1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. 1974’e kadar koruduğu her şeyi tüketilen bir toplumdan, “bayram kutlamasını” beklemek, utanmazlık bile değildir!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

1974’e kadar koruduğu her şeyi tüketilen bir toplumdan, “bayram kutlamasını” beklemek, utanmazlık bile değildir!

A+A-

“Elektrik üretiminiz için gerekli olan akaryakıtı artık bizim çocuklardan alacaksınız ulan” talimatı ile birlikte, “ihalesiz alımlar” başladı…

KKTC, birkaç ay içerisinde, fazladan en az 100 milyon TL akaryakıt ödemesi yaptı…

Söylentiler, “çalıyorlar, yiyorlar” iddiaları zirve yaptı!

 

-*-*-

 

Geçtik bunu!

“Yok canım, piyasa kötü, tedarik sorunu çekiliyor, elektriksiz kalmamak için mecburuz, alıyoruz, yıl sonuna kadar almayı sürdüreceğiz” dediler; hade inanalım, inandık!

 

-*-*-

 

Şimdi, Teknecik’ten kara bulutlar gökyüzüne dağılıyor!

Oradan da, insanların ciğerlerine!

 

-*-*-

 

Biliyor musunuz, Teknecik yapıldıktan sonra, istatistik engelli KKTC’de kaç kişinin kanserden öldüğünü doğru ve de dürüst bir şekilde öğrenemedik ama çok net bilgidir, paylaşabilirsiniz, bölgede üzüm yetişmemeye başladı!

 

-*-*-

 

Evet; mesela Esentepe köyünde bir zamanlar, neredeyse her evin çatısında talvar vardı ve hem Verigo hem de Sultani yetişiyordu!

Önce onlar tükendi!

 

-*-*-

 

Gerçekten, bugün neyi kutluyorsunuz?

Tek bir “başarı”dan bahsedin!

 

-*-*-

 

Dün her yerde yine elektrik kesintileri vardı…

 

-*-*-

 

“1974 sonrası şunu başardık” deyin!

Hiç bir şey başaramadınız!

“İşgal” ettiğiniz topraklara “bizim toprağımız” diyebilir misiniz?

Hangi mahkeme, hangi kanun, hangi yasa size bu şansı tanıdı?

 

-*-*-

 

Dünya ile her türlü temasımız kesildi!

Özellikle 1983 yılında ilan ettiğiniz sahtekarlık nedeniyle en önemli ihraç ürünlerimiz olan narenciye ve patatesin yurt dışına çıkışı yasaklandı!

Onu da geçtik, narenciye ve patatesi Türkiye’ye de satamadık!

 

-*-*-

 

Nüfusu sayamadınız hiç!

Bilmek istemediniz; kimsenin bilmesine de müsaade etmediniz!

Çünkü, “Kıbrıs Türk toplumunun nüfus yapısını değiştirmenin suç olduğunu” ve büyük bir suç işlediğinizi biliyordunuz, üzerini örttünüz!

 

-*-*-

 

Plansız, düzensiz yapılaşmayla önce Girne’nin zeytin ve haruplarını sonra denizini bitirdiniz…

Şimdi sıra İskele’ye geldi!

Dünya’nın en berrak sahillerini dışkıya gömdünüz!

 

-*-*-

 

Dış politikanız yok!

Para politikanız zaten olamaz!

Tarım sizlere ömür!

Sağlık çoktan mefta!

Turizm mi demiştiniz?

 

-*-*-

 

Peki, dün de sordum, “neyi kutluyorsunuz?”

 

-*-*-

 

Çok merak ediyorum, eğer diyecekseniz ki diyorsunuz; “Rumlar bizi kesecekti”; o zaman diyorum ki, “keşke kesselerdi!”…

Çünkü yavaş yavaş, acı çektirerek, kültürümüze tecavüz ederek, yaşantımıza müdahale ederek, inançlarımızı silerek öldürüyorsunuz!

Ya da kendi vatanımızdan kovuyorsunuz!

Göçe zorluyorsunuz!

 

-*-*-

 

Uçaklar geçecek bugün; tanklar coşacak!

Ersin Tatar ve Tahsin Ertuğruloğlu, “egemen eşit devlet” türküleri okuyacak!

Fuat Oktay verecek coşkuyu!

Hepsi atacak ve de tutacak!

 

-*-*-

 

Toplum aşırı sıcakların etkisiyle sürekli siesta haline devam edecek!

“Bu sıcakta devrim olmaz” modumuz sürecek!

