2016’dan 2017’ye geçerken…
2016’nın son günlerine girilirken belli başlı bir konuda yazmak, sanki bütün yıl boyunca olup giden olaylara haksızlık oluyormuş gibi…
Elbette bu köşeden 2016’nın olaylarını yazacak değilim…
Hem öyle yerim yok, hem de bütün yılın önemli olaylarını yazmak için zaman isteyen bir araştırma veya bir yerlerden copy-paste yapmak gerekir. Hem 2016’yı anlatmaya kalkarsam kötü olaylardan iyi olayları ayıklamak çok zor olacak. Samanlıkta iğne aramak gibi… Çok kötü bir yıldı 2016, bizde de, Türkiye’de de, dünyada da…
Bu girişi yaparken ve yeni bir yıla girerken bazı önemli noktaların hatırlanması gerektiğini, tümünü arkamızda bırakıp gidecek kadar önemsiz olmadıklarını belirtmek istedim.
* * *
Bunları yazarken ilk akla gelen tabii ki yoğun bir müzakere sürecinin ardından İsviçre’de ‘çözüm umuduyla’ yapılan Mont Pelerin zirveleri oldu.
O zirvelerde sonuç alınamasa da tarafların son konulara gelindiğinde takındıkları tavır görülmüş oldu. Bunun ardından yine İsviçre-Cenevre’de 5’li konferansın da yapılacağı diğer bir zirve geldi.
İlk kez garantör ülkelerin de 9 Ocak ardından 12 Ocak’ta bir araya gelecek olmaları önemli. Ancak 12 Ocak öncesi, güvenlik ve garantiler konusunda uzlaşmaya yakın bir sonuç yakalanması ve 12 Ocak’a öyle gidilmesi çok önemli gibi ancak şimdiye kadar bu konuda ortaya çıkan bir durum yok.
12 Ocak’a kadar aynı konuda hiçbir şey yapılmayacak diye bir şey de yok tabii ki…
Onun için 2016’dan 2017’ye birazcık sarkan Kıbrıs görüşmelerinin neredeyse son perdesi bu yeni yılı daha da önemli hale getiriyor. Çok uzak değil, 12 Ocak’ı hedef olarak alırsak sadece 15 gün kalmış, çoğu şeyin belli olması için…
* * *
Ve 2016’nın hemen akılda kalan ve uzun yıllar da acı vererek akılda kalacak olan başka bir olay Girne-Değirmenlik dağ yolunda meydana gelen kaza… İki öğrenci gencimizin ve otobüs şoförünün hayatını kaybettiği kaza… Yoğun bakıma, hastaneye yatan diğer öğrenci yaralılar… Şükür ki yaralı öğrencilerimizin sevindirici haberleri acı olay içinde ve belki de 2016 yılı içinde yürekleri serinleten tek olay oldu.
Ancak söz konusu yolla ilgili hiçbir şey yapılmıyor ne yazık ki! Defalarca söylenen, yazılan, haber yapılan ‘yol olmayan yol’un tamiri konusunda hükümetten hiçbir söz çıkmaması anlaşılmaz bir durum… Sanki kaza olmamış, canlar gitmemiş, öncesi olan kazalar ve ölümler de hiç yokmuş gibi davranan hükümetin tutumu kabul edilecek bir durum değil. Bir an önce (başka yollarda da tabii ki) ama önce o yolda önlem alınmazsa başka kazaların da olması ne yazık ki beklenen bir gelişme…
* * *
Umarım yeni yıl, Kıbrıs’ta bir çözümü getiren ve başka bekleyen durumlar gibi en azından o dağ yolunun yenilendiği bir yıl olur. Herkese gerçekten güzel, barış içinde, mutlu bir yıl dilerim.