Mehmet Gökyiğit, çalışmalarını 10 kategoride topladı, her kategoriden 10 fotoğrafını seçti ve toplamda 100 fotoğrafla AKM’nin duvarlarını renklendirdi

10X10’un çok anlamı var aslında.  FODER derneğinde başkanlığımın 10. yılı bu yıl. Arşivimde biriktirdiğim fotoğraflarımı da 10 kategoriye ayırarak her kategoriden de seçtiğim 10’ar fotoğraf toplamda 100 fotoğraf oluştu bu sergimde.

Aslına bakarsanız 100 fotoğrafla sergi açmak hem güzel hem de riskli. Çünkü ben bu sergiyi oluştururken tamamen kendi zevkime göre seçtim fotoğraflarımı. Bir yarışma kaygısı ile değil. Kendi zevkime göre seçilmesine rağmen çok beğeni alması beni çok mutlu etti açıkçası.
Beni sevindiren en önemli şey çalışmalarım takdir görmüş olmalı ki Limasol Türk Kooperatif Bankası çok kısa bir sürede bana geri döndüler. Tekrar buradan Limasol Türk Kooperatif Bankasına ve tüm yetkililerine teşekkür ederim.

Filiz Uzun
Geçtiğimiz 23 Kasım Pazartesi günü Atatürk Kültür Merkezi’nde Mehmet Gökyiğit harika bir fotoğraf sergisi açılışını yaptı. Davetli olduğum serginin açılışını Cumhurbaşkanı’nın değerli eşleri Sn. Meral Akıncı ve Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Sn. Mehmet Harmancı ayrıca serginin sponsorluğunu yapan Limasol Türk Kooperatif Bankası YK Başkanı Hüseyin Kemaler yaptılar.
Ne yalan söyleyeyim sanatsal aktivitelerde seremonileri pek sevmesem de neyse ki konuşmalar kısa kesilip keyifli bir şekilde yapıldı. Sergi görülmeye değerdi. Bir sanatsever olarak bu kadar seçme fotoğrafı bir arada görmek inanın çok keyif verdi bana.
Sevgili Mehmet Gökyiğit’e bizlere böyle harika bir sergi sunduğu için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Buradan tekrar Kıbrıs’taki tüm kurum ve kuruluşlara Limasol Türk Kooperatif Bankası gibi sanatçılara destek olmalarını öneriyoruz. Ülke ancak sanatla kalkınır. Sanatçı mutlu olursa daha çok üretir üretirse de daha güzel bir ülke oluruz.
Ne olur çirkinlikler kötülükler bitsin artık. Üretelim, paylaşalım, sevelim ve birlik olalım lütfen….

