Mağusa Kaza Mahkemesi önünde önceki gün 3 basın mensubuna saldırdığı ve darp ettiği için tutuklanan Hüseyin Acar hakkında 24 saat dolmadan “Rahatsızlık”, “Ciddi darp” ve “Uygunsuz tavır ve hareket” suçlarından dosya ikame edildi. Bir çok suçtan dolayı daha önce tutuklanarak mahkemeye çıkarılan ve en son 2016 yılında “Ciddi darp” suçundan mahkum edilen sanık Hüseyin Acar, dün yargılanmak üzere Mağusa Kaza Mahkemesi’nde yargıç huzuruna çıkarıldı. Avukatı tarafından süre talep edilen sanık Hüseyin Acar 14 Mayıs tarihinde itham edilecek. Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Gökhan Asafoğulları, sanık Acar’ın 14 Mayıs tarihine kadar cezaevinde tutuklu kalmasına emir verdi.

Avukat: “Sanık mahkemeden ve müştekilerden özür diler...”

Sanık Hüseyin Acar’ın avukatı, sanığın mahkemeden ve müşteki Kıbrıs Gazetesi muhabiri Sedef Boşnak, Kıbrıs Postası muhabiri Nadire Bahadi ve serbest gazeteci Gamze Pir Baykur’dan özür dileğini söyledi. Davayı uzatma niyetleri olmadığını ve kabul edip bitireceklerini belirten sanık avukatı, sanığın rahatsızlığı nedeniyle bir doktor raporu temin etmek ve savcılıkla görüşmek için bir süreye ihtiyaçları olduğunu beyan etti. Sanık avukatı, sanığın davalarında hazırda bulunmasını sağlamak amacıyla mahkeme tarafından uygun görülecek teminat şartlarını da yerine getirmeye hazır olduklarını belirtti.

“Olayın meydana geldiği yer ciddi bir yerdir...”

İddia Makamı adına davayı yürütülen Savcı İlhan Damdelen, sanık avukatının tehir talebine itirazı olmadığını beyan etti. Ancak Savcı Damdelen, meselenin meydana geliş şeklinin, olayın meydana geldiği yerin ciddi bir yer oluşunun ve sanığın daha önce “Ciddi darp” suçundan Kasım 2016 tarihinde yargılanarak mahkum edildiğinin de göz önünde bulundurularak verilecek günde mahkemede hazır olabilmesini sağlamak amacıyla teminata bağlanmasını talep etti.

Mahkeme, sanığın tutuklu yargılanmasını uygun buldu...

İddia Makamı ve sanık avukatının taleplerini değerlendiren Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Gökhan Asafoğulları, olayın, Mağusa Kaza Mahkemesi önünde yaşanan bir olay olduğunu, sanığın mahkeme önünde bu denli ciddi olan bir suçu işleme cesaretini gösterdiğini ve sanığın benzer sabıkası olduğunun da dikkate alındığında sanığın serbest kalması halinde benzeri suçları işleme ihtimalini gözardı edemeyeceği kanaatinde olduğunu belirtti. Asafoğulları, sanığın davasını 14 Mayıs tarihine tehir ederken, sanığın ilgili güne değin de tutuklu kalmasına emir verdi.