YAKIN MARKAJ

Geçtiğimiz yıl başlayan, bu yıl da devam eden ‘21 Yaş-altı futbolcu oynatma zorunluluğu kuralı’nın amacına ne kadar hizmet ettiğine bir bakalım.

Süper Lig’i ele alacak olursak, kulüplerin 18 kişilik maç kadrosuna en az üç 21 Yaş-altı oyuncu yazması ve bu oyuncuların en az bir tanesini minimum 45 dakika oynatması zorunlu bir kural.

Yenidüzen olarak geçtiğimiz yıl tuttuğumuz istatistiklere baktığımızda, 2015 – 2016 sezonunda Süper Lig’de yer alan 14 takım, toplamda 169 farklı 21 Yaş-altı oyuncuya sahada şans verdi. Bazısı düzenli olarak ilk 11’de mücadele etti, bazısı sonradan oyuna girdi. Bu oyunculara toplam 77 bin 725 dakika süre tanındı.
En çok oyuncuyu (16) Yenicami oynattı, en fazla süreyi (8785 dakika) Gençler Birliği verdi. Bu takımlardan bir tanesi kupada final oynadı, diğeri son haftalarda şampiyonluk yarışından koptu.

İşin farklı tarafı da var. Zira, Bağcıl ve Yeni Boğaziçi geçtiğimiz yıl en fazla genç oyuncu oynatan ikinci ve üçüncü kulüp. Oyuncularına 7 bin dakikadan fazla süre tanıdılar. Ancak bir alt lige düştüler.
Meselenin ne kadar çok oyuncu oynatmak, ya da en fazla süreyi vermek olmadığı, ne kadar kaliteli genç ismi kullanmak olduğu net bir şekilde ortaya çıktı.

Daha önce alt yapısına önem vererek bu uygulama başladığında bazı kulüplerin rahatladığını net bir şekilde gördük. Bu kulüpler, 21 Yaş-altı oyunculara hakkını veren kulüpler oldu.

Yeni sezonda arttırılması planlanan ancak 45 dakikada kalmasına karar verilen 21 Yaş-altı oyuncu oynatma kuralı çerçevesinde bu kulüpler rahat etmeye devam edecek.

Ama hafta sonu izlediğim Değirmenlik – Gençler Birliği maçında da ilginç bir durum dikkatlerden kaçmadı. Değirmenlik’te 33’te sakatlanan Abdullah’ın yerine Kayhan girdi. İkisi de 21 Yaş-altı oyuncular. Ancak ikinci yarının başında Kayhan oyunda yoktu. Yerini başka bir oyuncuya bırakmıştı. Sakatlanıp mı çıktı bilemiyorum. Ama sahada 10 dakika kalan oyuncu 35’te çıkan arkadaşından sonra oyuna dahil olarak kurala göre 45 dakikayı tamamladı. Sonra oyundan alındı. Özetle, kurala uyulmuştu. Ancak bana göre kaybedilen 2 şey vardı. Biri, erken kullanılmış 2 oyuncu değişikliği, bundan da daha önemli olan diğeri ise o genç oyuncunun morali, özgüveni. İşin bir de bu boyutu var, kurala uymaya çalışmak...

Uygulamaya uymak için kulüplerin alt yapılarını gözden geçirmeleri gerektiği açıkça ön plana çıktı. Daha önce alt yapısına yatırım yapan kulüpler rahatlarken, elini çabuk tutmayan kulüplerin bu anlamda daha çok sıkıntı yaşayacağı, özelte 21’in hakkını ne kadar verecekleri tartışma konusu olmaya devam edecek...

--------------------

İlginç totem 

Futbolda inanç kavramı önemli yer tutar. Maç öncesi uğuruna inanılan şeyler vardır. Örneğin sol ayağı ile yeşil çim zemine ilk adımını atar bazı futbolcu. Ya da sahaya girmeden duasını eder. Golü atınca yüzük parmağını öper. İlk düdük çalmadan yere diz çöküp dua eden de vardır. Hafta sonu yakaladığım ilginç bir kare, bu tarz bir totemi ilk kez görmeme neden oldu. G.Birliği’nin iki oyuncusu İsrael ve Malik. Yere diz çökerek el tutuştular. Bir şeyler söyleyerek maça başladılar. Muhtemelen dua ettiler. Her ne kadar sonuca olumlu yansımasa da totemlerin bir yenisini daha sahalarımızda görmüş olduk.

--------------------

SOSYAL MEDYA

“Manchester’da birçok Manchester City taraftarıyla tanıştım ama benimle tanıştıktan sonra Manchester United taraftarı oldular” Zlatan Ibrahimovic

--------------------

Müdavim 
Sezonun başlaması ile birlikte bu yıl Girne’de her hafta gece maçı oynanmaya başlandı. İki Girne ekibi Doğan Türk Birliği ve Türk Ocağı için gece maçları tabi ki ayrı bir heyecan oldu, ayrı bir hava yarattı. Ancak gece maçlarında boy gösteren bir başka müdavim olduğunu da görme fırsatı bulduk. Fotoğrafta gördüğünüz kedi, istisnasız her gece maçına gelerek özellikle kale arkasında, yanımızda yerini aldı...