F.U: Mehmet bey sizi tanıyabilir miyiz?
M.G: Ben Mehmet Gökyiğit, 1965 Poli Baf doğumluyum. 1974 sonrası Güzelyurt’a yerleştik.  Liseyi Türk Maarif Koleji’nde bitirdim. Üniversiteyi Boğaziçi Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Elektrik Elektronik bölümünde tamamladım. Daha sonra İngiltere’de Thames Polytechinc Üniversitesi’nde Elektrik Elektronik Mühendisliği ve Greenwich Üniversitesi’nde Elektrik Elektronik Master’ı yaptım. 1996 yılından beridir de Milli Eğitim Bakanlığında Eğitim Kültür Televizyonunda Stüdyo Yayın Sorumlusu olarak görev yapıyorum.
F.U: Fotoğrafa ilginiz ne zaman başladı?
M.G: Fotoğraf merakım ilkokul yıllarımda başladı. O zamanın şartlarında annem ve babama ait fotoğraf makineleriyle fotoğraf çekerdim. Daha sonra ilgim fark edildiğinde bana da bir makine hediye aldılar ve her zaman fotoğraf çektim. O zamanlar 35mm diye tabir edilen filmler kullanarak çekerdik fotoğraflarımızı. Ortaokul, Lise dönemlerime geldiğimde ise inanılmaz bir fotoğraf arşivi elde ettim. Arkadaşlarımı, ailemi ve ilgi duyduğum alanları çekerdim. Kendimi geliştirmek adına o dönemlerde var olan fotoğraf derneği FODER’e 2005 yılında üye oldum. 
FOTOĞRAF VE İNTERNET
F.U: FODER o yıllarda var mıydı?
M.G: Aslında FODER 1992 yılında AVSAD ismi ile kurulmuştu. Ancak bu isim Türkiye’de de olduğundan  2000’li yıllarda adını FODER olarak değiştirdi. Ve şu an yaklaşık 10 yıldır FODER’in başkanlığını ben yapmaktayım.
F.U: Fotoğraf merakı internetin yaygınlaşmasından sonra da arttı zaten değil mi?
M.G: Evet öyle ancak özellikle en çok kullanılan sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’ta nitelikli fotoğraftan çok kişisel fotoğraflar kullanılmaktadır. Facebook aracılığıyla kurulan fotoğraf sayfalarında paylaşılanlar fotoğraf sanatına ilginin artmasına sebep oldu elbette. Bunun yanında İnstagram da  bunu tetikledi diye düşünüyorum. Dünyanın birçok ülkesindeki fotoğrafçının paylaştığı fotoğrafları görebiliyor, feyz alabiliyorsunuz. İnterneti gelişmek adına birçok yönden kullanabiliyorsunuz youtube’da bile fotoğraf hakkında her şeyi videoları ile bulabilirsiniz.
F.U: Yıllardır fotoğraf çeken biri olarak gelişiminize en çok ne katkı sağlar fotoğraf alanında? İyi bir makine mi? Özel bir eğitim mi?
M.G: İyi bir makine gelişiminizi hiçbir şekilde etkilemez bana göre. O çok iyi makineyi nasıl kullanacağınızı tam anlamıyla bilmiyorsanız eğer. Çok pahalı bir makine var elinizde ancak siz tüm fotoğraflarınızı OUTO bölümüyle çekiyorsanız çok anlamı yoktur. Sizin makineye hakim olmanız lazım. Bu da çok meraklı olmakla olur. Çok iyi fotoğrafçılardan yardım almak, fotoğraf dergilerini okumak ve en az ayda bir kez takip etmek. Birçok kriter vardır aslında. Bir derneğe üye olmak mesela gelişiminize çok fazla katkı sağlar. Bir de Temel eğitiminizi tamamladıktan sonra ilgi alanınız olan bir alana yönelmeniz gerekir ve o alanda çalışmalısınız.
NEDEN 10X10
F.U: Şu an açtığınız Fotoğraf sergisinin adının 10X10 olmasının sebebi arşiviniz sanırım.
M.G: Evet 10X10’un çok anlamı var aslında.  FODER derneğinde başkanlığımın 10. yılı bu yıl. Arşivimde biriktirdiğim fotoğraflarımı da 10 kategoriye ayırarak her kategoriden de seçtiğim 10’ar fotoğraf toplamda 100 fotoğraf oluştu bu sergimde.
F.U: 100 fotoğrafın 100’ü de çok dikkat çekiciydi 10 kategoriniz neydi?
M.G: Ben genellikle doğa ve manzara fotoğraflarıyla tanınan bir fotoğrafçıyım. Kategorilerimden biri de doğa, 2. kategorim manzara, 3. kategorim ise uzun pozlama idi. Bu son zamanlarda merak sardığım bir kategori ve inanılmaz güzel fotoğraflar çıkıyor. Kameranın merceğinin daha uzun süre açık kalmasını sağlayarak içeriye daha fazla ışık girmesi sağlanır ve o pozlama süresini artırarak bulut hareketlerini, denizi daha gerçekçi pozlamanızı sağlar. Bir nevi üç boyutlu gibi görünüyor fotoğraflar. Hatta makinenin sabit olması gerekir, çekme kısmına parmağınızla değil de uzaktan kumanda ile basıyorsunuz makinenin hiç sallanmaması  için.
F.U: Diğer kategorileriniz?
M.G: 4. kategori sadece KKTC’de çektiğim fotoğraflardan oluşuyor. Ülkemizin çeşitli yerlerini yansıtan fotoğraf vardı bu kategoride. 5. kategoride seyahat fotoğraflarım vardı. Türkiye, Mısır, İsviçre, Azerbaycan, Yunan Adaları ve Avusturya var. 6. kategori ki sanıyorum sizin de en çok sevdiğiniz fotoğraflardan oluşan ‘Yaşam’ kategorisiydi. Burada insanların çalışma ortamında çekilen fotoğraflardır. Birçok kişinin de en çok beğendiği kategoriydi. Tamamen insanların doğal olarak çalışma esnasındaki fotoğraflarıdır. siyah beyaz olması da iz bırakması anlamında önemliydi.
ETİK KURALLAR
F.U: İnsanlardan nasıl onay aldınız?
M.G: Aslında bu çok önemli ve her meslekte olduğu gibi bu işte de etik kurallar çok önemlidir. Bu yüzden izin alıp onaylandıktan sonra insanların özel alanlarında fotoğraf çekiyoruz. Bu her fotoğrafçının da uyması gereken kurallardır. Hatta bazı insanlar bu fotoğrafların onlara ulaşmasını da isterler. Eğer internet ortamları yoksa fotoğrafı basıp sonra diğer turumuzda onlara götürüyoruz ya da internet ortamında paylaşıyoruz. Böylece karşılıklı güven oluşturuyoruz fotoğrafçıya karşı.  7. kategorim ise Portre kategorisiydi. Bu kategori biraz daha farklıdır. Burada model ile üzerinde çalışılmış fotoğraflar oluyor, bir kompozisyon var yani bu fotoğraflarda.
F.U: 8. Kategoriniz de çok ilgi çekti.
M.G: 8. kategori foto öykü kategorisiydi. Bu alanda tek bir fotoğrafın pek bir anlam ifade etmediği ancak birden fazla fotoğrafla beraber bir öyküsü oluşturan fotoğraf kategorisidir. Bu kategoriyi oluşturacak başka öykülerim de vardı ancak bu öyküde karar kılmamın nedeni dernek olarak özel izin alarak gittiğimiz ve herkesin ilgisini çekebileceğini düşündüğümden dolayı bu öyküyü koydum. Birleşmiş Milletler kontrolünde olan Uluslararası Kıbrıs Havaalanı ile ilgiliydi bu öykü. Yine serginin açılışında çok ilgi çeken hatta sergiye katılanlar arasında bu Havaalanından uçan, yolcu almaya gidenler de vardı, onlar çok etkilendiler. 9. ve 10. kategoriler de Ulusal ve Uluslararası aldığım ödüllerle ilgili fotoğraflarımdan oluşuyordu.
F.U: Bugüne kadar aldığınız ödüller bu kadar değildi ama değil mi?
M.G: Hayır çok daha fazla ancak 10 fotoğraf kuralım vardı ve bu kategorilere de en beğendiğim 10 ödül almış fotoğraflarımı koydum.
FU: Bu sergiye koyacağınız fotoğraflarınızı seçerken zorlandınız mı?
M.G: Aslına bakarsanız 100 fotoğrafla sergi açmak hem güzel hem de riskli. Çünkü ben bu sergiyi oluştururken tamamen kendi zevkime göre seçtim fotoğraflarımı. Bir yarışma kaygısı ile değil. Kendi zevkime göre seçilmesine rağmen çok beğeni alması beni çok mutlu etti açıkçası.

