1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 2018-2019 eğitim öğretim yılı ders müfredatlarında yeni uygulamalar yolda
2018-2019 eğitim öğretim yılı ders müfredatlarında yeni uygulamalar yolda

2018-2019 eğitim öğretim yılı ders müfredatlarında yeni uygulamalar yolda

Talim Terbiye’nin yeni Müdürü Sarpten, eğitimde en önemli sorunun plansızlık olduğunun altını çizdi: “Eğitimde şimdi planımız var”

A+A-

Fehime ALASYA                                                                                                                

2018-2019 eğitim öğretim yılında ders müfredatlarına yeni uygulamaların alındığını anlatan Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Salih Sarpten, ekoloji ve çevre dersi, felsefe dersi, yabancı dil düzeyinde yunanca dilinin güçlendirilmesi alanlarında yenilikler olduğunu anlattı.

Kamu oyunda tartışma yaratan din derslerinin seçmeli ders olarak müfredata alınması konusuna da değinen Sarpten, bunun nedeninin okullardaki çok sayıda yabancı uyruklu öğrenci olduğunun altını çizdi.

“Koleje Giriş Sınavı, meslek liseleri ve özel eğitim alanında da dönüşümler…”

Eğitimde sorunları çözmeye yönelik ileri vadeli adımların atılacağından söz eden Sarpten, ‘Eğitim Strateji Planı Vizyon 2030’ adlı, uzun vadeli değişim- dönüşüm projesiyle ilgili bilgi verdi.

Bu proje kapsamında Koleje Giriş Sınavı, meslek liseleri ve özel eğitim alanında da dönüşümler yaşanacağını anlatan Sarpten, mümkün olan fazla sayıda çocuğun kolej programına kabulünü arttırmak ve çocukların yükünü alacak yeni bir ölçme değerlendirme mantığı hayata geçirmeyi amaçladıklarından söz etti.

Plan çalışmasının başladığını, bu kapsamda toplumun ilgili tüm paydaşlarından görüş alınacağını kaydeden Sarpten, çalışmaların, yeni eğitim öğretim yılına başlanacağı günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını açıkladı.

SEÇMELİ DİN DERSİ…

“Temel neden, okullarımızda çok sayıda yabancı uyruklu öğrencilerin olmasıdır”

Okulların fiziki yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sarpten, “Her durumda dışarıda hiçbir öğrencimiz kalmayacak, geçen yılki gibi olmayacak” derken, kamuoyunda tartışılan Din derslerinin ‘seçmeli’ ders olarak müfredata konulmasını da yorumladı.

Sarpten, “Bu derse gerçek değerini vermek için yapılmış bir uygulamadır, sanılanın aksine olumsuz bir bakış açısıyla yapılmış bir uygulama değildir. Bunun yapılmasının temel nedeni okullarımızda çok sayıda yabancı uyruklu öğrencilerin olmasıdır” dedi.

Öğretmenlik münhalleri duyurusu haftaya

Öğretmenlik münhallerinin de öğretmen nakillerinin onaylanmasının ardından hafta başı yayınlanacağını ifade eden Sarpten, duyurunun hafta başı yapılabilineceğini kaydetti

 

BU YIL YÜRÜLÜĞE GİRECEK BAZI YENİ UYGULAMALAR:

  • Dokuzuncu sınıflarda ekoloji (çevrebilimi) ve çevre dersi zorunlu hale getirildi,
  • 10 ve 11. Sınıflarda felsefe dersi zorunlu ders haline getirildi,
  • Ortaokullarda Yunanca dili ikinci yabancı dil düzeyinde güçlendiriliyor, liselerde de devamı sağlanacak,
  • Din dersi seçmeli ders olarak müfredatta yer aldı,
  • Çocukların beslenmesiyle ilgili okul kantinlerinde düzenlemeler yapılacak.

