CTP Milletvekili Armağan Candan Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuşma yaparak, Berlin'de yapılacak olan 25 Kasım görüşmesinin 5'li toplantının ve sonuç odaklı bir müzakere sürecinin önünü açması gerektiğini CTP olarak bu yönde ilgili taraflarla proaktif bir diplomasi yürütmeye devam edeceklerini vurguladı.

CTP Milletvekili Armağan Candan Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada sözlerine Meclis heyeti olarak yurtdışında yaptıkları temaslarda birlikte ve eşgüdüm içinde çalıştıkları Dışişleri Bakanlığı personeline teşekkür ederek başladı. Yurtdışındaki temsilci ve diplomatların kısıtlı olanaklarla görev yapıp, Kıbrıslı Türklerin sesini diğer ülkelere duyurmaya çalıştığını, çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Candan, Meclis heyeti olarak Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde yapmış oldukları çalışmaları paylaştı. AKPA'da Kıbrıs'a ilişkin olarak müzakere süreci, kayıp şahıslar, yerinden edilmiş kişiler, kültürel mirasın korunması, tarih kitaplarının değiştirilmesi, spor ambargolarının kaldırılması, mülkiyete ilişkin davalar gibi konuları gündeme taşıdıklarını vurgulayan Candan AİHM'de son dönemlerde Taşınmaz Mal Komisyonu'nun yeniden sorgulanmaya başlandığını, 2020 yılı bütçesinde TMK için TC kaynaklarından 100 milyon TL ayrıldığının görüldüğünü ve miktarın Komisyon'a aktarılmasını umut ettiğini söyledi. Candan devamla Maraş konusunda Başbakan'ın 2020 sonunu işaret ettiğini, bu konuda hükümetin tutarlı bir politika ortaya koymadığını, farklı açıklamalar yapıldığını ifadeyle hükümete Maronit açılımının ne aşamada olduğunu sordu. Meclis'teki Avrupa Birliği Uyum Komitesi olarak gündemlerindeki bütün yasa tasarılarını tamamladıklarını belirten Candan, Hükümet'ten AB Koordinasyon Merkezi ile istişare içinde yeni AB uyum yasalarını tamamlayarak meclise göndermesini beklediklerini ifade etti. Candan son olarak Kıbrıs sorununa ilişkin olarak Berlin'de yapılacak olan 25 Kasım görüşmesinin 5'li toplantının ve sonuç odaklı bir müzakere sürecinin önünü açması gerektiğini, CTP olarak bu yönde ilgili taraflarla proaktif bir diplomasi yürütmeye devam edeceklerini vurguladı. İki devletli çözüm söylemlerinin yeni olmadığını vurgulayan Candan, Kıbrıslı Türklerin bütün ada üzerinde ve etrafındaki sularda hak sahibi olduğunu, bölünme halinde bu hak iddialarının tehlikeye girebileceğini, bu haklardan vazgeçilmesinin Kıbrıslı Türklerin çıkarına olmadığını ifade etti.