23 çocuk evlat edinildi, 27'si koruyucu ailede
KKTC’de Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından yürütülen evlat edinme ve koruyucu aile uygulamaları çerçevesinde son üç yıl da 23 çocuk evlat edinilirken, 27 çocuk da halen koruyucu aile yanında yaşıyor.
Çeşitli nedenlerle ailelerinden yoksun kalarak devletin koruması altına alınmış çocuklar, gerek evlat edinme, gerekse koruyucu aile uygulamalarıyla aile sıcaklığına kavuşturuluyor. Çocuğu olmayan kişi veya aileler de yine bu yolla evlat sevgisini tadabiliyor.
Sosyal Hizmetler Dairesi verilerine göre, 2016’da 9, 2017’de 6, 2018’de de 8 olmak üzere son üç yılda 23 çocuk evlat edinilirken halen 27 çocuk koruyucu aile yanında yaşıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi, Fasıl 274 Çocukların Evlat Edinilmesi Yasası ve Çocuklar Yasası altındaki Koruyucu Aile Tüzüğü’nün verdiği görev ve yetkilerle bu alandaki çalışmaları yürüten yetkili merci konumunda…
Başkurt: “Devlet, çocuklarla ilgili konularda tasarruf yapmıyor ama veremediğimiz şey aile ortamı”
TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Aydan Başkurt, evlat edinme ve koruyucu aile uygulamalarıyla ilgili bilgileri paylaştı.
Devletin çocuklarla ilgili konularda tasarruf yapmadığını, devletin korumasına alınan çocukların eğitimleri, sağlıkları, giyimleri, kuşamları, yemeleri-içmeleri ve barınmalarının en iyi şekilde sağlandığını söyleyen Başkurt, “Ama bizim bu çocuklara veremediğimiz şey, bir aile ortamıdır. Bu, bizim başaramayacağımız bir şeydir. Dolayısıyla evlat edinmeyi ve koruyucu aileyi önemsememiz bundandır” dedi.
Başkurt, evlat edinmek veya koruyucu aile olmak isteyen vatandaşlara çağrıda bulunarak “Bir çocuğa bir aile sıcaklığını sunmaları, bir çocuğun hayatına dokunmaları çok çok önemli bir duygu ve durumdur” diye konuştu.
Daireyle ilgili tüm yasalar elden geçiriliyor
Başkurt, evlat edinme ve koruyucu aile konusundaki yasalarda eksiklik ve sorun olup olmadığı sorusunu yanıtlarken bu konuda bir sıkıntı olmadığını ancak dairenin sorumluluk alanındaki tüm yasaların, özellikle çocuklarla ilgili yasaların güncellenmesi için bir çalışma başlattıklarını açıkladı.
Bu konuda Barolar Birliği’yle ve ilgili sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışmak için girişim yaptıklarını kaydeden Aydan Başkurt, iyi bir sonuç almak için farklı kuruluşlarla çalışmayı önemsediklerini söyledi.
Çocuklar Çağlayan Çocuk Yuvası, SOS ve aileler yanında…
Çeşitli nedenlerle, ihmal ve istismar edilen, aile bakımını yitiren ve devletin korumasına giren çocukların Çağlayan’daki çocuk yuvasında, SOS Çocukköyü’nde ve koruyucu aileler yanında bakım ve korunmalarının sağlandığını belirten Aydan Başkurt, şunları anlattı:
“Çağlayan bir istasyondur. İlk anda devletin koruma altına aldığı çocuklar, Çağlayan’daki yuvaya yerleştirilir. Daha sonraki süreçte ya uygun koruyucu aile bulunursa aile yanına yerleştirilir veya aile tipi bakım yapılan SOS Çocukköyü’ne alınır. Ancak SOS’in kendi kabul kriterleri var ve bunun dışında kalan çocuklar ya Çağlayan’da ya koruyucu aile yanında kalır.
Şu anda çeşitli yaş gruplarında 27 çocuk Çağlayan Çocuk Yurdu’nda; 106 çocuk SOS Çocukköyü’nde ve 27 çocuk da koruyucu aile yanında bulunuyor.”
