1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. 2024 yılında yaşanan olumsuzluklar, 2025’te neler yapılmalı ve Hükümet’teki uyumsuzluk
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

2024 yılında yaşanan olumsuzluklar, 2025’te neler yapılmalı ve Hükümet’teki uyumsuzluk

A+A-

Kuzey Kıbrıs’ta, 2024 yılında, İsias davası, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki soruşturma, Meclis Başkanlığı seçimleri, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşananlar, uzun süreli elektrik kesintileri, trafik kazaları ve yollardaki eksikler, narenciyede ve et fiyatlarındaki sorunlar, devlet okullarında depreme dayanıksız binaların eksikliklerin giderilmemesi ve konteynerlerde eğitim yapılması, hastanelerdeki ilaç eksiklikleri  öne çıkan konuların başında geldi.

İsias Otel davasında, yıl boyunca adalet arayışı devam etti. otelle ilgili davada karar, yılın son günlerinde açıklandı. Altı sanık bilinçli taksirle suçlu bulunup mahkûm edildi. Beş sanık ise beraat etti. Karar, aileleri memnun etmedi. Mücadelenin yüksek mahkemede  süreceği açıklandı.

Güzelyurt’daki Üniversite’deki soruşturma kapsamında üniversitenin bazı yöneticileri ve çalışanları tutuklanırken, “sahte diploma” iddiasıyla kamuda üst düzey bazı yönetici, polis, asker, gazeteci, doktor ve vatandaşlar da mahkemeye sevk edildi.

Ekim ve kasım aylarına Meclis Başkanlığı seçimleri damgasını vurdu. Meclis’te yeni yasama yılı başlar başlamaz tansiyonun yükseldiği, geçersiz oy pusulalarının tartışıldığı, 16 turlu sürecin sonunda, Cumhuriyet Meclisi Başkanı seçilebildi.

Acil Durum Hastanesi, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde bebeklere tıbbi alkollü mama yedirildi; 1 bebek hayatını kaybetti, 6 bebek hastalandı. Bu olay, ülkede büyük üzüntü yaratırken, sağlık hizmetleriyle ilgili yoğun tartışma da yaşandı.

Geçen yıl, trafikte 50 kişi yaşamını yitirdi, bin civarında kişi de yaralandı. İş kazalarında, kadına şiddet ve uyuşturucu suçlarında artışlar görüldü.

KKTC, üç yıldır yüksek enflasyonla boğuşuyor. Hükümet, 2024 yılında da  yeterli tedbirler almamış ve enflasyon yine yüksek seyretmiştir.

Halbuki, pahalılığın artmaması için,  piyasadaki fırsatçılığın önlenmesi gerekiyordu. Hükümet, enflasyon gelişmelerini izlemekle yetinmemeli, müdahale etmeli ve  Piyasa denetimlerini yapmalıydı.

Pahalılık, halkın belini bükmüş, satın alma gücü düşmüş, halk  geçinemediği için, kredi kartı borçları günden güne artmaktadır.Gıda enflasyonunda Avrupa şampiyonuyuz. Açlık sınırı, aylık  27 bin TL’yi aşmıştır ve giderek artmaktadır.

2025 yılı bütçe açığı ise, 18 milyar TL ile rekor düzeydedir.  Bu açığın  daha da büyümesi beklenmektedir.Bu bütçe açığı ile, yarım kalan Girne ve Güzelyurt hastanelerinin tamamlanması, yolların aydınlatılması, esnaf, küçük işletmeler ve üreticilere de yeterli destekler verilmesi mümkün görülmemektedir.

2025 yılında, rekor bütçe açığı öngörüsünün başlıca nedenleri arasında, Hükümet’in kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmemesi, pahalılık nedeni ile ekonominin güneye kaymaya başlaması, Rumların da bizim piyasanın pahalılaşması sonucu harcamalarını düşürmesi ve enflasyonla mücadele edilmemesi konularını sayabiliriz.

Birçok sektöre zincirleme etki eden İnşaat sektöründe küçülme gerçekleştiğini görüyoruz. Yanlış kararlar sonucu, bunun olumsuz etkilerini, özellikle 2024 yılında gördük. 2025’te neler yaşanacağını hep birlikte göreceğiz.

Ülkemizde, son dönemde  özellikle, patates, domates, et ve birçok meyve,sebze ürünü fiyatının çok yükselmesi  halkın tepkisini çekmiştir.Zira, bu ürünlerde kendi kendine yeten ve geçmişte bu ürünleri ihraç eden bir ülkenin, bu kadar pahalı olması ve bu ürünleri ithal eden bir duruma gelmesi üzücüdür. Hükümet, bu konuda doğru ithalat ve üretim politikaları uygulamamaktadır.

Uzun zamandır, Et fiyatlarındaki yükselişten dolayı, tüketim Güney’e kaymış durumdadır. Halbuki hayvancılara teşvikler artırılıp, et fiyatlarının düşmesi sağlanabilir. Ayni zamanda, Güney’ den veya başka ülkelerden karkas et ithalatı yapılsa ve kaçakçılık önlense, devlet de  vergi geliri elde edecek ve piyasadaki fiyatlar dengeye gelecektir.

Narenciye’de geçen yıl yaşanan yeşilleme hastalığı şüphesi ve ihracatta oluşan sorunlardan dersler çıkarılmalıdır. Umarım, bu yıl, geçen yılki sorunlar yaşanmaz.Bu bağlamda, ihracat konusunda yeni pazarlar yaratılmalıdır.

Geçen sezon, narenciyenin maalesef yaklaşık üçte birinin, satılamadığı için dalda kaldığını ve üreticilerin zarar ettiğini bildiğimiz için, benzer sorunun bu yıl da yaşanmasını istemiyoruz.

Tarımsal ve hayvansal ürünlerin fiyatlarının aşırı yükselmesinin temel nedenleri, üretim miktarının düşmesi, girdi maliyetlerinin yükselmesi ve devlet desteklerinin yetersiz kalmasıdır. Hayvancılarımızın ve çiftçilerimizin üretimden kopmaması için seferberlik şarttır.

Hükümet’in  yılın son günlerinde Toplu İş Sözleşmesi yasasını değiştirmek, hayat pahalılığı ödeneğinin uygulanmasında yasal değişiklik  ve KDV oranlarını yükseltmeye kalkması, fakat, toplumdan gelen tepkiler üzerine ise, bahse konu yasa tasarılarını  geri çekmesi, Hükümet’e olan güvensizliği daha da artırmakta ve devlet ciddiyetine zarar vermektedir.

Hükümet, kendi içindeki sorunlardan ve uyumsuzluktan dolayı, memleket sorunlarına bir türlü  konsantre olamamaktadır. 2025 yılında, enflasyonun düşürülmesi, üretimin, ekonomik büyümenin artırılması, yatırım, istihdam ve ihracatın çoğaltılması hedefleri doğrultusunda, ekonomi ve maliye politikaları uygulanmalıdır.Aksi halde, devlet bütçesi, iş dünyası ve halkı çok zor günler beklemektedir.

Temennim, geçen yıl yaşanan ve yukarıda değindiğim sorunların bu yıl yaşanmamasıdır. Ama, Hükümet içinde yaşanan uyumsuzluk, dağınıklık, kurultay hesaplaşmalarının bitmemesi ve YDP’nin Hükümetten çekilme niyeti, sorunların bırakın azalmasını, büyüyerek çoğalacağını göstermektedir.

Bu yazı toplam 747 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar