1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. 23 Ocak 2022’nin falına baktım!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

23 Ocak 2022’nin falına baktım!

A+A-

UBP…

Erken genel seçimden birinci parti mi çıkacak?

Gidişat, “yükselen bir grafik” değil, düşüşü işaret ediyor…

Genel Başkanlık yarışı, parti meclisi kavgası ve akabinde yaşanan aday belirleme rezaleti sonrası ciddi sayıda “kaybeden” hatta önemli güçte “kontenjan” bekleyen “UBP”li, mühür kıracaktır hatta sandığa gitmeyecektir.

-*-*-

Mevcut siyasi ve ekonomik iflasın en büyük sorumluluğu; özellikle dış siyasetteki tam batağa düşmüş olma halinin tek müsebbibi Tatar ve UBP’dir…

Mesela en son hellimde üreticimize atılabilecek en büyük kazığı, tuzu kuru Tahsin Ertuğruloğlu atmıştır ve hükümetin başı kılını kıpırdatmamıştır.

Bütün bunlar çok iyi hesaplandığında, 35 gün sonraki seçimde UBP’nin çok hızlı bir şekilde aşağıya doğru olan gidişatı, birinci parti olma şansını azaltmaktadır…

-*-*-

YDP…

İkiye bölünen bir parti olmanın ötesinde; “Türkiyeliler Partisi” yakıştırması, kesinlikle bu partiyi bitirmiştir.

Bunun da ötesinde “sol veya merkez” görüşteki binlerce TC kökenli seçmen için YDP ve benzeri bir “ırkçı” oluşum; ideolojik olarak da uygun değildir.

12 bine yakın üyeden bahsedip, bin kişiyle aday belirleme konusunu yüze göze bulaştıran YDP de kesinlikle iniştedir.

-*-*-

TDP…

TDP’de, Akıncı’nın kılını kıpırdatmadığı iddiaları; hatta bunun da ötesinde, “Akıncı yanlıları seçimlerde aday bile olmadı” dedikoduları bir yana; olası boykot başarısı; en çok TDP’yi etkileyecektir. 

-*-*-

DP…

Fikri Ataoğlu, genel başkan seçildiği günden bu yana örgütlere ve eski örgütçüleri toparlamaya büyük önem verdi…

Hükümette olmanın avantajlarını en iyi bu parti kullandı… 

Bir çok kişinin beklentisi, “Serdar Denktaş artık DP’ye hiç karışmayacak, destek vermeyecek” şeklindeydi; tam tersi oldu, Denktaş gitti aday adaylarının seçiminde bayağı aktif göründü, “partim” dedi ve kucakladı.

Yükseliş çok fazla olmaz ama düşüşte olmadığı nettir.

-*-*-

HP…

HP, bir önceki genel seçimde aldığı yüzde 18 gibi bir oy oranından geriye düşmüş olabilir…

HP Genel Başkanı Kudret Özersay “bazı yanlışlar bize tecrübe kazandırdı” derken, evet bazı yanlışlar yapıldığını kabul etti. HP, bazı yanlışlar ile birlikte üç vekilin istifasına varan ciddi müdahalelerle son bir yılda gerilediği noktaya geriledi… Orada durdu. Daha sağlam, daha zor yıkılır bir çember örüldü. Hala ülkedeki en güvenilir siyasi kadrolardan biri bu partidedir… 

-*-*-

CTP… 

Ana muhalefette olmanın doğal kazanımları bir yana, ülke genelinde parti genel başkanı ve vekillerine güven yüksek seviyededir… Aday belirleme çok başarılı oldu. Erken genel seçimden birinci çıkma ihtimalinin çok yüksek olduğunu lütfen bir yere yazın… 

-*-*-

Sonuç: Dörtlü, üçlü, ikili koalisyon olasılıkları, tek parti iktidarı olasılığından çok yüksektir…

En yüksek olasılık; CTP, HP, TDP, DP’dir…

UBP, HP veya UBP, HP, DP kombinasyonları mümkündür…

UBP, CTP koalisyonu bile “olasılık dışı” değildir…

-*-*-

Bu yazdıklarım, “siyaset falı”dır…

Tahmindir…

35 gün içerisinde her tür değişiklik olabilirdir…

Ama yine de inanıyorum ki, “yanılma payı” düşüktür!

