1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 10 YILDA 60’A YAKIN RESTORASYON PROJESİ
10 YILDA 60’A YAKIN RESTORASYON PROJESİ

10 YILDA 60’A YAKIN RESTORASYON PROJESİ

Kıbrıs sorununun çözümünü beklemeden, adada yaşayan insanlar için önemli bazı sıkıntıların ortadan kaldırılması amacıyla kurulan ve en aktif çalışan teknik komitelerden biri Kültürel Miras Teknik Komitesi… 

A+A-

Kıbrıs sorununun çözümünü beklemeden, adada yaşayan insanlar için önemli bazı sıkıntıların ortadan kaldırılması amacıyla kurulan ve en aktif çalışan teknik komitelerden biri Kültürel Miras Teknik Komitesi… 
Kültürel miras eserlerinin kötü durumundan kurtarılıp adada en fazla ihtiyaç duyulan güven ortamının oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla,2008’de, Güven Yaratıcı Önlemler çerçevesinde, dönemin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum Liderlerinin yönergesiyle oluşturulan iki toplumlu ortak komite, 10 yılda 60’a yakın büyüklü küçüklü restorasyon projesi hayata geçirdi, 40’a yakın proje ise hazırlanma aşamasında. 
Toplam 20 milyon Euro’ya yakın maliyeti olan bu çalışmaları, geçirilen aşamaları, yaşanan süreçleri ve bazı bilinmeyen yönlerini Kültürel Miras Teknik Komitesi Kıbrıslı Türk Eş Başkanı Ali Tuncay ile konuştuk.
Ali Tuncay, kuruluş aşamasından itibaren önceleri üye olarak görev aldığı Kültürel Miras Teknik Komitesi’nde 2013’ten beri eş başkan olarak çalışıyor. İki toplumlu ve iki eş başkanı olan komitenin, 5’i Kıbrıslı Türk, 5’i de Kıbrıslı Rum toplam 10 üyesi var.
DİNİ YAPILARLA BAŞLANDI. ÖNCELİKLİ 40 ESER BELİRLENDİ
TAK’a konuşan Tuncay, geniş bir görev yönergeleri olduğunu ancak, ilk yıllarda çalışmalarını dini yapılarla sınırlandırdıklarını; Adanın Kuzeyinde ve Güneyinde acil müdahale gerektiren cami ve kiliselerle kısıtladıklarını anlattı. 
Tuncay, her iki tarafta gerçekleştirdikleri yoğun temaslar, incelemeler ve durum tespiti neticesinde 2010’da bir öncelikler listesi hazırladıklarını; 40 eserden oluşan bu listenin 26’sının Rumlar tarafından önerilen kuzeydeki, 14’ünün de Türklerin önerdiği güneydeki eserler olduğunu ifade etti.
Her iki tarafın üzerinde uzlaştığı bir çalışma yöntemi ve mekanizma oluşturarak, uygulamaları UNDP aracılığıyla yapmaya başladıklarını, ilk projelerini 2012’den itibaren hayata geçirdiklerini, 2014’e kadar küçük küçük pilot projeler, kilise ve camilerle, bir öğrenme süreci de yaşadıklarını anlattı. 

HAMAMLAR, KALELER GİBİ DİNİ OLMAYAN ESERLERE YÖNELİŞ
Tuncay, 2014’ten itibaren strateji değişikliğine giderek, daha büyük eserlere; hamamlar, kaleler gibi dini olmayan eserlere de yönelmeye başladıklarını; Mağusa’da Othello Kalesi, Baf’ta hamamların restorasyonunun bu anlamdaki ilk projeleri olduğunu ve sürecin genişleyerek ilerlediğini anlattı.
Bu süreçte finansman ihtiyacının gündeme geldiğine işaret eden Tuncay, komitenin projelerine ilk finansman sağlayanın AB olduğunu anımsattı.

APOSTOLOS ANDREAS MANASTIRI RESTORASYONU… İKİNCİ ETAP İÇİN İHALE SONBAHARA
Tuncay, bu arada, çeşitli “çetrefilli” konularla da ilgilenmeye başladıklarını, tamirini kimin yapacağı uzun yıllar tartışma konusu olan Apostolos Andreas Manastırı’nın restorasyonu için, sonunda ortak bir yol bularak, bu işi Kültürel Miras Teknik Komitesi çerçevesinde birlikte yapmaya karar verdiklerini anlattı.
2012’de komite gündemine alınan ve çalışmalarına 2014’te başlanan restorasyonun ilk etabının 2016’da tamamlandığını anımsatan Tuncay, ikinci etap için ise eylül- ekim aylarında ihale sürecinin başlamasını ümit ettiklerini söyledi.