****************************************

SPONSORUN ÖNEMİ
F.U: Fotoğrafların basım kalitesi de çok güzeldi. Katalog da aynı şekilde. Gördüğüm en kaliteli fotoğraf basımıydı.
M.G: Kesinlikle bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum. Hemen hemen herkes bu konuda çok iyi geri bildirim verdi. Sizin aracılığınızla Limasol Türk Kooperatif Bankasına çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü biz sanatçılar belli bir harcamanın üstüne çıkıp böyle bir sergi açmayı başaramayabiliriz. Burada yapılabilecek 2 şey vardı, ya fotoğrafları sergide satma yoluna gidersiniz ya da çok basit sıradan bir basım ve katalogla sergi açabilirsiniz tek başınıza. Beni sevindiren en önemli şey çalışmalarım takdir görmüş olmalı ki Limasol Türk Kooperatif Bankası çok kısa bir sürede bana geri döndüler. Tekrar buradan Limasol Türk Kooperatif Bankasına ve tüm yetkililerine teşekkür ederim. Ayrıca kataloğun ve davetiyelerin tasarımını yapan Beaz tasarıma da çok teşekkür ederim.
F.U: Bu sponsorluk ve bu kadar kaliteli basım diğer sanatçılar ve diğer sponsorlar için de bir basamak… Kalite anlamında örnek teşkil edecektir değil mi?
M.G: Kesinlikle öyle. Bence diğer sanatçılara da çok olumlu yansıması olacaktır çünkü Mehmet Gökyiğit’in Limasol Türk Kooperatif Bankası sponsorluğunda açmış olduğu sergi çok beğenilmiş ve ilgi görmüştür diye başka sanatçı arkadaşlarım başka sponsor arayışına girdiğinde diğer sponsorlar da kendilerini ön plana çıkarmak adına aynı kalitede destek çıkacaktır.
-devamı haftaya-