1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. "19 Nisan'da sessiz çoğunluk konuşacak"
19 Nisanda sessiz çoğunluk konuşacak

"19 Nisan'da sessiz çoğunluk konuşacak"

Özersay, 19 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sessiz çoğunluğun konuşacağını ve siyasette bir nesil değişikliği yaşanacağını belirtti.

A+A-

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Doç. Dr. Kudret Özersay köy ve bölge ziyaretleri çerçevesinde Boğazköy ve Dikmen’i ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi.

Özersay, 19 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sessiz çoğunluğun konuşacağını ve siyasette bir nesil değişikliği yaşanacağını belirtti.

Kudret Özersay “Artık yirmibirinci yüzyıldayız, yeni bir nesil yetişti. Bu yeni nesli anlayabilecek, dünyadaki gelişmeleri takip ederek çağdaş bir vizyonla geleceğe bakmamızı sağlayabilecek bir Cumhurbaşkanımız olmalıdır. 1970’lerin siyaset anlayışının bugün bu ülkeyi getirdiği yeri hepimiz görüyoruz. Bu ülkede gerçek değişim halkın kudreti ile gerçekleşecek. Müzakere tecrübesi olan ama aynı zamanda genç ve dinamik yeni bir Cumhurbaşkanı, toplum olarak özgüvenimizi kazanmamız için sadece bir başlangıç olacak” dedi.

Özersay, ziyaretleri sırasında Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki vizyonunu anlattı ve soruları cevaplandırdı. Cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinde atacağı adımları anlatan Özersay, Cumhurbaşkanlığı’nın anayasa ve yasalara göre ülkenin iç sorunları ile ilgili bir irade gösterebilecek, yürütmenin iki ayağından birisi olduğunu dile getirdi.

Anayasa’nın 107. Maddesi’nin “Cumhurbaşkanı gerekli gürdüğü hallerde veya Başbakanın istemi üzerine Bakanlar Kuruluna başkanlık edebilir” dediğini hatırlatan Özersay, “Bazı yetkilerin bugüne değin kullanılmamış olması, bir başka ifadeyle bazı görevlerin bugüne değin savsaklanmış olması bundan sonra da aynı şekilde savsaklanmasını haklı çıkarmaz. Madem ki Anayasamız bu kadar açık şekilde böyle bir yetki veriyor, gerekli görülen halllerde Cumhurbaşkanı, doğrudan halk tarafından seçilen birisi olduğundan, Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmelidir. Cumhurbaşkanı olduğum takdirde bu yetkiyi kullanacağımı açıkca ifade ediyorum. Bundan rahatsız olanlar, bir anlamda ‘hükümet her zaman bildiğini okur, kimse de kendisine bir şey diyemez' demek istiyorlarsa, kusura bakmasınlar ama değişim istiyorsak bu yaklaşım kabul edilemez. Her şey aynı şekilde aynen devam edecekse, bir isim ya da yüz değişikliğinin ne anlamı var?” diye sordu.

Bağımsız aday Özersay, herhangi bir siyasi parti ile bağı olmayan gerçek anlamda bağımsız bir aday olarak çıktığı bu yolda arkasında siyasi partinin değil yanında halkın olmasını istediğini, geldiğimiz noktada da halkın kendisine ve ülkenin geleceğine gerçekten sahip çıktığını söyledi.

Özersay, “Hızlı yükselişimiz birilerini rahatsız ediyor ve bu normaldir. Dünyanın her yerinde değişim sancılı olur ve zaman içerisinde siyasi iktidar ve siyasi parti yöneticileri ile kurulan menfaat bağı tehlikeye girdiğinde rahatsız olanlar olur. Önemli olan cesaretle bunların da üzerine yürümektir. Halk artık uyandı, sessiz çoğunluk çoğunlukta olduğunun farkında artık. Sandık başında herkes elini vicdanına koyarak bu ülkenin geleceği için ileriye doğru bakabildiğini gösterecek. Hep birlikte başaracağız” dedi.

Özersay, particilik ve adam kayırmacılık nedeniyle herkesin devlete olan güveninin ciddi şekilde yitirdiğini söyledi. “Artık parti,zanlığa ve adam kayırmacılığa karşı mücadele gibi ortak paydalarda toplumun tüm kesimlerini birleştirip geleceğe bakma ve yeni bir siyaset anlayışını hayata geçirme zamanıdır” diyen Özersay “bunu yapacak bir liderlik ortaya koyabileceğime inanıyorum, bu yola onun için çıktım. Ortak paydada birleşerek toplum olarak ayağa kalkacağız, bu ataleti kırıp üzerimizdeki bu ölü toprağını atacağız. Buna samimiyetle inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türk tarafının bir çözüm vizyonu ile kendi önerilerini kendisinin geliştireceği, yapıcı bir vizyonla müzakere masasında aktör olarak bulunacağı, her zaman devrede olarak kendi geleceğini ilgilendiren her konuda haklarını kendisinin savunacağı ve meseleleri Türkiye’ye havale etmeyeceği bir yapıya ihtiyaç olduğunu ve bunu sağlayacak olanın da müzakerelerde tecrübe sahibi yeni bir liderlik olduğunu vurgulayan Özersay, “Kıbrıs Türk tarafı hiçbir aşamada devre dışı kalmamalıdır çünkü bu bizim geleceğimizdir, geleceğimiz konusunda devre dışı kalırsak, bu adada varlığımız tehlikeye girer” dedi.

“Müzakere masasında haklarımızın en iyi şekilde savunulabilmesi ve Kıbrıs Türkü’nün en iyi şekilde temsil edilebilmesi, görünür kılınabilmesi için nasıl bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacımız var diye kendi kendimize sormamız gerekli” diyen Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu konularda eğitim gördüm, bu konuların eğitimini verdim ve yıllarca müzakere masasına bulundum. Bu tecrübemi ülkemin daha güzel bir geleceğe sahip olması için kullanmak istiyorum. Bu görevi en iyi şekilde yapabileceğime inandığım için bu yola çıktım.’’

Bu haber toplam 1775 defa okunmuştur