“Evlat edinme ve koruyucu ailede en temel fark hukuki yön”
Aydan Başkurt, KKTC’de evlat edinme ve koruyucu aile sisteminin Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından yasaların verdiği yetkiyle yürütülen bir hizmet modeli olduğunu, bu iki hizmetin ilk bakışta benzer gibi görünse de ayrılan yönleri bulunduğunu söyledi.
“Koruyucu aile ve evlat edinmenin en temel ayrılma yönü, hukuki yöndür” diyen Başkurt, evlat edinmede, evlat edinilen çocukla ailenin hukuki bağ kurduğunu ve bir anne babanın biyolojik çocuklarıyla ilgili yasal hakları ne durumdaysa, evlat edinilen çocukla aile arasındaki yasal durumun da aynı olduğunu vurguladı.
Başkurt, koruyucu ailede ise bakım ve her türlü sorumluluğun devletin kontrolünde koruyucu ailede olduğunu fakat çocukla ailenin evlat edinmedeki gibi bir yasal bağı bulunmadığını ifade etti.
Aydan Başkurt, koruyucu aile uygulamalarıyla ilgili şu detayları verdi:
“Koruyucu aile olanlarla sadece ‘koruyucu aile sözleşmesi’ imzalanır, o çerçevede dairemizin denetimiyle çocuğun aile yanında bakımı ve korunması sürdürülür. Koruyucu aile uygulamaları kısa süreli de uzun süreli de olabilir. Her çocuğun durumu farklıdır. Çocuğun yaşı da önemlidir. Reşit olana kadar veya okulu bitirene kadar koruyucu aile yanında kalabilir.”
Bir çocuğun evlat edinilmesi süreci
Evlat edinme hizmetinin Sosyal Hizmetler Dairesi’nin yürüttüğü çift yönlü bir hizmet olduğuna işaret eden Başkurt, “Amacımız öncelikle kimsesiz ve korunmaya muhtaç bir çocuğa uygun bir aile ortamı yaratmak, aile ortamında yaşamasının sağlanması, diğer taraftan da evlat sahibi olmamış bir aileye bir çocuk verip onların da anne-babalık duygularını tatmalarını yaşatmaktır” dedi.
“Önceliğimiz çocuk”
“Bizim önceliğimiz her zaman çocuktur, çocuğun menfaatleridir” vurgusunda bulunan Başkurt, hem KKTC’de çeşitli nedenlerle terk edilen ve devletin korumasına giren çocukların evlat edinilebildiğini hem de Türkiye Çalışma, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’yla geçmişten beri var olan protokol ve iş birliği çerçevesinde ailelerin TC’den de evlat edinebildiğini söyledi. Başkurt, bu süreçteki işlemlerin daire tarafından yürütüldüğünü anlattı.
Evlat edinmek isteyen kişi veya ailelerin ilgili kaza Sosyal Hizmetler Dairesi’ne gerekli evraklarla başvurmasıyla başlayan süreçte daire uzmanlarının altı ay boyunca aileyi düzenli ziyaret ederek çevre araştırması yaptığını ve kriterlere uygun olup olmadığına dair sıkı bir takip yürüttüğünü kaydeden Başkurt, “KKTC’de evlat edinecekse kişilerin son 2 yılda KKTC’de ikamet ediyor olması, 25 yaşını doldurmuş olması ve evlat edinilecek çocuktan en az 18 yaş büyük olması gerekir. TC’deki mevzuat ise biraz farklı... 30 yaşını doldurmuş olmak ve evliyse 5 yıllık evli olma şartı var” diye konuştu.
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Aydan Başkurt, evlat edinmek isteyen kişi veya ailelerden birçok belge istediklerini de kaydederek bunların, ailenin uygun olup olmadığı konusunda değerlendirmelerine ışık tuttuğunu vurguladı.
Aile seçiminde nelere dikkat ettikleri konusundaki soruya karşılık Başkurt, “evlat edinecek kişi ve ailelerde istenen tüm belgelerin olumlu neticelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda ayrıca tutarlı, dengeli, çocuğa yeterli sevgi verebilecek kişilik yapısı, toplum norm ve değerlerine uyumlu özellikler taşıması, fiziki ve ruh sağlığı açısından çocuğa bakabilecek durumda olması, çocuğu toplum içinde psiko-sosyal açıdan mağdur edecek herhangi bir özelliğinin olmaması” maddelerini sıraladı.