 

Talim ve Terbiye Müdürü Salih Sarpten:
“Eğitimde değişim ve dönüşüm planını ilan edip, yürüteceğiz”

 “Eğitim Bakanlığı’nda yürüttüğümüz, Eğitim Strateji Planı Vizyon 2030 isimli önemli bir proje var, kuvvetle muhtemel eylül ayının ilk haftalarında bu konuda toplumun tüm kesimini içine alan küçük bir çalıştay ile 2030 yılına dek eğitimdeki tüm alanlardaki değişim ve dönüşüm plan-programını ilan edip, yürüteceğiz.

Eğitimdeki sorunları çözmek kısa sürede olmuyor, bazen bir veya birkaç hükümetin dahi ömrü sorunları çözmeye yetmiyor. Bu yüzden bunu planlamak çok önemliydi. Bu güne kadarki en önemli sorun da aslında buydu, eğitimde bir plansızlık söz konusuydu. 2009’dan bugüne dek elle tutulur hiçbir uygulamanın olmamasının en büyük nedeni plansızlık programsızlıktı ve bu ortadan kalkacak.”

“Sekizinci sınıfa dek tüm ders kitaplarımızı kendi akademisyenlerimiz ile yazdık”

“Bu Eğitim Strateji Planı çalışması sürerken, gerçekten bazı dönüşüm hareketlerini gösterecek ipuçlarının da hayata geçirilmesi lazım. Bunlardan biri de öğretim programları yani müfredattır.

Mevcut temel eğitim program geliştirme projesi kapsamında bizler okul öncesinden sekizinci sınıf sonuna dek tüm öğretim programlarımız ve ders kitaplarımızı kendi akademisyenlerimiz ile yazdık, burada doğacak tüm hataları güncelleyebiliriz. Ancak lise kademesinde yasamız gereği ve üniversite girişleri gereğince de Türkiye ile uyumluluk içinde olmalıyız. Burada Türkiye’deki ders kitaplarını kendi eğitim sistemimize dâhil ediyoruz. Bunu da yeni bir yaklaşımla çalışmamız gerektiğini önümüze koyduk. Artık lise kademesindeki eğitim öğretim programlarını da gözden geçirip nitelikli projelendirme hayata koyacağız.”

Kolejlerde yeni uygulama

“Haftalık ders dağılım çizelgesinde yenilikler var. Özellikle kolejlerin, Türk Maarif Koleji GC ve A Level koridorunda özel okullardan bile daha iyi bir anlayış ile ders dağılım çizelgesi hazırladık. Şöyle ki; Geniş bir seçmeli havuzu yaratıp, çocukların kendi tercih ettikleri her ders için GC ve A Level yapabilecekleri bir yapı kazandırdık. Böylelikle devlet kolejleri özel kolejlerden bir adım daha öne çıkmış oldu. Bu çalışmayı da öğretmen altyapısı olarak desteklememiz söz konusudur. Buradaki çocuklar isterse fizik okuyup aynı zamanda sosyoloji veya psikoloji dersi de alabilecek. Bu da yurt dışındaki üniversitelerde her alanda kendine daha kolay yer bulmasını sağlayabilecek.”

Yunanca dili güçlendiriliyor

“Bu yıl Yunanca dersine özel bir önem verdik. Yeni bir öğretim programı hazırlıyoruz, bu yeni yıla yetişecek olan bir uygulamadır. Ortaokullarda Yunanca dilini ikinci yabancı dil düzeyinde güçlendiriyoruz. Aynı zamanda bu dersin lise kademsinde de ikinci yabancı dil olarak devamının okutulması yönünde çalışmalarımız var.”

 

 OKULLARDAKİ YABANCI ÖĞRENCİ ÇOKLUĞU, SEÇMELİ DİN DERSİ… “Din dersinin seçmeli olması, bu derse gerçek değerini vermek için yapılmış bir uygulamadır, sanılanın aksine olumsuz bir bakış açısıyla yapılmış bir uygulama değildir. Bunun yapılmasının temel nedeni okullarımızda çok sayıda yabancı uyruklu öğrencilerin olmasıdır”

 

Ekoloji ve çevre dersi ile felsefe dersine zorunluluk!