VAKIFLAR VE KİLİSE FİNANSMANIYLA YAPILAN TEK PROJE…
İlk etapta büyük kilisenin restorasyonunun yapıldığı, ikinci etapta ise çevre düzenlemesi, kutsal suyun aktığı çeşme ve şapelin koruma ve restorasyonunun planlandığını belirten Tuncay, toplam 5 milyon Euro’luk bu projenin, finansmanı Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi ve Güneydeki Rum Ortodoks Kilisesi tarafından karşılanan tek proje olduğuna dikkat çekti. Tuncay, yarısı vakıflar yarısı da kilise tarafından finanse edilen projenin 2019’da tamamlanmasının hedeflendiğini kaydetti.

SIRADA LEFKOŞA SURLARI VAR
Gelinen aşamada, yeni bir öncelikler listesi hazırladıklarını belirten Ali Tuncay, yarısı kuzeyde yarısı da güneyde yer alan 87 eserden oluşan bu listede, Lefkoşa Surları’nın restorasyonunun da bulunduğunu açıkladı.
Tuncay, proje çalışmalarına başlandığını, ilk etapta, surlara büyük zarar verdiğine dikkat çektiği yoğun bitki örtüsünün, bilimsel yöntemlerle temizleneceğini, ardından da mevcut yapının korunmasına yönelik çalışmaların yapılacağını belirtti. Tuncay, alandaki çalışmalara bu yılın sonuna doğru başlamayı umduklarını kaydetti. 
Arkeolojik alanlarda da çalışmalar yapmaya başladıklarını söyleyen Tuncay, Karpaz’da Ayfilon’da arkeolojik kalıntı ve mozaiklerde koruma çalışmalarının yürütüldüğünü, yaz sonuna tamamlanmasının öngörüldüğünü belirtti.

MEZARLIKLARIN TAMİRİNE BAŞLANIYOR
Öte yandan insani bir konu olarak değerlendirdiği, her iki taraftaki mezarlıkların temizliği ve tamirinin de görev yönergeleri kapsamında olduğuna işaret eden Tuncay, ileriki günlerde, pilot projeler belirleyerek çalışmalara başlayacaklarını da açıkladı.

“HEM PAHALI İŞLER, HEM DE EMEK YOĞUN”
Kültürel Miras Teknik Komitesi EşBaşkanı Ali Tuncay, bir soru üzerine, uyumlu, karşılık beklemeden emek veren bir ekibin, çalışmaların ileriye götürülmesinde büyük önem taşıdığını ifade ederken,komitenin çalışma yöntemiyle ilgili bilgiler de aktardı.
“Hem pahalı işler, hem de emek yoğun” diyen Tuncay, şunları kaydetti:
“İki toplumlu bir komiteyiz. Kültürel Miras Teknik Komitesi, doğrudan liderlerin yönergeleri doğrultusunda kurulan ve çalışmalarını bu şekilde yürüten bir yapıdır. Bizim altımızda bir de, her iki tarafın uzmanlarından oluşan danışma kurulumuz var. Projelerimizin şekillenmesine teknik olarak bu danışma kurulu karar verir ve uygulanmasını da gözlemleyip zaman zaman, yapılacaklarla ilgili gerekli tavsiyelerde bulunur.” 
Ali Tuncay, herhangi bir çalışmaya başlamadan önce ilgili yerleşim yerine gidip bölge insanıyla da konuşup görüş ve düşüncelerini aldıklarını, beklentilerini öğrendiklerini ve olumlu bakmaları halinde çalışmalara başladıklarını da anlattı. 

“ELİMİZDE KÜREKLERLE, SÜPÜRGELERLE SEMBOLİK TEMİZLİK YAPTIĞIMIZ DA OLDU”
Tuncay, şöyle devam etti:
“Hepimiz liderler tarafından görevlendirildik ama bu komitede arkadaşlar ek gelir elde etmeden çalışıyoruz. Emekli arkadaşlar da var. Çoğu zaman da kendi cebinden harcayarak sürece katkıda bulunuyorlar. Gerek güneyde gerekse de kuzeyde, cami olsun kilise olsun birçok eserde elimizde küreklerle, süpürgelerle sembolik temizlik yaptığımız da oldu. İnançlı ve karşılık beklemeyen bir ekibimiz var. Hepsine çok teşekkür ederim. Ayrıca liderlere de verdikleri destek için teşekkür etmek lazım.”

“ORTAK KÜLTÜREL MİRASIMIZ, İNSANLIĞIN DA MİRASI…”
Tuncay, “Biz komite çerçevesinde eserlerin kökenine, kime ait olduğuna bakmıyoruz. Tüm bu eserler bizim ortak kültürel mirasımızdır. Ayrıca insanlığın da mirasıdır. Dolayısıyla tüm bu eserler herkesin ziyaret edip kültürel anlamda yararlanabileceği eserlerdir” şeklinde konuştu. 
Karşılaştıkları bazı sıkıntılardan da bahseden Tuncay, halen özellikle Rum tarafında bazı kesimlerin kültürel mirasın korunması konusunu siyasileştirmeye çalışmasından yakındı.