______________________
 

Toplumu yönetmeyi değil, teslim etmeyi tercih ettiler!

 

Çamlıbel’de dün çok acı bir olay gerçekleşti…

Aziz Keresteci adlı 46 yaşındaki bir adam yaşamını yitirdi…

Köyden bir dostumla konuştum… 

“Çok değerli bir kalıpçı ustasıydı” dedi…

Ayrıntıya girmenin anlamı yok ama ne zaman biri kendi canına kıysa, sebebi ne olursa olsun, devletin sosyal güvenliğinin hiç çalışmadığı anlamına geldiğini belirtmek isterim.

Lütfen bakandı, müdürdü, şuydu, buydu üstüne almasın ama bu ülkede, ne yaşlılara bakımda, ne engelli bireylere hizmette, ne de bahsettiğim acı olaydaki kişinin yaşadığı sıkıntıda “devlet” söz konusudur!

-*-*-

Bir arkadaş anlattı.

Onkoloji hastası biri, geçtiğimiz hafta son doz ilacını alacaktı.

Akabinde de ameliyat edilecekti.

Son dozu almaya gittiği gün kendisine, “üzgünüz ama ilaç bitti” dediler.

-*-*-

Kalkanlı’dan bir kardeşim mesaj attı…

“Sesimiz ol gardaş” dedi…

“Oğlum Avrupa’ya çalışmaya gitti, kızım burada kalmak istemiyor” diye özetledi…

-*-*-

Üç un fabrikası, “kapattık” açıklamasını yaptı…

Onlarca kişi işsiz kalacak.

“Kıbrıslı” kimliği varsa, Güney’de ırgat olma şansı; o kimlikten yoksa, işsiz ve aç kalma riski var…

-*-*-

Efendim, bu örneklerle bağlantılı olarak “Ersin Tatar ve UBP”yi suçlamak ne kadar doğrudur?”

Kimse kusura bakmasın ama bu ikiliyi suçlamak yüzde yüz doğrudur!

Çünkü toplumu yönetmeyi değil, teslim etmeyi tercih ettiler…

Ve hepsinden acısı; hem aşağılandılar, hala aşağılanıyorlar; hem de toplumu mahvettiler.

Düşünün hala bırakın Recep Tayyip Erdoğan’ı, Fuat Oktay bile Faiz Sucuoğlu ile temas kurmadı, tebrik etmedi, halini sormadı…

-*-*-

Toplumu yönetmek yerine Türkiye’ye teslim etmeyi siyaset sayanları bir daha seçmeyin lütfen!

Ve bunu boykotla başaramayız.

Tam tersine sandığa gömerek başarırız.

 

___________________

ead31451-b096-46e5-8b4b-c4bff60045c9.jpeg
Bizim yeğen hain çıktı!.. Kıbrıs Cumhurbaşkanı NikosAnastasiadis, Ürdün Haşimi Krallığı Kralı II. Abdullah İbn Al-Hüseyin ile Lefkoşa’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldi… Kral II. Abdullah’ın babaannesi Zein al-Sharaf Talal bir Kıbrıslı Türk’tü… Kral II.’nci Abdullah’ın dedesi Talal bin Abdullah'ın eşi olan Kraliçe Zein, II. Abdullah’ın babası Kral Hüseyin bin Talal'ın annesiydi. Kraliçe Zein Mısır'da Hicaz ve Kıbrıslı Türk kökenli bir ailenin kızı olarak doğdu. Kraliçe Zein’in annesi Vijdan hanım, Osmanlının Kıbrıslı Türk Valisi Kâmil Paşa'nın torunu Şakir Paşa'nın kızıydı… Papa’yı “bize de buyur” diye davet eden Ersin Tatar, “yeğenim sen de buyur” dedi mi demedi mi; doğrusu takip edemedim. Toroslara bakıyordum da o yüzden takip konusunda dikkatim dağıldı… 

 

Bu yazı toplam 2869 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar