“20 bin euroya kimlik sözü verenler var”
‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ kimliği alamayan karma evlilik mağduru çocukların gözleri yargı sürecinde: Bu insani sorun gündemden düşmemeli
“20 bin euroya kimlik sözü verenler var”
‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ kimliğine sahip Kıbrıslı Türklerin sayısının 160 binin üzerinde olduğu açıklanmıştı.
"Kıbrıslı Türk lider” olarak anons edilen Ersin Tatar dahil müzakere heyetine yer alanların tamamına yakını da Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığını koruyor. Yine “KKTC Bakanlar Kurulu” üyelerinin büyük çoğunluğu Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığına sahip ve kendileri, aileleri, yakınları bu yurttaşlıktan kaynaklanan hakları kullanıyor.
Ancak “sayıları resmi olarak bilinmeyen” çok sayıda kişi ise “karma evlilik” mağduru olarak Kıbrıs Cumhuriyeti – aslında Avrupa Birliği – kimliği alamıyor. Bu kimliği alamadığı için doğrudan uçuş, seyahat, eğitim gibi pek çok haktan yararlanamıyor.
Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortaklığından kaynaklanan temel hakkı “kimlik” ve “pasaport” pek çok aile için insanlık dramına dönüştü.
En ilginci de aynı ailede bir kardeş Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği taşırken, bir diğer kardeşe bu kimlik verilmiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti Doğum Kayıt Belgesi verilen çocukların kimlik kartı başvuruları yanıtsız bırakılıyor.
Sude Doğan neden Kıbrıs yurttaşı olamıyor?
Kendisi, annesi, babası hepsi Kıbrıs’ta doğdu.
“Babaanne” Türkiye’den geldi!
Sude Doğan.
“22 yaşındayım, Kıbrıs’ta doğdum, büyüdüm.
Annem Kıbrıslı, dedem Çatozlu.
Anneannem Baflı...
Babam da Mağusa’da doğdu büyüdü.”
Kıbrıs Cumhuriyeti Yurttaşlığı alamıyor. Hem kendisi hem de anne babası Kıbrıs’ta doğdu, büyüdü.
Pek neden yurttaş olamıyor?
Çünkü babaannesi Türkiyeli...
Üstelik babaannesi Kıbrıs’ta evlendi.
“İlk geçişler başladığında 3 yaşındaydım. O zaman annemler gitti, başvurdu, doğum belgemi aldım. Karma evlilik olsa da Kıbrıs’ta doğan çocuklar Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğum belgesi alabiliyor. Doğum belgesi aldım ama yurttaşlık verilmedi. Anne babamın evlilik belgesi ‘KKTC’ olduğu için olmadı. Çünkü babaannem göçmen olarak tanınmamış bir limandan adaya gelmiş. Böylesi bir gerekçe ortaya kondu. Liseye gittiğimde yurt dışında okumak istediğim için yeniden başvuru yapmaya gittim, ancak, beni kimlik dairesinden kovdular, senin baban işgalcidir dediler. Yurttaşlık vermek için hem uluslararası anlamda tanınmış bir ülkede nikah istiyor, hem de doğumu tanınmış bir ülkede yapmanızı şart koşuyorlar.”
“Bedeli çocuklar ödememeli”
8 ay önce “Karma Evlilik Sorunu Çözüm Hareketi” diye bir platform kuruldu.
Sude bu platformun öncülerinden oldu.
“İnsanların konuşmaya korktuğu bir sorun var ve gündeme gelmiyor. Halbuki çok daha fazla gündemde tutmalıyız. Şu anda gruplarımızda 300’den fazla kişi var. Bu sorundan etkilenen kişi sayısının 6 binden fazla olduğu konuşuluyor”
“İnisiyatif olarak bu sorunu gündemde tutmak için uğraşıyoruz. Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi’nde bir dava süreci var. Dört farklı başlıkta davalar var. Buradan çıkacak sonuca göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilecek.”
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nde 2007 sonrası alınan bir kararla Kıbrıs soyundan gelmeyen ailelerin çocukları kimlik alamıyor... İki ebeveynin de Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığına sahip olması isteniyor. Dört ayrı başlıkta sorun var.”
Eğitim Enternasyonal’a üye 3 öğretmen sendikası söz konusu mağduriyetle ilgili hukuk mücadelesi başlattı.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve DAÜ-SEN bu mücadeleyi birlikte sürdürüyor..
