1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "15 ayda yeni kiralama yapmadık"
"15 ayda yeni kiralama yapmadık"

"15 ayda yeni kiralama yapmadık"

Başbakan Tufan Erhürman  hem MİK Başkanı’nın görevden alınmasına yönelik gelişmelere, hem de kamu arazilerinin kiralanması konusundaki eleştirilere Meclis kürsüsünden değindi.

A+A-

Başbakan Tufan Erhürman, Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda Merkezi İhale Komisyonu (MİK) konusu, kamu arazilerinin kiralandığı yönündeki iddialar ve enterkonnekte elektrik sistemiyle ilgili konuşma gerçekleştirdi.

MİK KONUSU…

Başbakan Tufan Erhürman, Meclis oturumunda 3 konunun esas itibarıyla gündeme geldiğini, bu konularla ilgili görüşlerini paylaşmak ve sorulara cevap vermek istediğini söyledi.

Birinci konunun Merkezi İhale Komisyonu’nun başkanının görevden alınması olduğunu belirten Erhürman, konunun Bakanlar Kurulu’nda da Maliye Bakanı Serdar Denktaş tarafından kendileriyle paylaşıldığını kaydetti. 

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile kendisinin konuyla ilgili Başsavcılık ‘tan görüş istenmesini gerektiği uyarısını yaptıklarını belirten Başbakan, İhale Yasası’nın 10’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasının esas itibarıyla görevden alınma ve atanma usullerini düzenlediğini dile getirdi.

Başbakan Erhürman, konuyla ilgili açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Yasanın ilgili fıkrasını sizinle paylaşmak istiyorum. ‘ Merkezi İhale Komisyonu başkan ve üyeleriyle ilgili bakan tarafından 3 yıl için görevlendirilir. Görev süreleri bittiğinde yeniden atanamazlar’. Dolayısıyla bu birinci cümle bize MİK başkanının 3 yıl için görevlendirilebileceğini ve 3 yılın dolmasından sonra bir daha atanamayacağını söylüyor. Bu bizim hukukta bağımsızlığını sağlamak istediğimiz kurumlarda uyguladığımız bir yöntemdir. Atanan bir kişi yeniden atanma şansına sahip olmasın ki yeniden atanmak amacıyla bir takım pazarlıkların içerisine girmesin diye. Bu tip kurumlarda amaç budur. Böyle bir düzenleme getirilmiştir. Devamında, MİK başkan veya üyeliklerinde; ‘Ölüm, emeklilik, kamu görevinden çekilme, bir disiplin suçu işlemesi gerekçesiyle görevden alınma cezasıyla cezalandırılma ve benzeri sebeplerle boşalma olması halinde ilgili bakan sürenin kalan kısmında görev yapmak üzere yeni bir atama yapar’ demektedir”.

İlgili yasanın; Meclis’ten geçtiğinde kendisinin de milletvekili olduğunu,  komitede uzun bir çalışmanın ürünü olduğunu anlatan Başbakan, yasada neleri yerinde görmediğini şu şekilde açıkladı:

“Çok objektif bir şekilde hukukçu sıfatıyla da bakarak. Şu anki MİK başkanından bağımsız olarak ilkesel konuşuyorum.  Birincisi, eğer bir kuruma bağımsızlık vermek istiyorsanız ve o kurumu atanacak kişinin görevden alınmasını sadece belli koşullara bağlayacaksanız. Mantık şöyle kurulabilir mi? Atama sırasında tamamen siyaseten göreve gelmiş olan Maliye Bakanı’na tek başına bir yetki veriyorsunuz, başka denge mekanizması koymuyorsunuz. O dönem Maliye Bakanı herkimse, o kişiye diyorsunuz ki yasadaki kriterleri taşımak koşuluyla dilediğin insanı göreve atayabilirsin. Ondan sonra ise, bana göre yine çok belirsiz bir şekilde o Maliye Bakanı’ndan sonra gelecek Maliye Bakanı örneğin görevden alma yetkisi vermiyorsunuz. Bu, bu tip kurumlardaki genel ilkelere uygun değildir”.

Kurum bağımsız olacaksa ataması sırasında da bağımsızlığını güvence altına alacak bir takım düzenlemelerin getirilmek zorunda olduğuna belirten Erhürman, “ Oysaki buradaki atama usulü tamamen siyasi bir atama usulüdür. 3 yılın dolduğu gün bakan kimse yasadaki kriterleri taşımak koşuluyla dilediğini oraya atayabilir” dedi.