Zaten maaşlara zam da geliyor; yüzde 56’yı ekle 20 binin üstüne…

Gelsin gitsin Kapraz sahilleri!

 

-*-*-

 

Sahi, devlet bugün tatilde…

Eh, yarın da hastalık raporu, Cuma günü idare et maçı; Pazartesine Allah Kerim!

Hep tatil!

 

-*-*-

 

1974 sonrası kurulan ya da kurulduğu sanılan sistem çökmüştür.

1983’te yeniden yüklenmiş olsa da; hiçbir tarafı çalışmamaktadır.

 

-*-*-

 

Kendi kendini yönetemeyen, yönetmesine izin verilmeyen; 1974’e kadar koruduğu her şeyi tüketilen bir toplumdan, “bayram kutlamasını” beklemek, utanmazlık bile değildir!

 

____________________________________________________

Abidik gubidik toplum liderliği!

 

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Müzakerecisi ve Dış İşleri Bakanlığı’nın Müsteşarı, Kıbrıslı Türk gazetecilerle bir araya geldi…

Bilgi verdiler…

Soruları yanıtladılar…

Gayet dostça…

Gidemediğim için çok üzgünüm…

 

-*-*-

 

Giden arkadaşlardan, toplantının formatı ve neler konuşulduğu hakkında bilgiler aldım…

 

-*-*-

 

KKTC’nin Müzakere Heyeti mi?

Geçtim Rum gazetecileri, bize bile bilgi vermiyorlar!

 

-*-*-

 

Neden mi?

Çünkü, onların da tıpkı toplumumuz gibi Dünya ile ilişkileri kesildi!

 

-*-*-

 

Müzakereci Ergün Olgun’un birkaç eski dostluğu olmasa, tek bir “resmi” sayılacak temasları kalmadı!

 

-*-*-

 

Ersin Tatar’ın seçilmesi sonrasında Kıbrıs Türk toplumu Dünya’dan uzaklaştı.

Uzaklaştırıldı…

Ada’daki BM, AB ya da yabancı misyon şefleri ile ilişkiler neredeyse sıfırlandı…

Türkiye’den gönderilen iki dilbandi, bilemediniz üç masgara ülkeyi dilediği gibi yönetiyor ve soyuyor!

Ve belki de en azısı, tarihte ilk defa Türkiye ile Kıbrıs Türk toplumunun arası hiç bu kadar açılmamıştı!

 

-*-*-

 

Toplum, daha da, hatta tamamen yalnızlaştı…

“Kıbrıs Türk liderliği” mutlak anlamda itibarsızlaştı…

Ve kesinlikle “Silihtar’daki” diplomatik sayılabilecek ilişkiler ıssızlaştı…

 

-*-*-

 

Gaziler, muhtarlar, yatırımcı adıyla kumarcılar, abidikler, gubidikler geliyor; Tatar ile fotoğraf çektirip gidiyorlar…

Ve Tatar, bu ziyaretlerin “eşit egemen devlet” işleri olduğunu sanıyor!

N’apsııııın!

____________________________________________________

fre-sonneveld-q6n8nirdqhe-unsplash.jpg

Laptop ile yazı yazmak son dönemlerde daha güvenli… Çünkü evde UPS yani “kesilmeyen enerji sisteminiz” yoksa ki yoktur; normal masa üstü bilgisayarda yazı yazmak çok tehlikeli… Tam yazının sonuna geliyorsunuz; “save” yapmayı unutmuşsunuz, “tak” elektrikler gidiyor… Jeneratör devreye girse bile ki kaçımızın evinde jeneratör var o da ayrı bir mesele; olmuyor… Allah’a şükür, Bill Gates, “Word” programına bu gibi durumlar için “koruma” getirmiş… Ancak bazen o da koruyamıyor, emek harcıyorsunuz, yazıyorsunuz, Kıb – Tek’in kesintisi tüm yazdıklarınızı “siliyor”… Laptop piliniz önceden doldurulmuşsa, birkaç saat çalışmanıza izin veriyor… Sene 2022… 1994’ten 2008’e kadar İngiltere’de yaşadım, bir tek elektrik kesintisi hatırlıyorum… O kesinti nedeniyle de bizden en az on kez özür dilenmişti… Elbette züppelik ya da kıyas yapmak amacında değilim… Sadece diyorum ki; “eşit ve egemen devlet” derken, ufak atın da civcivler da yesin!

 

Bu yazı toplam 2567 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar