
2009- 2011 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı görevini yürüten Türkay Tokel:
“Kadro yetersizliği çok büyük etken, e-devlet ile önlenebilir”
Cezaların yazılmasına rağmen hepsinin ‘dosyada durduğunu’, yargıya taşınan dosyaların ise uzun süre devam ettiğinden dert yanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanlarından Türkay Tokel, ödenmesi gereken cezaların çıkarılan aflarla kapandığını da savunarak, takip edilen bu sistemi eleştirdi.
Tokel, açıklamasında şunlara yer verdi:
“Kesilen cezalar müfettişlerin baskınları, kontrolleri neticesinde, usulsüz, izinsiz yapılan işlerle ilgili kesilen cezalardır. Geçmişten de gelen sınırlı bir kadro vardı. Nüfusa oranla 8-10 müfettişle adanın tamamındaki çalışma yerlerini, ayrıntılı olarak denetlemek kolay değildi. Kaldı ki bu müfettişlerin bir kısmı kadrolu dahi değildi. Bu dar kadro içerinde sayıyı arttırmak için bu sayıya katmıştık. Bu sayıyla sadece Lefkoşa’yı dahi yetiştirmezsiniz kaldı ki altı ilçe vardır. Bana göre bu kontroller ve denetimlerin gereği gibi yapılması için bu kadro arttırılmalı. Kadrosuz insanlarında yetkisi arttırılmalı.
Bu cezalar kesilir ve karşı işletmenin kendini yasal olarak savunmak için mahkemeye başvurma hakkı var. Mahkemeler de çok yoğun, bu süreç ardından maliyenin tahsil etmesi, çok uzun süreç alıyor.
Kaldı ki örneğin on bin TL ceza kesildi, maliyenin de bunun peşine düşecek zamanı yok.
Cezalar kolay kolay ödenmiyor. Ancak yeni iş gücü veya yabancı iş gücü için talepte bulunursa ortaya çıkar, cezaya çarptırılırı ve öder.
İşin özeti, kesilen cezanın gününde, zamanında tahsil edilebilmesi için e-devletten ciddi şekilde faydalanmamız gerek. İster Maliye, ister Çalışma Dairesi’nde, muhatap olduğu dairelerde takibe alınacak. Aksi takdirde 40 sene daha böyle devam ederiz.”
“Paranın tahsilini maliye yapar”
“Biz teftiş yaparız, raporlarımızı yazarız, ceza yazarız, daireye gelinir, raporlar hazırlanır, bir süre itiraz iççin beklenir, itiraz gelirse daire bünyesindeki avukat konuyu ele alır, gelmezse iş maliyeye havale edilir, paranın tahsilini maliye yapar. Maliye kadrosu yeterliyse ve tahsilâtların üzerine giderse yapar.
Devlet dairelerindeki kadro yetersizliği veya kadrosuz çalışanlardaki yetkisizlik, bu tahsilatın yapılamamasına çok büyük etkendir.”
“En sonunda bir af çıkarılır…”
“Zamanımda denetimler de kısıtlı kadrodan ötürü azdı, bu yüzden cezalar da azdı. Tahsilât konusunda yetersiz kalınıyordu. Şimdi de bu fark giderek artıyor çünkü bazı sektörler çok büyük hızla gelişiyor fakat kadrolar yine aynı…
Şimdi inşaat sektörü çok arttı, gerek izinsiz çalışan, gerekse iş kazaları çok hızlı gelişti ve beraberinde birçok sorun getirdi.
Yazarsınız yazarsınız hepsi dosyada durur, mahkeme devam eder, uzun yıllar alır, en sonunda bir af çıkarılır, ödemeleri gereken ceza kapanır gider ve bu böyle devam eder…”