1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “2020’de ürünlerin %93,9 temiz, %6.07’si kirli (zehirli) çıktı”
“2020’de ürünlerin %93,9 temiz, %6.07’si kirli (zehirli) çıktı”

“2020’de ürünlerin %93,9 temiz, %6.07’si kirli (zehirli) çıktı”

“Bizim sebzede karşılaştığımız sorun tavsiye dışı ürünlerdir. Yaprağı olan sebzelerde genellikle tavsiye dışı yabancı ot ilacı kullanılır. Bu ülkede tavsiye dışı ürün kullanımını engellemek lazım”

A+A-

“Yerli ürünlerimiz, ithal ürünlere göre daha temiz”

Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci, tarımsal ürünlere ilişkin denetim sonuçlarını paylaştı, yerli ürünlerin daha temiz olduğunu açıkladı

“Pandemiden dolayı ithalat %90’lara varan bir düşüş gösterdi. Yerli üretimde de insanlar endişe duyarak üretimden vazgeçmek zorunda kaldı. Girdi maliyetlerinin çok yüksek olması, tarım yapma maliyetlerini yükseltiyor. Birçok üründe üretim yapılmaktan vazgeçildi”

“Biz ülkemizde üretilen 52 farklı üründen numune alırız fakat istatistiklere kalıntılı ürün olarak 16-17 ürün girer. Yerli ürünlerimiz, ithal ürünlere göre daha temiz. Üzümde, enginarda veya çilekte mesela kirlilik oranı çok az”

“Bizim sebzede karşılaştığımız sorun tavsiye dışı ürünlerdir. Yaprağı olan sebzelerde genellikle tavsiye dışı yabancı ot ilacı kullanılır. Bu ülkede tavsiye dışı ürün kullanımını engellemek lazım”

 “Ciddi personel eksiklerimiz var onlar bir şekilde giderilmesi lazım. Aletlerimiz birinci sınıf ama personel eksikliğimiz var”

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci, ülkemizde gıda güvenliği ile ilgili yapılan çalışmaları anlattı, gıda denetimlerindeki bazı verileri paylaştı. 2020 yılında yapılan gıda denetimlerinde genel olarak %93,9 ürünün temiz, %6.07 oranında kirli çıktığını aktaran Reşat Değirmenci,  “Gıda güvenliği hassas bir konudur ve hiçbir şekilde siyasete malzeme edilmemesi gerekir” dedi.

Kalıntılı ürünlerin 2019 yılına oranla 2020 yılında daha fazla çıktığını aktaran Tarım Dairesi Müdürü Değirmenci, bunun en büyük sebebinin taranan kimyasal madde sayısının olduğunu belirterek, 

“2019 yılında 317 madde taranıyordu. Bu sayı 2020 yılında 353’e çıktı. Şu anda daha fazla ürün tarayabiliyoruz ve haliyle kalıntılı rakam olayı artıyor. Bu sayıyı 440’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Şu anda mecliste görüşülen Hal Yasası’nın çok önemli olduğuna da dikkat çeken Değirmenci, “Hal Yasası demek, gıda güvenliği demek, ürünlerin kontrolü demektir…” dedi ve “Hal Yasası geçtiği anda en azından ülkenin hangi üreticisi, nerede, hangi parselde, ne ürettiğini bileceğiz. Kayıt birimi olmazsa olmazdır” şeklinde konuştu.

2020 yılında kirli çıkan numune yüzdeliği %6,07…

2020 yılında 2 bin 422 ürün numunesi yapıldığını aktaran Değirmenci, bunların 1531’i ithal, 891’i de yerli ürün olduğunu söyledi. Numunesi yapılan ithal ürünlerin 1431’inin temiz çıktığını belirten Reşat Değirmenci, yerli ürünlerde de bu sayının 844 olduğunu aktardı. Bu veriler ışığında 2020 yılında genel olarak %93,9 ürünün temiz, %6.07 oranında kirli (zehirli) olduğunu ifade etti.

İthal ürünlerde elma, yerli ürünlerde biber en fazla kirli çıkan ürün oldu

Tarım Dairesi’nden elde edilen verilere göre, 2020 yılında yapılan gıda denetimlerinde en fazla kirli çıkan ürün elma oldu. Elmayı takip eden ürün biber ve armut oldu. Yerli ürünlerde de en fazla kirli çıkan ürün biber, maydanoz, pazı, marul ve molehiya ürünleri oldu.