Başbakan Tufan Erhürman, ilgili yasadaki “Merkezi İhale Komisyonu başkan veya üyeliklerinde ölüm, emeklilik, kamu görevinden çekilme, bir disiplin suçu işlemesi gerekçesiyle görevinden alınma cezasıyla cezalandırılan ve benzeri sebeplerden boşalma olması halinde ilgili bakan sürenin kalan kısmında görev yapmak üzere yeni bir atama yapar” dendiğini işaret etti ve “Bu yasada şu çok rahat söylenebilirdi. ‘3 yıl süre ile göreve atanır. Bu 3 yıl içinde şu şu sebepler hariç görevden alınamaz’. Böyle yazılmalıydı ama böyle yazılmadı” dedi.

Erhürman şöyle devam etti:

“’Başkan veya üyeleri ölüm, emeklilik, kamu görevinden çekilme, bir disiplin suçu işlemesi gerekçesiyle görevinden alınma cezasıyla cezalandırılan ve benzeri sebeplerle’. Bir kurumun bağımsızlığını ‘benzeri sebeplerle’ gibi ucu açık bir düzenleme ile güvence altına alamazsınız. Çünkü ‘Benzeri sebeplerin’ içerisine nelerin gireceği artık takdir yetkisine bağlı hale gelir. Dolayısıyla eğer amaç MİK’in bağımsızlığını sağlamaksa bu yasa bu amacı gerçekleştirmiyor. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile ben bunun yapılıp yapılmayacağını Başsavcılık ’a sormakla yükümlüyüz. Çünkü iyi yazılmış bir madde değildir. Muradını açık bir şekilde ifade eden bir madde değildir. Bu göreve atanma sırasında sosyal medyada bir takım paylaşımlar olmuştu. O dönemde biz muhalefetteydik ve böyle şey olmaz demiştik. Çünkü hiçbir kurumumuzu yıpratmak istemeyiz. Ama bu da daha başlangıç noktasında kurumun bağımsızlığıyla ilgili sıkıntı yaratmıştı. Çünkü bağımsız olacağını varsaydığınız bir kurumun başına siyasi iradeyle insan atarsanız o kurumun bağımsızlığı tartışılır”.

Bir kurumun başındaki bir kişiyle ilgili bir takım iddialar ileri sürüldüğünde Başbakan olarak bu iddiaları takip etmekle yükümlü olduğu kadar, bu iddiaların sabit olmadığı müddetçe açıklamama yükümlüğü altında olduğunu da ifade eden Başbakan, “Çünkü hiçbir insanı zan altında bırakmak doğru bir şey değildir” diye konuştu. 

DEVLET EMLAK VE MAZLEME DAİRESİ’NİN YAPTIĞI KİRALAMA İDDİALARI

Başbakan Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Maliye Bakanlığı’ndan Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin yaptığı tüm kiralamalarla ilgili liste istediğini söyledi.

Hükümet olarak 15 aylık görev süreleri içerisinde Bakanlar Kurulu’ndan, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nden veya bir başka kuruluş üstünden yeni kiralama yapmadıklarına dikkat çeken Erhürman, 15 aylık süre içerisinde Bakanlar Kurulu’nda sadece kira uzatma işlemleri geçirdiklerini açıkladı.

Başbakan Erhürman şöyle devam etti:

“ Gözümüzden kaçan bir şey varsa ve uyarılırsak hemen iptal ederiz. Daha önce defalarca açıkladığım gibi Yeni kiralama yapılması mümkün mü diye, hem de Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’nin kiralamalarıyla ilgili savcılıktan görüş istedik. Okudum da o görüşü. Savcılık bize dedi ki : ‘ Bu İhale Yasası kiralamalarla ilgili yeterli ayrıntıyı içermiyor. Dolayısıyla bu yasaya bakarak yeni kiralama yapmanız şuanda bu yasayı uygulayarak yapmak mümkün görülmüyor. O yüzden İhale Yasası’ndan ya kiralamaları tamamen çıkarsınız ya da kiralamanın usulünü bu İhale Yasası’nda uygularsınız. Çünkü bu haliyle bu uygulanabilir değildir’.

Başsavcılığın konuyla ilgili bu görüşü paylaşması nedeniyle son 15 ayda Bakanlar Kurulu’ndan 1 tane dahi yeni kiralama geçirmediklerini yineleyen Başbakan, “Ama kira uzattık. Ben kira uzatmanın yeni kiralama muamelesine tabi tutulmasını bir hukukçu olarak doğru bulmuyorum” şeklinde konuştu.

İhale Yasası’nın yürürlüğe girdiği birinci gün olan 16 Kasım 2016 tarihinden günümüze kadar Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi ile Bakanlar Kurulu tarafından kaç tane yeni kiralama yapıldıysa hepsini Meclis’le paylaşmak üzere bilgi talep edeceğini söyleyen Erhürman, “Madem bu konu bu şekilde gündeme geldi hep beraber bunu temizleyelim. Kime ne kiralandı bakalım. Göreve geldiğimizden bugüne yeni kiralama yapmama ilkesi doğruysa ondan önce de yapılmaması gerekirdi. Yok, ondan önce yapılan doğruysa şuanda da yapılmasına kimsenin ses çıkarmaması lazımdır. Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi kimlere ne kiraladı bunların hepsini 16 Kasım 2016’dan itibaren görelim” dedi.