“SİYASİLEŞTİRME ZARAR VERİR”
Rum tarafındaki diplomatik temsilciliklere gönderilen, adanın kuzeyinde “işgal atında olduğu” iddia edilen tarihi eserleri ziyaret etmeleri ve kültürel etkinliklere katılmalarının yasal olmadığı yönündeki notaya atıfta bulunan Tuncay, “ancak son Mağusa Akkule’deki etkinlik gösterdi ki, diplomatik temsilcilikler de dahil, adada yaşayan Kıbrıslı Türkler ile Rumlar, kültürel mirasın siyasileştirilmesinden değil, bu eserleribirlikte kullanmaktan yana”şeklinde konuştu.
Tuncay,“Umarım, Kıbrıslı Rum yetkililer böylesi gereksiz ve her iki taraf arasında ilişkilere zarar verebilecek siyasi yaklaşımlardan uzak dururlar. Bazı kesimlerin uygulamaya çalıştığı siyaset, yıllar boyunca kültürel miras eserlerinin korunmasına değil, tam aksine zarar görmesine hatta yok olmasına hizmet etmektedir” diye de ekledi.

“KOMİTEDEKİ MUHATAPLARIMIZLA UYUMLU ÇALIŞIYORUZ”
Tuncay, komitedeki Rum muhataplarıyla bugüne kadar hep uyumlu çalışmalar yürüttüklerini ve yürütmeye devam edeceklerini vurguladı.
Ali Tuncay, “Komite, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların eşit çerçevede işbirliği yaptığında her iki tarafın da yararına olacak işler de yapabildiğini göstermiştir” şeklinde konuştu.

10 YILDA 60 PROJE HAYATA GEÇİRİLDİ. 40’I HAZIRLANIYOR…TOPLAM MALİYET 20 MİLYON EURO
Ali Tuncay, komitenin 10 yılda 60’a yakın büyüklü küçüklü proje hayata geçirdiğini, 40’a yakın projenin ise hazırlanma aşamasında olduğunu belirtirken, bu çalışmaların toplam maliyetini 20 milyon Euro olarak açıkladı.
Ali Tuncay, restorasyonu tamamlanan bu projelerden 28’inin dini ve dini olmayan yerleri kapsadığını; 30’a yakın dini ibadet yerinde ise basit tamir ve temizlik yapıldığını; 40’a yakın eserin de ya projesinin hazırlandığı ya da hazırlanma aşamasında olduğunu kaydetti.
Tuncay, komitenin başlıca çalışmalarını,Kuzeyde; Othello Kalesi,Akkule Karakapısı, Çifte mazgal, Ortaçağ Kilisesi, Güneyde ise; Baf Türk Hamamı, Denya Camii (Lefkoşa), Evretu Camii (Baf), Çerkez Camii(Limasol), Köprülü Camii (Limasol), Ayanni ve Aynikola camileri ile Tuzla Camii (Larnaka) olarak sıraladı.Yakın zamanda da Tera ve Koççat camilerinde çalışma başlatmayı planladıklarını açıkladı.
AB’den bu 10 yılda 15 milyon Euro katkı aldıklarını, Apostolos Andreas projesinin ise, kilise ve vakıfların 5 milyon Euro’luk ortak finansmanıyla yapıldığını, toplam maliyetin 20 milyon Euro’yu bulduğunu anlattı.
Tuncay, “beklentimiz büyük emek ve mali bütçeyle hayat bulan bu çalışmaların hem devletimiz hem de Kıbrıs Türk halkı tarafından sahiplenilmesi ve korunmasıdır” dedi.

EĞİTİM PROJESİ…
Ali Tuncay, 2019’da hayata geçirmeyi planladıkları bir de ortak eğitim projeleri olduğunu belirtti.
Buradaki amacın, adanın her iki tarafındaki yeni nesillerin, gençlerin karşı tarafın kültürel mirasını tanıması ve saygı göstermesini sağlamak olduğuna işaret eden Tuncay, bu kapsamda interaktif bir web sayfası üzerinden, çocukların ve gençlerin karşılıklı iletişim kurup, eğlenerek öğrenebileceği bazı uygulamalarla, sanal bir ortam yaratmayı hedeflediklerini anlattı.
Tuncay, öte yandan KKTC’de restorasyonunu gerçekleştirdikleri eserlerin, okulların ziyaret programlarına konulması ve öğrencilerin bu eserleri yerinde görerek öğrenmesi için Milli Eğitim ve Kültür Bakanı ile görüştüğünü, önerisinin bakan tarafından olumlu karşılandığını belirtti. 

Bu haber toplam 3360 defa okunmuştur
Etiketler :