“Tarım Dairesi’nin çalışmaları siyasete malzeme edilmemeli”

Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, gıda güvenliği konusunda yapılan çalışmaların siyasete malzeme edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, rakamdan çok belli başlı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Değirmenci; “Bu ülkeye tarımsal ilaçlar nasıl geliyor? Tarımsal ilaçlarının uygunluğu neye göredir? Hangi ürüne, hangi ilacın kullanılacağı nasıl tespit ediliyor? Gıda denetimleri yeterli düzeyde yapılabiliyor mu? Ne kadar ürün ithal ediliyor? Yerli ürünümüz ne durumdadır? Bunun yanında eğitim konusunda ne durumdayız? Kayıt sistemimiz ne durumdadır? Yasalarımız ne durumdadır? Sadece rakamlara takılı kalırsak rakamların dışındaki olayları atlamış oluruz” ifadelerini kullandı.

“İthalat %90 geriledi, yerli üreticiler üretimden vazgeçti”

Pandemi döneminde üretim konusunda ülkemizin oldukça etkilendiğini dile getiren Tarım Dairesi Müdürü Reşat Değirmenci, ithalatın %90’lara kadar gerilediğini, yerli üretim yapan üreticilerin de yüksek maliyetlerle tarım yaptığından dolayı üretim yapmaktan vazgeçtiğini ifade etti.

Değirmenci şu noktalara değindi:

“Pandemiden dolayı ithalat önemli derecede bir düşüş gösterdi. Son bir yıl içerisinde ithal domateste %59, karpuzda %86, çilekte %56, Narda %87, kavunda %71 her gün yediğimiz kuru soğanda bile %42’lik bir düşüş söz konusu… Bunlar ülkemize en fazla ithal edilen ürünler ve bunlarda da %90’lara varan bir düşüş oldu. Şanssızlığımız odur ki, otellerin kapalı oluşu, öğrencilerin de ülkeden kaçışı yerli üreticimizi de etkiledi. İnsanlar endişe duyarak üretimden vazgeçmek zorunda kaldı. Girdi maliyetlerinin çok yüksek olması, tarım yapma maliyetlerini yükseltiyor. Birçok üründe üretim yapılmaktan vazgeçildi. Bu yüzden Tarım Dairesi’nin numune yapması da azaldı. Türkiye’den gelen hemen hemen her üründen numune alınıyor, insanlarımızın içi rahat olsun. Bu ülkede olan ürünler ithal edilmiyor. Üreticimizi korumaya çalışıyoruz.”

“353 kimyasal madde tarıyoruz, hedefimiz 440”

Kalıntılı ürünlerin 2019 yılına oranla 2020 yılında daha fazla çıktığını anlatan Reşat Değirmenci, bunun en büyük sebebinin taranan kimyasal madde sayısının olduğunu söyledi. Şu anda 353 farklı kimyasal madde tarandığını aktaran Değirmenci, hedeflerinin 440 olduğunun da altını çizdi.

Değirmenci şöyle konuştu:

“2019’da kirli ürün çıkma oranı daha azdı 2020’de bu yüzdelik arttı. Aslında bunun nedeni çok basit. 2019 yılında 317 madde taranıyordu. Bu sayı 2020 yılında 353’e çıktı. Böylelikle daha fazla madde tarıyoruz ve kirli çıkanları yolluyoruz. Biz aslında işin yüzdelik kısmında değiliz. Biz, düzgün denetimin, kirli ürünün ülkemize girmemesinin peşindeyiz. Bu sayıyı da 440’a çıkartmayı hedefliyoruz. Bunun için 12-13 bin Euro’ya ihtiyacımız vardır. Bu kaynağı da bulacağız ve taranan kimyasallık sayısı 440’a çıkacak. 440 sayısı da Avrupa Birliği’nin taradığı kimyasal sayısıdır. Bu sayı da gayet normaldir. Burada ne kadar yüzdelik rakam pek fazla ürün değil, tüketiciye kalıntısız ürün ne kadar çok fazla verebildiğimizdir. Zaten bunu başardığımız takdirde yüzdelik de otomatik olarak düşecektir.”

“Bu ülkede tavsiye dışı ürün kullanımını engellemek lazım”

Tarım Dairesi Müdürü Değirmenci, ülkemizde tavsiye dışı ürünlerin kullanılmasının önlenmesi gerektiğine işaret ederek, bu tip ilaçların kullanıldığını tespit etmeleri halinde yasanın da değişmesiyle cezaları caydırıcı hale getirmesinin sağlandığını belirtti.

Değirmenci şöyle devam etti:

“Biz ülkemizde üretilen 52 farklı üründen numune alıyoruz fakat istatistiklere kalıntılı ürün olarak 16-17 ürün girer. Bizim yerli ürünlerimiz, ithal ürünlere göre daha temizdir. Üzümde, enginarda veya çilekte mesela kirlilik oranı çok az. Çünkü yeterli eğitim vardır.

