Didem MENTEŞ

Sağlık Bakanlığı’nın haziran ayına ilişkin gıda denetimlerinde 100 adet gıda maddesinin son kullanma tarihinin geçtiği tespit edildi, 19 kilogram gıda maddesi de uygun olmayan koşullarda muhafaza edildiği için  imha edildi.

Sağlık Bakanlığı Gıda ve Çevre Sağlığı 2018 Haziran ayı Faaliyet Raporu’nu yayınlayarak, yapılan incelemelerle ilgili bilgiler verdi.

Rapora göre Haziran ayında 171 tane gıda ve ambalajlanmış içme suyu üretim yerleri ile toplu tüketim yerleri incelenerek, 19 kilogramağırlığında alkolsüz içecek, sos, et ve ürünleri ile unlu gıda çeşitleri imha edildi.

Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nce denetlenen yerlerdeki eksiklere de yer verilen raporda, çalışanların sağlık karnelerinin noksanlığına, gıdaların uygun koşullarda depolanmamasına ve son kullanma tarihi geçmiş ürünler ile etiketsiz ve tarihsiz ürünlere dikkat çekildi.

554 firmaya ön izin

Gıda ve Çevre Sağlığı Faaliyet Raporu’nda; ülkeye ithal edilmek istenen gıda ve kaynak suları için, ön izin öncesi 890 numunenin içeriği incelenerek, numunesi uygun bulunan 554 firmaya gıda ön izini verildiği belirtildi. 

Ön izin düzenlenen gıda ve kaynak sularıyla ilgili limanlarda ise 499 kontrol işlemi yapılırken, bu işlemler sırasında 7 çeşit  gıda, içki ve kaynak suyunun ithalat için uygun bulunmadığı rapora yansıdı.

Sağlık Bakanlığı’nın Haziran ayına ilişkin gıda denetimlerinde 100 adet gıda maddesinin son kullanma tarihinin geçtiği tespit edildi, 19 kilogram gıda maddesi de uygun olmayan koşullarda muhafaza edildiği için  imha edildi.

100 adet gıda ürünün tarihi geçti

Raporda; otel, restoran, büfe, okul mutfağı, okul kantini, fırın, pastane, alkollü ve alkolsüz içki üreten fabrikalar gibi gıda ve ambalajlanmış içme suyu üretim yerlerinin denetlendiğine işaret edildi.

Toplu tüketim yerleri olan 171 mekanın incelendiği, bu yerlerde 100 adet gıda maddesinin son kullanma tarihinin geçtiği, 19 kg gıda maddesinin de uygun olmayan koşullarda muhafaza edildiği için  imha edildiği açıklandı.

İmha edilen ürünler arasında alkolsüz içecek, sos, et ve ürünleri ile unlu gıda çeşitleri olduğu da raporda yer aldı.

Denetlenen yerlerde saptanan en önemli eksikler ise şöyle sıralandı: Çalışanların sağlık karnelerinin noksanlığı, gıdaların uygun koşullarda depolanmaması, son kullanma tarihi geçmiş ürünler ile etiketsiz ve tarihsiz ürünler...  

Bu konularda işyerlerine gerekli uyarıların yapıldığı ve denetimlerin tekrarlanmakta olduğu da ifade edildi.

95 numune alındı

Haziran ayı faaliyet raporunda limanlarda yapılan ithalat kontrollerine ve üretim yerlerinde yapılan denetimlere de yer verildi.  Denetimler sırasında  gıda ve ambalajlanmış içme ve kaynak suları ile şebeke suyu gibi yerlerden toplam 95 numune alınarak, Devlet Laboratuarı'na analize gönderildi.

Ayrıca yerli üretim ambalajlanmış içme sularından ise 36 tane numune alınıp analize gönderildiği rapora yansıdı.

İhraç edilecek gıda maddeleri için de numuneler alınarak analiz yapılırken, olumlu analiz sonuçları geldikten sonra  ihracat amaçlı 13 adet sağlık sertifikası düzenlendiği ifade edildi.

İçki ve sigara ithalatına 150 ön izin

Gıda ve Çevre Sağlığı 2018 Mayıs ayı Faaliyet Raporu’nda sigara ve tütün ürünleriyle ilgili ön izin bilgilere yer verildi. Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasasına uygunluk açısından Bakanlık, ön izin verilmeden önce 298 adet sigara ve tütün ürününde incelemede bulundu.

İncelemeler sonucunda içki ve sigara ithalatı için 150 adet ön izin düzenlendiği rapora yansıdı.

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Sıdıka Can:

“Uzman kadrolar artırılmalıdır”

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Sıdıka Can, ülkedeki gıda denetimlerinin Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve belediyeler tarafından yürütülmekte olduğunu belirterek, uzman kadro yetersizliğinden dolayı yeteri kadar denetim hizmeti verilemediğini dile getirdi.

Can, şunları söyledi: “Gıda denetimleri şuanda Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve belediyeler tarafından yürütülmektedir. Denetimler açısından uzman kadro eksikliği söz konusudur. Bahse konu dairlerde ve belediyelerde uzman yetersizliğinden yeteri kadar denetim hizmeti veremediğimize inanıyorum. Ancak buna rağmen mevcut kadrolardaki meslektaşlarımız veya paralel mesleklerde çalıştığımız arkadaşlar ellerinden gelen çalışmaları yapıyor. Ancak yaz sezonu ithalatı ve üretimi oldukça yoğun bir sezon. Dolayısıyla bu yoğun sezonda kadrolar çok daha yetersiz kalıyor. Yapılması gereken uzman kadroların artırılmasıdır. Gıda denetimlerinde gıda mühendisi istihdamının artırılması gerekir. Buna paralel bölümüne göre ziraat mühendisi, veteriner hekim gibi paralel meslek istihdamlarının güçlendirilmesi gerekir ancak bu şekilde teşekküllü karolarla istediğimiz, arzu ettiğimiz denetimleri yapabiliriz.

Toplu tüketim mekanlarında gıda mühendisi bulundurulmasına yönelik yasal mevzuat zorunluluk gerektirmiyor. Ancak işletmeler kendi vizyonları sayesinde, kendi kalite standartlarını oluşturmak adına gıda mühendisi istihdam eden birçok toplu tüketim işletmesi mevcuttur. Ama bence bu haksız rekabete sebebiyet veriyor çünkü gıda mühendisi istihdam edip, gıda güvenliğine önem veren bir işletme bu konuda ekstra bir maliyet sağlamaktadır. Diğer taraftan da bu masrafları görmeden, piyasa içerisinde rekabet eden firmalar vardır. Dolayısıyla haksız rekabeti ortadan kaldırmak, halk sağlığını da korumak adına bunun sağlanması kesinlikle kaçınılmazdır.  

Örneğin sebze-meyve üretiminde denetimden önce eğitim önemlidir. Bu pestisit ilaçlarıyla ilgili önce üreticinin eğitilmesi daha sonra da rutin olarak denetlenmesi ve denetlenme sonucu herhangi bir uygunsuzluk varsa bir cezaya tabi tutulması gerekir. Sistem böyle çalışırsa önüne geçilebilir. Bir diğer konu süt ve süt ürünleri üretimidir. Bunların denetimi Veteriner Dairesi’ne bağlıdır. Burada da kadrolar zayıftır, denetimler eksiktir”