2024: “Bu Kadarı Da Olmaz” Dedirten Yıl
2024 eğitim adına tam bir “kara” yıl oldu denilebilir. Eğitimin her alan ve kademesinde kaotik sorunların yaşandığı, her günün sonunda “bu kadarı da olmaz” dediğimiz ama sabah uyandığımızda o kadarının da olduğunu gördüğümüz bir yıl yaşadık.
- Acil durumlar için düşünülen konteyner sınıfları, “prefabrik” adıyla normalleşti: Neredeyse tüm okulları prefabrik sınıflarla doldu. Hatta sadece prefabrik yapılardan oluşan okullar yaratıldı.
- KKTC tarihinde ilk kez kamu okulları bir hafta geç açıldı: İktidar partisinin iç çekişmeleri ve kurultay hesapları kamu okullarının açılış tarihinin ertelenmesine sebep oldu.
- Plansızca yapılan okullar, kalabalık sınıflara çare olamadı: Tıklım tıkış sınıflarda öğrenim yapmak kamu okullarının kaderi haline geldi.
- Öğretmenin itibarı yerle bir edildi: “Öğretmen tasarrufu” politikasıyla bir yandan öğretmen ders yükü altında ezilirken, diğer yandan da “geçici öğretmen” adı altında pedagojiden yoksun, siyasi istismara açık görevlendirmeler yapıldı.
- Okullarda “akran zorbalığı” tavan yaptı: Akran zorbalığı o kadar arttı ki boyut değiştirerek öğrencinin öğretmene zorbalık yaptığı olaylar yaşandı.
- YÖDAK Başkanı tutuklandı, istifa etmek zorunda kaldı: “Sahte Diploma” skandalı ile birlikte YÖDAK Başkanı rüşvet iddiaları nedeniyle tutuklandı, istifa etmek zorunda kaldı.
- YÖDAK’ın Avrupa Yükseköğretimde Kalite Güvencesi Birliği (ENQA) üyelik başvurusu kabul edilmediği gibi gözlemci üyeliği de sonlandırıldı: Gerek “sahte diploma” skandalı gerekse YÖDAK’ın bağımsız bir kurum olmaktan çıkıp siyasi bir yapıya bürünmesi nedeniyle tabiri caizse ENQA’dan kovuldu.
2024; “Çocuklarımız becerileri, aynı yaş grubundaki diğer ülke çocuklarının sahip olduğu becerilere göre oldukça geriye düştüğü bir yıl oldu.”
UBP-DP-YDP hükümetinin ısrarla sürdürdüğü plansız, programsız ve iş bilmez uygulamalar eğitimde dibi görmemize neden oldu. Bilimsellikten uzak öngörüsüz politikalarla; sadece parası olanın hizmet alabildiği gölge bir eğitim sistemi yaratıldı. Göz göre göre bir nesil kaybedildi.
Kısacası 2024; genel eğitim sisteminde kamu okullarının, okul olmaktan çıkıp ruhuz yapılara dönüştüğü, kamu okulu ile özel okula giden öğrenciler arasında beceri farkının kapanamaz bir biçimde açıldığı, yükseköğretimde vizyonsuzluk nedeniyle sahte diplomadan insan kaçakçılığına varan bir noktaya ulaşan kara bir yıl oldu.
Anlayana Gülmece
Bu Kadar Fark İçin
İki tavuk birlikte otlanmaktadır. Tavuklarda güngörmüş, gelişmiş, iri olan hemen söze girer:
- “Ben senden değerliyim. Cinsim bulunmaz. Çünkü yumurtalarım seninkilerden iki kat daha büyük.”
Daha genç olan diğer tavuk, biraz da şaşkın bir ifadeyle yanıt verir:
- “Ne önemi var ki bunların”
Gururuna yediremeyen iri tavuktan hemen karşılık gelir:
- “Ama benim yumurtalarımın tanesi 95 kuruş, seninkiler ise 90 kuruşa satılıyor.”
Bizim genç tavuk tereddüt etmeden:
- “Bu kadar fark için o kadar zorlanmaya değmez...”
Okumuş muydunuz?
“Cehaletle, deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırlar var, cehaletin hiçbir sınırı yoktur.” Whoopie Goldberg