Kararı mahkeme veriyor
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Aydan Başkurt, bu değerlendirmelere dikkate edilerek aile seçimi yapıldığını belirterek evlatlık verilen bir çocuğun aile yanında izlenmesi süreciyle ilgili ise şunları anlattı:
“Biz uygun bulduğumuz çocuğu aile yanına yerleştiririz, süreç devam eder, çocuk ve aile takip edilir. Yasa gereği 3 ay dolunca avukat aracılığıyla evlat edinme başvurusu yapılarak mahkemeye çıkılır. Evlat edinme kararını Aile Mahkemesi verir.
Türkiye’den evlat edinmek isteyen aileler de aynı şekilde gerekli evraklarıyla dairemize başvurur. Takip ve sonuçlandırılmasını dairemiz yapar. TC’den çocuk alan aileler bir yıl takip edilir. Sürecin izlenmesi sonucunda üç aylık raporlar hazırlanarak bir yıl boyunca Türkiye’ye gönderilir ve oradaki işlemlerin tamamlanmasının ardından KKTC’deki Aile Mahkemesi’nde bu kararın onayı yapılarak işlem tamamlanır.”
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Başkurt, bir soru üzerine, evlat edinme işlemlerinde dairenin çok ince eleyip sık dokuduğunu ve dolayısıyla şu ana dek mahkemeden şimdiye dek olumsuz karar çıkmadığını söyledi.
Dairenin, denetimlerini daha sonra da sürdürdüğünü kaydeden Aydan Başkurt, nasıl ki bir ebeveyn çocuğuna iyi muamelede bulunmazsa dairenin çocuğa hemen el koyduğu gibi evlat edinilmiş çocuklar için de sürecin aynı olduğunu vurguladı.
Başkurt, ilgili yasanın farklı evlat edinme şekillerine de cevaz verdiğini belirterek “Örneğin ilk evliliğinden olan bir çocuğun, yeni evlilikte evlat edinilmesi gibi… O süreçte de mahkeme bizden rapor ister” dedi.
“Tek ebeveyn olarak bir kadın da evlat edinebilir”
Tek ebeveyn bir kadının evlat edinebileceğini belirten Başkurt, ilgili yasada “Kız olan bir küçük ile ilgili olarak, mahkemece, özel bir önlem olarak evlât edinme emri verilmesini haklı gösteren özel koşullar bulunduğundan tatmin olmadıkça, erkek olan tek başvuru sahibi lehine, evlât edinme emri verilmez” şeklinde bir düzenleme bulunduğunu anlattı.
Başkurt, bugüne kadar hiçbir erkeğin tek ebeveyn olarak evlat edinme başvurusunda bulunmadığını kaydederek kadınlardan ise tek ebeveyn olarak başvuru aldıklarını söyledi.
Başkurt, “Yani, ailelerin yanısıra, tek ebeveyn olarak kadınların da evlat edinme başvurusu yapabileceğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
Koruyucu Aile Uygulaması
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Aydan Başkurt, “koruyucu aile” hizmetini, “herhangi bir sebepten ötürü, biyolojik ailesinin yanında kalması mümkün olmayan çocukların uzun veya kısa süreli olarak, ücretli veya gönüllü olarak devlet denetiminde, aileler tarafından bakılan yetiştirilen çocuklarla ilgili sistem” olarak tanımladı.
Kuşkusuz her çocuk için en sağlıklı ortamın kendi biyolojik ailesinin yanı olduğunu vurgulayan Başkurt, “Ancak çeşitli sosyal ve ekonomik zorluklarla zayıflayan ve dağılan aileler ya da zihinsel, bedensel, psikolojik sorunları nedeniyle aile bütünlüğünü sağlayamayan aileler çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamaz, onlara bakamaz hale gelebilir” dedi.
Bazı çocukların ise biyolojik aileleri tarafından ihmal ve istismara uğradığını ve sağlıklı gelişimi açısından biyolojik ailesinden uzaklaştırılmasının acil bir önlem olduğunu anlatan Başkurt, ailesinden alınarak kurum bakımına verilen çocuklar için en iyi hizmetin, koruyucu aile hizmeti olduğunu vurguladı.