Sude, “Geçmişte siyasilerin yaptığı hataların bedelini bugün çocuklar ödememeli” diyor. Önemli iddiaları da var:
“Yıllarca bu karma evlilik sorunu belirli kişilerce ticari bir araç olarak kullanıldı. Bu işi yapan simsarlar var. Halen var. Önceleri 5 bin Euro’yla başladı bu iş, şimdi 20-30 bin euroya kadar çıktı. İnsanların mağduriyeti üzerinden para kazanmak çok iğrenç. Kendilerine iş takipçisi diyen bu kişilere inanılmaz başvuru var.”
İki kardeşin birine kimlik verildi, bir diğerine verilmiyor!
Derin’in annesi Kıbrıslı...
Babası 1974’sonra adaya geldi.
Derin de kardeşi Baran da burada doğdu...
Baran, 2000, Derin, 2007 doğumlu...
Kardeşinin kimliği var...
Kendisinin yok!
Bir kardeşe “sen Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı olabilirsin” denmiş...
Kimlik Kartı verilmiş, kart yenilenmiş.
Diğer kardeşe “Babanız yasal olmayan limandan giriş yaptı” diye verilmemiş.
Anne, Münevver...
Larnaka doğumlu, Kıbrıslı...
İki evladından birinin kimliği var, kendinin var, bir diğer çocuğuna kimlik alamıyor.
Anne Münevver hanım: “Sen çocuğuna yanıt veremezsin, niçin abimin var, benim yok... Bu bir insanlık ayıbıdır. Bir yurttaşlık bilincimiz var. Ada insanıyız... Çocuklarımız bu kimliği hak ediyor.”
Derin anlatıyor... “Elbette kendimi kötü hissediyorum. Abimle birlikte İngiltere’ye uçmak istiyorum, Larnaka’dan, Baf’tan... O gidiyor, kardeşim... Ben gidemiyorum. Biz kardeşiz... O Kıbrıs yurttaşı olabiliyor, ben olamıyorum. Niçin? Babamız yasal olmayan limandan geldi. Bu ülkede doğduk biz, kardeşim de, ben de...”
Babaları Sedat Kılıç, kendisi kimlik talebinde bulunmadı. “Çocuklarım alsın” diyor ve ekliyor: “1974’ten sonra adaya geldim. Birleşik Kıbrıs’a, federal çözüme bekarken de inanıyordum. Toplumsal bir nefret ya da ötekileştirme sorunu bizde hiçbir zaman olmadı. Yurttaşlıkla ilgili sorunun çözümünün de toplumsal olduğuna inanıyorum.”
fotoğraflar: Harun Uçar
Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik ya da pasaportu kimler alıyor, kimler alamıyor?
“Kıbrıs asıllı” olarak kabul edilen ve 1974 öncesinde Kıbrıs’ta doğanlar ya da onların çocuklarına 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşmasından kaynaklanan hakları nedeniyle Kıbrıs kimliği ve pasaportu veriliyor. Ancak, adaya savaş sonrası göç edenler ya da karma evliliklerden doğan çocuklarla ilgili ise tartışma yaşanıyor, bu kişilere Kıbrıs kimlik ya da pasaportu verilmiyor; uluslararası tanınmış limanlardan adaya giriş ya da ‘tanınmış bir ülkede evlilik’ koşulu aranıyor.
Bu yöndeki mağduriyetler şu başlıklar altında dikkat çekiyor.
1- 1920’li 1930’lu yıllarda Türkiye’ye giden Kıbrıslı Türklerin çocuklarının uğradığı sorunlar, 1930’lu yıllarda Filistin’e evlenip giden Kıbrıslı Türk kadınların 1948’deki İsrail’deki savaştan sonra Kıbrıs’a dönmeleri ile beraber onların çocuklarının, torunlarının yaşadığı sorunlar,
2- 1960 yılından sonra Türkiye ve diğer ülkelerde evlenerek ülkemize gelen ve burada yaşayan ancak vatandaş olamayan insanların yaşadığı sorunlar,
3- 1974 sonrası Türkiye’den tarımsal iş gücü olarak adaya getirilerek daha sonra Kıbrıs’a yerleştirilen insanlarla evlenenlerin ve ailelerinin yaşadığı sorunlar...