
1 ayda 100 Euro kayıp
Hayat pahalılığı oranının altında belirlenen asgari ücrete, bir de TL darbesi geldi. Belirlendiği günkü kurla 1000€ olarak kayıtlara geçen ve iktidar tarafından “fazla” olarak nitelendirilen asgari ücret, sadece 1 ayda 100€; yani 4 bin TL değer kaybetti.
Serap ŞAHİN
Asgari ücret masasının, 2025 yılının ilk asgari ücretini tartışmalı olarak brüt 43 bin 469 net ise 37 bin 818 TL olarak belirlendiği 30 Ocak tarihinden bu yana Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesiyle eridi. Sadece 1 ayı aşkın bir sürede asgari ücret Dolar bazında yüzde 2,48, Sterlin bazında yüzde 6,43 ve Euro bazında ise yüzde 7,22 değer kaybına uğradı.
Asgari ücreti itirazlara rağmen hayat pahalılığı oranının altında yüzde 7,5 olarak belirleyen Hükümet kanadı, asgari ücret konusunda Kıbrıs’ın güneyini geçtiğimizi ve asgari ücretle çalışan KKTC vatandaşlarına mart ayından itibaren maaş ve prim desteği verileceğini açıklamıştı ancak verilen sözler
havada kaldı.
Asgari ücret ve yerli istihdamı desteklemeye yönelik fonda yaşanan gelişmelerle ilgili Başbakanlık önünde açıklama yapan Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, asgari ücretin Euro bazında değer kaybettiğini ve hükümetin verdiği sözleri yerine getirmediğini belirtti. Serdaroğlu, işçilere verilen prim desteği sözlerini de hatırlatarak “Ne oldu o para?” sorusunu sordu.
TL’nin döviz karşısındaki değer kaybı ile ilgili YENİDÜZEN’e konuşan ekonomistler ise ABD Başkanı Trump'ın ekonomik öngörüleri, Suriye'deki belirsizlikler ve Merkez Bankası'nın faiz indirimleriyle ilişkili olduğunu ifade ettiler.
Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam, Türkiye'deki enflasyon oranlarının gerçekte daha yüksek olduğunu ve bunun TL'nin döviz karşısındaki değer kaybından kaynaklandığını belirtti.
Ekonomist Erdal Güryay ise Merkez Bankası'nın faiz indiriminin devam edeceğini ve bunun TL üzerindeki değer kaybını etkilediğini söyledi. Güryay, maliye politikalarının da dövizdeki değişim üzerinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.
Hür-İş Federasyonu Ahmet Serdaroğlu:
‘Asgari ücret 920 Euro oldu, 100 Euro kaybettik”
Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu Başbakanlık önünde yaptığı açıklamada, “Zarara uğratılan fonla asgari ücret üzerinden siyaset yapıyorlar. Asgari ücreti düşük oranda versinler diye işverenleri de kandırıyorlar.” dedi.
Çalışma Bakanlığı’nın asgari ücret mahkemesinde yaptığı itirazları gördüklerinde hayrete düştüklerini söyleyen Serdaroğlu, “Mahkemeye, ‘Bütün ekonomik koşullara ve verilere dikkat ederek son derece titizlikle yüzde 7,5’i belirledik, yasaların emrettiği maddelere uyduk’ diyorlar. Bizim yaptığımız müracaatın asılsız olduğunu ve geri çekmemiz gerektiğini söylüyorlar. İtirazda, ‘Aksi takdirde bu ara emri verilirse asgari ücret geriye gidecek ve insanların cebinde para kalmayacak’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Serdaroğlu, “Asgari ücret masasında ‘Asgari ücret 1000 Euro oldu, güneyi geçtik’ diyordunuz. An itibarıyla güney bizi geçti. Euro 40 TL oldu, asgari ücret 37 bin TL. Şu an 920 Euro ediyor. 100 Euro kaybettik, bu da 4 bin TL demek. 4 bin TL’yi verin bize, onu da veremezsiniz ancak söz verirsiniz” dedi.
Çalışma Bakanı’nın işten durdurmaları önlemek için yüzde 7,5’lik artış yaptıklarını ve prim desteği vereceklerini söylediğini hatırlatan Serdaroğlu, “İşçilere nakit para vereceklerdi, ne oldu bu para? Onu da vermediler. KKTC vatandaşlarına yüzde 80 prim desteği vereceklerini söylediler. Başbakan geçen gün kadınlara da yüzde 100 prim desteği vereceklerini açıkladı. Hangi birini verecekler? Bu hesaplamaları kim yapıyor?” diye sordu.
Yanlış hesaplanan asgari ücretin bir sonraki artışlara da yansıyacağını ve ciddi bir alım gücü düşüklüğüne neden olacağını vurgulayan Serdaroğlu, hükümetin verdiği sözleri yerine getirmediğini söyledi.
Ekonomist ve Vergi Uzmanı Göksel Saydam:
“Enflasyonun 2 civarlarında olduğu söylese de gerçekte fiyat artışları daha fazla”
Ekonomist ve vergi uzmanı Göksel Saydam, Türkiye’deki parasal yönetimlerin önemine dikkat çekerek, "Türkiye’de hâlâ tam bir istikrar yok, siyasiler pembe tablo çiziyorlar ancak gerçekte çarşıya çıktıklarında halkın durumu farklı. Türkiye’deki enflasyon oranları, hayat pahalılığı hızla artıyor. İstatistik kurumları, enflasyonun 2 civarlarında olduğunu söylese de gerçekte fiyat artışları daha fazla. Bu durum, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybından kaynaklanıyor." dedi. Kıbrıs’ın kuzeyinde de aynı durumun yaşandığını kaydetti.
Saydam dövizdeki yükselişin, ABD Başkanı Trump'ın ekonomik öngörüleri, Suriye’deki belirsizlikler ve Türkiye Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinden kaynaklandığını ifade etti.
Merkez Bankası'nın yıl sonuna kadar enflasyonu yüzde 30 civarına çekmeyi hedeflediğini belirten Saydam, “Gerçekte bu maalesef hiç de öyle değildir.” yorumunu yaptı.
Saydam, kur farklarının etkisiyle ithalat maliyetlerinin arttığına işaret etti, "Örneğin, bir yıl önce doları 30'dan alırken şimdi 36-37'den alıyoruz. Euro’nun kuru da bir haftada 40’a fırladı." dedi.
Ekonomist Erdal Güryay:
“Merkez Bankası'nın faiz indiriminin devam edeceğini düşünüyorum"
Ekonomist Erdal Güryay, Türk Lirası’ndaki değer kaybını etkileyen birçok faktör olduğunu belirtti. Güryay, son dönemdeki gelişmelerin, Merkez Bankası'nın faiz indirimine devam etmesinin etkisiyle de görüldüğünü ifade etti. "Faiz indiriminin devam edeceği öngörüsü ve dünyadaki karışıklıklar Türk Lirası'nın değer kaybına ve dövizin değer kazanmasına yol açıyor" diyen Güryay, Merkez Bankası'nın atacağı adımların büyük önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, maliye politikalarının da dövizdeki değişimde önemli bir rol oynadığını dile getiren Güryay, "Türkiye’de maliye politikalarıyla ilgili atılacak adımlar da etkili olacaktır. Merkez Bankası'nın faiz indiriminin devam edeceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