“Çocuklar ancak düzenli olarak ihtiyaçlarının karşılandığı, korunup sevildikleri ve bağlanabildikleri yetişkinler aracılığıyla aile ortamı içinde yaşadıkları travmaları atlatabilmekte ve sağlıklı gelişebilmektedirler” diyen Aydan Başkurt, koruyucu aile hizmetlerinin Fasıl 352 Çocuklar Yasası altındaki tüzükle Kaza Sosyal Hizmetler Dairelerince yürütüldüğünü anlattı.
Başkurt, koruyucu aile uygulamalarında, çocuğun biyolojik yakınlığı olan bir ailenin yanında büyümesinin tercih edildiğini kaydederek, bu süreçte de evlat edinmeye benzer şekilde istenen birçok evrak olduğunu, koruyucu aile olmak için mevzuata göre evli olmak gerektiğini, koruyucu aile kararını ilgili Kaza Sosyal Hizmetler Dairesi’nin önerisiyle Daire Müdürü’nün verdiğini belirtti.
Koruyucu ailelere ödenek veriliyor
KKTC vatandaşı ve sürekli KKTC’de ikamet eden okuryazar kişilerin koruyucu aile olmak için başvurabileceğini kaydeden Aydan Başkurt, koruyucu ailelere bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara karşılık olmak üzere değişkenlik gösteren miktarlarda ödemeler yapıldığını da söyledi.
Başkurt, ayrıca koruyucu ailelere yılda bir kez eylül aylarında, okul masrafları için ödeneğin yüzde 50 fazla; giyim masrafları için de şubat ve ağustostaki ödemelerin aynı şekilde yüzde 50 artışlı verildiğini bildirdi. Başkurt, engelli çocukların bakım parasının ise müdürlükçe yapılan değerlendirme sonucunda yüzde 50 ile yüzde 100 artışlı olduğunu belirtti.
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Aydan Başkurt, koruyucu aile yanındaki çocukların uyumu için uzmanların da destek verdiğini söyledi.
Koruyucu aile yanındaki çocukların öz anne babalarıyla görüştürülüp görüştürülmediği sorusuna karşılık Başkurt, “Her konu kendi içinde farklıdır. Görüşmesi sakıncalı olanlar görüştürülmez” dedi.
Bazı ailelerin de çocuklarıyla psikolog gözetiminde görüşmesine izin verildiğini kaydeden Aydan Başkurt, ailelerin çocukların bakımında karşılaştığı maddi sorunlara karşı dairenin çeşitli nakdi yardımlarla destek verdiğini de bildirdi.
“Gelin kurumlarımızı görün”
Ancak ailenin ebeveynlik kapasitesi yetersizse, aileye gerekli destekler verilip güçlendirildikten sonra, yine uzmanların raporuyla koruyucu ailedeki bir çocuğun ailesine geri verilebildiğini kaydeden Aydan Başkurt, vatandaşlara şu çağrıyı yaptı:
“İnsanlar koruyucu aile olmaya çekiniyor ancak devletimiz bu çocuklarımızın bakımlarını sağlıyor. Eğitimleri, sağlıkları, giyimleri, kuşamları, yemeleri içmeleri, barınmaları en iyi şekilde sağlanıyor. Devlette çocuklarla ilgili tasarruf yoktur. Bu konuda rahat olunsun. Arzu eden gelip kurumlarımızı görsün, çocuklarımıza nasıl bakım verildiğini görsün…
Ama bizim bu çocuklara veremediğimiz bir aile ortamıdır. Bu bizim başaramayacağımız bir şeydir. Dolayısıyla evlat edinmeyi ve koruyucu aileyi önemsememiz bundandır.
Bir çocuğa bir aile sıcaklığını sunmaları, bir çocuğun hayatına dokunmaları çok çok önemli bir duygu ve durumdur. Halkımız bu konuda rahat olsun. Düşüncesi olan aileler bizlerle iletişime geçsinler, gerekli bilgiyi alsınlar. Süreç nasıl olur, öğrensinler, kurumlarımızı da ziyaret etsinler, görsünler…”