Bizim aslında en fazla sıkıntı yaşadığımız ürünler yaprak ürünleridir. Aslında bunda da aşılacak bir durum yok. Bizim sebzede karşılaştığımız sorun tavsiye dışı ürünlerdir. Yaprağı olan sebzelerde de genellikle tavsiye dışı yabancı ot ilacı kullanılır. Bu ülkede tavsiye dışı ürün kullanımını engellemek lazım. Bununla ilgili bir İlaçlar Denetleme Yasa’mız var. Bu yasanın içerisinde cezai müeyyideler kısmımız var. Biz bu yasayı ele aldık ve cezai müeyyideleri yeniden düzenledik. Bunda da iki konuya çok dikkat ettik. Tavsiye dışı ilaç kullananlara asgari ücretin üstü ceza getirdik, hapis cezası getirdik.  Gıda güvenliği konusunda çok hassas noktadayız. Böyle bir şeyin tespiti durumunda basınla paylaştık, polise de suç duyurusunda bulunduk. Buradaki sıkıntı, şu anki yasalar önünde cezası ne yazık ki caydırıcı değil.”

“İlaçlama konusunda bir sıkıntımız yok”

Değirmenci şöyle devam etti:

“İlaç kullanımı konusunda İlaçlar Denetleme Kurulu’muz var ve bu kurul, sık sık denetimler yapar. Ülkemizdeki tüm ilaç tedariki yapılan yerler kayıt altındadır ve bunlar da sürekli olarak denetlenir. Dolayısıyla Tarım Dairesi bu konuda çok dikkatli davranıyor. Eğer dünyada ithali duran bir ilaç varsa, bizde de aynı anda durdurulur. O yüzden ilaçlarla ilgili hiçbir sıkıntı değil. Dairemiz aynı zamanda teknik talimatlar da yayınlar. Hangi ürüne kimyasal ürünün ne zaman kullanacağı söylenir. Dolayısıyla bu konuda pek fazla sıkıntı yaşamıyoruz. Firmaların ambarlarında olan yaklaşık 40 tonluk tarihi geçmiş pestisitimiz mevcuttur. Bu ürünlerin düzgün şekilde imha edilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili Çevre Dairesi çalışmalar yapılıyor, sağlıklı ve doğru şekilde imha edilecek.”

“Hal Yasası’nın meclisten geçirilmesi için kararlıyız”

Tarım Dairesi Müdürü Değirmenci, gıda güvenliği konusunda ciddi çalışmalar yürüttüklerini dile getirerek, gerekli yasalar üzerinde çalıştıklarını, bunların en önemlisinin şu anda mecliste olan Hal Yasası’nın olduğunu ve bunu da geçirilmesi için kararlı olduklarını dile getirdi.

Değirmenci şu noktalara değindi:

“Tarım Dairesi gıda güvenliği konusunda ciddi bir savaş veriyor. Bir takım yasalarla bu gerçekleştirilmeye çalışıyor. Bu yasalar, bitkiyi korumadan tutun, üreticiyi destekleyecek yasalardır ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. En önemlisi de aslında Hal Yasası’dır. Bu da şu anda mecliste. Geçirmekte kararlıyız. Çünkü Hal Yasası demek, gıda güvenliği demek, ürünlerin kontrolü demektir… Bunun için meclisin alt komitelerinde dile getiriyoruz. Hal Yasası geçtiği anda en azından ülkenin hangi üreticisi, nerede, hangi parselde, ne ürettiğini bileceğiz. Kayıt birimi olmazsa olmazdır. Bu birimde Hal Yasası nezdinde Tarım Dairesi’nin altında kurulması gerekiyor.”   

“Çok ciddi bir personel eksikliğimiz var”

“Son olarak, ülkemizdeki eksikliklerden de bahseden Değirmenci, çok ciddi bir personel eksikliğinin olduğuna dikkat çekerek, bunun bir an önce giderilmesi gerektiğini dile getirdi.

Değirmenci şöyle konuştu: 

“Bunun yanında eksikliklerimiz de var mı, evet var. Mesela Veteriner Dairesi’nin laboratuvarı kullanılıyor, bir havalandırması var ve bir vaka çıksa laboratuvar kapanacak, bunu gidermemiz lazım. Bir de ciddi personel eksiklerimiz var onlar bir şekilde giderilmesi lazım. Aletlerimiz birinci sınıf ama personel eksikliğimiz var. Amacımız, üreticinin işini kolaylaştırmak, insanlara da güvenli ürün sağlamaktır.”

 

yd-destek-gorseli-2-020.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1684 defa okunmuştur
Etiketler : ,
İlgili Haberler