1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. 13. maaş ve üretici ödemeleri yasal yükümlülüktür. Bir müjde değildir
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

13. maaş ve üretici ödemeleri yasal yükümlülüktür. Bir müjde değildir

A+A-

Bugünkü yazımda, ülkedeki bazı gündem konuları ile ilgili, tespitler yapıp, görüş ve değerlendirmelerimi, siz değerli okurlarımla paylaşacağım.

Hükümet yetkilileri, 13’üncü maaşların yanı sıra narenciye ve buğday üreticilerine yönelik ödemelerin de bu ay içinde planlandığı tarihlerde yapılacağını ve toplam 5 milyar 371 milyon liralık kaynağın ödeneceğini açıkladılar.

Bunu da bir müjde gibi açıklamaları, halkın tepkisine neden oldu. Zira 13. Maaş yasal bir zorunluluk, buğday ve narenciye ödemeleri de, üreticiden satın alınan ürünlerin karşılığıdır ve ödenmesi zorunludur. Zaten, 13. Maaşları çoğu vatandaşımız, bankaları vasıtasıyla önceden çekip, kullanmıştır.

Yani ortada ne bir ikramiye, ne de bir müjde vardır. Rutin bir ödeme uygulamasıdır. Zaten, özellikle narenciye ödemeleri için aylardır tarih verilmekte, fakat verilen tarihlerde bir türlü ödemeler gerçekleşmemektedir.

Özellikle üreticilere, alacakları, zamanında ödenirse bir anlam taşır. Çünkü üreticiler zarardadır ve bankalara borçları günden güne artmaktadır.

Üreticilerin refahını korumak ve emeklerinin karşılığını zamanında vermek için, yeterli çabalar gösterilmemektedir. Üreticilere ödemek için tarih vermek, fakat yerine getirmemek, onları perişan etmektedir.

Kamu çalışanları ve kamu emeklilerinin toplam 3 milyar 277 milyon lira tutarındaki 13. maaşlarının 24 Aralık'ta, Sigorta emeklilerinin ise 1 milyar 778 milyon TL tutarındaki 13. maaşlarının 25 Aralık'ta hesaplara yatırılacağı açıklandı.

Narenciye üreticilerine, geçen sezon dalında kalan yaklaşık 27 bin ton ürün karşılığında yaklaşık164 milyon TL, Buğday üreticilerine yönelik de, yaklaşık 152 milyon TL'lik ödemenin bu hafta içinde yapılacağı açıklandı. Bu rakamlar bize, geçen sezon narenciyenin maalesef yaklaşık üçte birinin, satılamadığı için dalda kaldığını göstermektedir.

Yukardaki ödemelerin yapılması ile Maliye’ den yaklaşık 5.4 milyar TL çıkacaktır. 2024 devlet bütçesinde 6.8 milyar TL açık öngörülmüştü. Ancak, bu rakamın, yılsonunda aşılması bekleniyor. Eylül sonu itibariyle, bütçe açığı 4,5 milyar TL’ye yaklaşmıştı.

Yıl sonuna kadar, ek mesai ödemeleri, maaş ve piyasa ödemeleri ve 13.maaşlarla birlikte, bu bütçe açığı daha da büyüyecektir. Unutmayalım ki, 2025 bütçe açığı da yaklaşık 18 milyar TL öngörülmektedir. Bu tarihi bir rekordur.

Bir başka gündem konusu, UBP – YDP – DP Hükümeti, yabancıların taşınmaz mal alımıyla ilgili Mart ayında gerçekleştirdiği yasal değişikliğinin tam tersi olarak “yasa gücünde kararname” çıkarmasıdır.

Mart ayında yürürlüğe giren yasa değişikliğinde, yerli yatırımcıyı, ülkenin toprağını ve nüfusunu korumak için, inşaat şirketinin yüzde 1’inin bile yabancı ortak olması halinde yap – sat yapamayacağı açık şekilde ifade edilirken, yeni yayınlanan “yasa gücünde kararname” ile bu oran “Türk yatırımcı” için, yüzde 49’a çıkarıldı. Yani, yap – satın önü açıldı.

Yine aynı yasa değişikliği ile sınırlandırılan “yabancılar 1 adet taşınmaz mal alabilir, daha fazla varsa; 2 yılda elden çıkarması gerekir” yönündeki ifade de, yasa gücünde kararname ile değiştirilerek, elden çıkartma süresi 2 yıldan 7 yıla yükseltildi. Ayrıca, söz konusu 7 yıl içerisinde kullanma ve faydalanma hakkı da verildi.

Hükümet yetkilileri ise, eski yasa da mağduriyetler yaşandığını, sektörün yabancılara satışlarda zora girdiğini, işlerin yavaşladığını ve hem devletin, hem de sektörün zarar ettiğini, bu nedenle yeni yasal düzenlemeyi yaptıklarını açıkladılar. Devletin, satılan binlerce evden alacaklarını garanti altına almak istediklerini söylediler.

Peki bu sorunların oluşacağını Mart ayında niye öngörmediniz? Ülkenin en büyük sektörlerinden birinde iş ola düzenlemeler yapılamaz. Bu işler çocuk oyuncağı değildir, aceleye getirilemez. Yangından mal kaçırır gibi hiç olmaz. Olursa, da işte böyle çakılırsınız. Devlet yönetimi ciddi iştir.

Benzer bir uygulamayı, geçenlerde Güvercinlik Sanayi bölgesine, yerli sanayiciyi zora sokacak, rekabet edemeyeceği yabancı büyük firmalara, yerli yatırımcılarla benzer koşullarda yatırım yapma izni verilmesi düzenlemesinde de görmüştük. Eski düzenlemedeki yerli üreticiyi koruyacak, hükümler değiştirilmiştir. Bu düzenleme de, yerli sanayicilerimizin büyük tepkisini çekmiştir.

Bir diğer önemli gündem maddesi de, hükümetin oluşan hayat pahalılığının maaşlara yansıtılmasını azaltan ve maaşların yılda 2 kez konsolide edilerek ödenmesini ortadan kaldıran yasa tasarılarını, Meclis’e göndermesidir. Bu durum, çalışanların ve emeklilerin satın alma gücünü düşürecektir. Bu konuda ısrar edilmesi halinde, ülkede grevler, eylemler artacaktır.

Ülkemiz, pahalılık cehennemine dönüşmüşken, Maliye Bakanlığı’nın hayat pahalılığı hesaplama yöntemi konusunda değişiklik yaparak, çalışanlara, emeklilere ve asgari ücretlilere daha düşük maaş artışı verilmesi için yasal düzenleme yoluna gitmesi, halk ve sendikaların büyük tepkisine yol açmıştır. Bunun, seçim zamanı geldiğinde, mutlaka siyasi bir faturası da olacaktır. Bizden söylemesi...

Bu yazı toplam 1638 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar