2024 TC-KKTC ekonomik protokolü neler içeriyor?
TC ve KKTC 2024 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması(Ekonomik Protokol), Başbakan Ünal Üstel ile TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından imzalandı.
Bu anlaşmanın imzalanması çok gecikmiştir. Neredeyse yılın yarısı tamamlanmak üzeredir.Geçen yıl, Mart ayı sonunda imzalanmıştı.Protokoldeki eylemleri, İcratları yapmak için 6 ay kalmıştır.
Bugünkü yazımda, protokolün içeriğini, 2 ülke yetkililerinin yaptıkları açıklamalara göre, ana hatları ile değerlendirmeye çalışacağım. Anlaşmanın tüm içeriği, rakamsal detayları henüz açıklanmadığı için, detaylı bir değerlendirme yapamıyorum.
Anlaşma, yetkililerin açıklamalarına göre, yaklaşık 16 milyar TL’lik proje desteği ve hibeyi içeriyor. Bu rakamın 14 Milyar TL’ si zaten 2024 yılı devlet bütçesindeki TC yardım ve krediler başlığı altında yazan rakamdır. İlave bir kaynak değildir.
2024 Bütçesinde yer alan TC yardımları, yatırımlar(Alt yapı) için 4.5 milyar, savunma harcamaları için de 4.5 milyar olacak şekilde toplam 9 milyar TL olarak öngörülmüştür.
Bütçe içinde bulunan diğer bir kalem olan TC kredilerinde ise, Kamu maliyesine, cari harcamalar için, 5 Milyar TL katkı öngörülmektedir.
Bütçedeki bu rakamların toplamı 14 Milyar TL etmektedir.Protokoldeki geriye kalan 2 milyar TL’ de, geçen yıldan kalan devirlerdir. Böylece, imzalanan ekonomik protokol kapsamında toplam 16 milyar TL ödenek öngörülmektedir.
Umarım, KKTC tarafından yerine getirilmesi beklenen eylemler ve taahütler gerçekleşir ve açıklanan kaynaklar ülkeye zamanında ulaşır. İmzalanan Protokol ile, Türkiye Cumhuriyeti, 2024 yılında, KKTC’ ye Hibe olarak, savunma, altyapı projeleri ve Reel sektör harcamaları için kaynak aktaracaktır.
Ayrıca, kredi olarak da, Cari bütçe açığına katkı, diğer kamu harcamaları ve reform destek ödeneği için de destek sağlanacaktır.
Başbakan Üstel ise, protokolden bağımsız olarak, seçime kadarki önümüzdeki 3 yıllık süreçte hayata geçireceklerini ise şu şekilde sıraladı:
Yarım kalan Girne ve Güzelyurt Hastanelerini mutlaka açacaklarını, Pamuklu-Maraş-Lapta Sağlık Merkezlerini tamamlayacaklarını, Yeni Devlet Laboratuvarı tıbbi cihaz teminlerini yapacaklarını, Yarım kalan yol projelerini tamamlayacaklarını. projelerini tamamladıkları sosyal konut projelerini başlatacaklarını, Güzelyurt Soğuk hava deposu ve entegre tesislerini hizmete açacakların. açıkladı.
Gençlere ve kadın girişimcilere yönelik, yeni destek paketlerini devreye koyacaklarını, Yardıma muhtaçlara, engellilere yönelik başlatılan destek programlarına da devam edeceklerini belirtti.
Ayrıca, Tarımdan hayvancılığa, sanayiden küçük esnafa, turizmden, eğitime, sağlıktan, ulaştırmaya, çalışma hayatından, iletişim teknolojilerine, e- devlete varıncaya kadar pek çok alanda projelere imza atacaklarını ifade etti..
Bu genel soyut konuları, detayları ve projeleri ile somut olarak öğrenebilirsek, daha iyi değerlendirme yapma şansımız olacaktır.
Örneğin, geçtiğimiz yıl imzalanan 2023 yılı ekonomik protokolünde de benzer eylem maddeleri mevcuttu.Bunların çoğunun gerçekleşmediğini biliyoruz.Ya da, protokoldeki hangi projeleri tamamladıklarını açıklarlarsa, hem biz, hemde halkımız öğrenecektir.
İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşmalarının esas amacı, halkın refahını artırmak ve ülkenin sürdürülebilir bir ekonomiye kavuşmasını, kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamak olmalıdır.
Reel sektör projelerindeki rakamların yeterli olup, olmayacağı büyük önem taşımaktadır. Üretimi ve istihdamı artıracak, katma değeri yüksek projelere daha fazla kaynak ayrılması şarttır.
Bu da, ülke ihtiyaçları önceliklendirilerek ve düzenli kaynak akışı sağlanarak gerçekleştirilebilir.Örneğin, elektrik konusunda somut olarak yatırım ve periyodik bakımlar yapılıp, memleket elektrik kesintilerinden kurtulabilecek mi?
Protokol kaynaklarıyla, küçük esnaf ve işletmelere ihtiyaç duydukları hibe ve düşük faizli krediler sağlanmalıdır.Alt yapı yatırımlarında, yerli mütahhitlerin de işin içinde olması, ülke içinde katma değer ve ekonomik aktivite yaratacaktır.
Gelecek olan kaynaklar, önceliklendirilerek, özellikle eğitime, sağlığa, esnafa, çiftçiye, hayvancıya, turizme, işletmelere, sosyal yardım ve engelli maaşı alanlara katkı olarak harcanmalıdır.
Netice itibarı ile, Hükümet, ekonomik protokolde taahhüt ettiği eylemleri yerine getirmelidir. Aksi halde, yeterli kaynak gelmezse, bundan hem halk, hem işletmeler, hemde ülke ekonomisi olumsuz etkilenecektir.
Bu çerçevede,ekonomik protokole yapılabilecek şeyler yazılmalıdır. Yapılamıyacak şeyler yazıldığında, hem ülkeye yeterli kaynak gelmemekte, hemde mahçup olunmaktadır. Uzun yıllardır ayni senaryo ile karşılaşılmakta, yazılan icraatların çoğu yapılmamakta ve maalesef dejavu yaşıyormuşuz gibi duygular hissetmekteyiz.
İktisadi ve mali anlaşmaları imzalamak önemlidir.Ancak, daha da önemlisi, anlaşmada tahahhüt edilen icraatların her iki tarafça yerine getirilmesi ve gelmesi gereken kaynakların da ülkeye zamanında ve eksiksiz gelmesidir. Gerisi lafü güzaftır.