 “İlkokulda sosyal beceri eğitimi dersimiz var, bu dersin de içeriği güncelleniyor. Burada çocuklara daha çok tutum ve değerler kazandırmak istiyoruz. İlköğretimde çocuklara kolej sınavı ile akademik ilgi daha çok ağır basıyor ve çocuklar bu tutum ve değerlerden kopuyor. Çocuklarımıza duyusal davranışlar kazandırmak, onların tutum ve değerlerini güçlendirmek için sosyal beceri eğitimini de kazandırmaya çalışıyoruz. Çevre örgütleri v eğitim bakanlığımızla birlikte çevre duyarlılığını destekleme projemiz var. Bu yıl dokuzuncu sınıflarda ekoloji (çevrebilimi) ve çevre dersi zorunlu hale getirildi. Artık seçmeli değil, zorunludur.

Yine lise kademesinde önemli değişiklik olan düşünen öğrenci yetiştirmenin önünü açmak için 10 ve 11. Sınıflara felsefe dersini zorunlu dersler arasını koyuyoruz.

İlkokul aşamasında ise çocuğun çevre, trafik, sağlıklı yaşam, kişisel gelişim gibi becerileri bütün derslerde yer alacak sarmal bir anlayışla kazanması gerektiğidir ve programlarımız bu şekilde düzenlenmiştir. Bu alanlarda da özellikle çevre farklı bir disiplin olarak düşünülüyor. İlkokullarda ise bu yılki çevre duyarlılıkları arttıracak birtakım yeni projelerle hayata geçireceğiz.”

 

EĞİTİM STRATEJİ PLANI VİZYON 2030… “Bazen bir veya birkaç hükümetin dahi ömrü, eğitimdeki sorunları çözmeye yetmiyor. Bu yüzden bunu planlamak çok önemliydi. Bu güne kadarki en önemli sorun da aslında buydu, eğitimde bir plansızlık söz konusuydu. 2009’dan bugüne dek elle tutulur hiçbir uygulamanın olmamasının en büyük nedeni plansızlık programsızlıktı, Eğitim Strateji Planı Vizyon 2030 isimli projeyle bu ortadan kalkacak.”

 

“Din Kültür ve Ahlak Dersi’ne olumsuz bir bakış açısıyla yapılmış bir uygulama değildir, tam tersidir…”

“Bir diğer yeni ve kamuoyunda farklı noktalardan eleştiri alsa da Ortaokullarda Din Kültür ve Ahlak Dersi’nin seçmeli ders kapsamına alınmış olmasıdır. Din Kültür ve Ahlak Dersi artık zorunlu değil, seçmeli bir ders olacak.

Sanılıyor ki Din Kültür ve Ahlak Dersi’ne olumsuz bir bakış açısıyla yapılmış bir uygulamadır ama bunun tam tersidir. Bu derse gerçek değerini vermek için yapılmış bir uygulamadır. Bunun yapılmasının temel nedeni okullarımızda çok sayıda yabancı uyruklu öğrencilerin olmasıdır. Bu çocuklara zorla bu dersi vermemiz insan ve çocuk haklarına da aykırı bir uygulama olur. İslamiyet’e inanmayan, farklı bir dine inanan çocuklarımıza zorunlu olarak bu dersi verem sorumluluğunu üstelenmeyiz. Bu dersi okumak isteyen her öğrenci bunu seçecektir, inanmayan öğrenciler ise seçmeyecektir.

Bu konuda geçen yıl ombudsman tarafından bakanlığımıza sunulan görüş ve benzer durumda Türkiye’deki Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri’nin bu konuda vardığı mahkûmiyetler ışığında Türkiye’de yapılan düzenleme ve uygulamalar ışığında dikkate alınmıştır. Bunların doğrultusunda seçmeli olması kararını almak bir elzemdi. Hatta bu alanda ilk kez Din Kültür ve Ahlak Dersi öğretmenliği için de münhal açıldı. Bu yılki öğretmenlik münhallerinde Din Kültür ve Ahlak Dersi öğretmenliği de vardır.”