Ersin Tatar’ın bir sorusu üzerine Başbakan Erhürman, “ Ben kendi adıma söylüyorum. Biz başımız tavana çakılsa da hukuka aykırı bir iş yapmayacağız” diye konuştu.

Başbakan Erhürman konuyla ilgili konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Eğer getireceğimiz listenin içerisinde hukuka aykırı kiralama varsa, bunların hepsini iptal ettirme noktasında bu hükümetin iradesi vardır. Bu hükümete gelen partiler, hükümete gelmeden önce de hukuka aykırılık konusundaki hassasiyetlerini ortaya koydular. Bazı durumlarda bazı şeyleri göremeyebilirsiniz, bunları takip etmek muhalefetin de başlıca görevidir. Bunlar paylaşılır, bizde o zaman paylaşılmasına rağmen gereğini yapmazsak evet biz de sorumlu oluruz. Dolayısıyla benim bunların gündeme gelmesinde hiçbir sorunum yoktur. Hatta ben memnuniyet duyuyorum. Çünkü hep beraber doğruyu yapmamız gerekiyor. Her neyse 16 Kasım’dan bugüne yanlış yapılan böylece ortaya çıkacak. Kimin döneminde yapılmış olursa olsun iptalleri gerçekleşecek”.

Muhalefet milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Başbakan Erhürman, İhale Yasası’nın komisyonun bağımsızlığını sağladığı kanaatinde olmadığını açıkladı.

İlgili yasanın değişmesi gerektiğinin altını çizen Başbakan, “Bunun değişmesi gerekiyor. Bunun şuanda MİK’in başkanı olan kişiyle hiçbir ilgisi yoktur. Bir siyasi iradenin hiçbir denge mekanizması olmaksızın bir bakanın bir kişiyi MİK başkanı olarak atadığı organın bağımsızlığından bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla bunun değişmesi gerekiyor. Bu konuda çalışma yapacağız” dedi. 

ENTERKONNEKTE ELEKTRİK

Başbakan Erhürman, enterkonnekte elektrik bağlantısı konusunda hükümetlerinin görüşünü gerek kendisi, gerekse de Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami’nin hem Meclis’te hem de Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yetkili makamlarla paylaştıklarını bildirdi.

Enterkonnekte elektrik gibi büyük yatırımların fizibilite çalışması tamamlanmadan yapılamayacağına vurgu yapan Başbakan şu şekilde konuştu:

“Fizibiliteyi yapmak koşuluyla böyle bir şeyi istediğimizi paylaştık. 4 tane dizel jeneratör için dahi fizibilite ihtiyacından bahsedilirken, ondan çok daha büyük bir yatırım olan enterkonnekte sisteme fizibilitenin gerekliliği herhâlde herkesin malumudur. Bunu, yapılacak işin sonucunda insanlarımıza daha ucuz ve temiz enerji ulaştırmayı hedeflediğimiz için istiyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanabilmeyi hedefliyoruz. Yapılacak fizibilite; bu hedefler ve sonuçlara bizi ulaştıracak mı, ulaştırmayacak mı bunu görmek içindir. Bunu görmenin de yolu öncelikle bunun yönteminin belirlenmesidir. Farklı yatırım ve işletme yöntemleri vardır. Bir ara Türkiye bunu yapacak ve bize bağışlayacak yönetiminden bahsedildi. Bizim görüşmelerimizde daha çok yap-işlet-devret yöntemi gündeme geldi. Bunun dışında bir de devretmeyi içermeyen yap-işlet yöntemi vardır. Bu yöntemlerin her birinde demin sözünü ettiğim sonuçlar değişiyor. Yap-işlet- devret yöntemi olacaksa tüketiciye yansıması başkadır. Bağış olacaksa başkadır, yap-işlet olacaksa başkadır. Bunun için de ayrıca 2 tane 400’lük hat mı çekilecek, 2 tane 200’lük hat mı çekilecek yoksa 800’lük hatta mı ihtiyaç var gibi konularda dahi bu konuları bilen ve yatırımcılık da yapan insanların önerileriyle varılan düşünceler arasında farklılık vardır. Dolayısıyla tüm bunların netleşmesi gerekir”.

Başbakan Tufan Erhürman, bu konuda “KKTC hükümeti yeterli girişimi yapmadı” gibi söylemlerin doğru olmadığını açıkladı.

Bu haber toplam 2272 defa okunmuştur