Koleje Giriş Sınavlarına yönelik çalışmalar gündemde

“Ülkemizde en çok tercih alan okullar kolejlerdir. Her yıl 2 bin öğrenci başvurusuna karşın 600 civarı çocuk kabul edebiliyoruz. Bu öğrencilerin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Bize düşen görev mümkün olan fazla sayıda çocuğu kolej programına kabul edebileceğimiz sayıyı arttırmak hem de bu sınava yönelik çocukların yükünü alacak yeni bir ölçme değerlendirme mantığı hayata geçirmek. Bunun için sıralama sınavı yerine düzey belirlemeyi öngörüyoruz. Yani çocukların koleje girişte ön koşul bilgilerini ölçüp, bu düzeyin üzerine çıkabilecek çocuklarında kolej programına kayıt hakkı verebileceği bir sistem öngörüyoruz.

Örneğin sınav kontenjanına ilk 150’yi alırken belki de 153’üncü de girebilecek yeterliliğe sahiptir de dışarıda kalıyor, bunun çeşitli nedenleri olabilir, bu anomalileri de ortadan kaldıracak bir yeterlilik oluşturmak istiyoruz. Bu çok kolay değiştirilebilecek bir uygulama değil.

İlkokul üçüncü sınıftan başlayan kolej sınavında kademeli birtakım geçişler yapacağız. Bunun için de Eğitim Strateji Planının boyutlarından biri de kolej sınavı olacak. Kademler arasındaki geçişleri nasıl ve ne şekilde yapılacağı bu planda belirleyeceğiz. Tüm bunların yanında meslek liseleri ve özel eğitim alanındaki dönüşümlerimiz de bu planda yer alacak. Tüm bu değişiklikler, Eğitim Strateji Planının kamuoyu ile paylaşıldığı dönemde ortaya çıkacak. Bu plan çalışmaları şu an başladı. Tüm öğretmenlerimizden ve velilerden anket yoluyla görüş istendi. 3 bine yakın öğretmen, 10 bin de veli anketi sistemimize girmiş durumdadır. Hem bakanlığımız içindeki birimler hem de eğitim sendikaları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte fikir alışverişinde bulunarak, eğitim sistemindeki değişim ve dönüşümün nasıl olması gerektiğiyle ilgili çalışıp planı hazır hale getireceğiz. Yeni eğitim yılı ile birlikte bu değişimi paylaşmayı umuyoruz.”

“Her durumda dışarıda hiçbir öğrencimiz kalmayacak”

“Altyapı sorunları konusuna ise değinecek olursak, bu en önemli ihtiyaçlarımızdan bir tanesidir. Altyapıların güncellenmesi, yeni okulların yapımına ihtiyaçlar var. Bakanlık bu konuda çok ciddi çalışıyor. Bu konuda tüm okullarda tek tek altyapı eksiklikleri tespit edilip planlanmıştır, yeni okul yapımlarıyla ilgili de projeler bitmiş durumda. Yeni okulların hangi şekilde nerelere hangi kentlere yapılacağı planlanmıştır. Bunu sadece bina olarak düşünmemek lazım, kantinlerde neler satılacağı ve çocukların beslenme şekliyle ilgili de çalışmalar tamamlanmıştır.

Yeni eğitim yıla yönelik tedbirler alınıyor. Hiçbir öğrencinin okulsuz kalmaması yönünde çalışmalar yapıldı, özellikle Girne bölgesinde tüm müdürlerle görüşüldü. Her durumda dışarıda hiçbir öğrencimiz kalmayacak.”  

yeniduzen-satin-aliniz-711.jpg

 

 

 

Bu haber toplam 26643 defa okunmuştur
İlgili Haberler