1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. 25. Yılında Bir Kolej: 19 MAYIS TMK
Salih Sarpten

Salih Sarpten

25. Yılında Bir Kolej: 19 MAYIS TMK

A+A-

 

19 Mayıs Türk Maarif Koleji 25 yıl önce kurulduğunda, bugünkü dinamizmini ve deneyimini yakalayabileceği tahmin ediliyor muydu bilemem ama bugün, tercih edilebilirliği en hızlı artan okul olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim…

Hiç kuşku yok ki hızla artan bu tercih edebilirlik oranı; 19 Mayıs TMK’nın, ülkenin en hızlı büyüyen kenti Girne’de bulunmasının ortaya çıkardığı önemin yanı sıra, okulun kuruluşundan bugüne kadar nitelikli bireyler olarak topluma kazandırdığı öğrencileri, dinamik öğretmen kadrosu ve okul yöneticilerinin varlığı birincil etken olmuştur…

Bütün bunlara ilaveten son yıllardaki gerek eğitim ortamları, gerekse donanımsal bağlamdaki alt yapı değişiklikleri ve bunların geliştirilebilir projeleri diğer önemli etkenleri oluşturmuştur diyebilirim.

İşte bu okul, 25’inci yılını kutluyor… Hem kutlama etkinliğinin organizasyonunda yer alan, hem de 25 yıl önceki kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede bu okulda öğretmenlik yapan Halil Oktunç hocamızla sohbet etme fırsatı yakaladım… Tahmin edeceğiniz gibi sohbet konumuz 19 Mayıs TMK’nın 25. Yıl Kutlama etkinliği idi… İşte Halil hocanın söyledikleri

- Sevgili Salih, aslında her şey yaklaşık 14 ay önce arkadaşlarla sohbet esnasında “2015 yılının okulumuzun açılışının 25’inci yılı olduğunu ve bunun özel bir yıl olması dolayısıyla önemli olduğunu” konuşmamızla başladı. Daha sonraları ne yapabiliriz diye nabız yoklamaya başladığımızda inanılmaz bir ilginin olduğunu fark ettik ve yaklaşık 1 yıl önce 15 kişilik çekirdek bir kadro ile planlamaya başladık. İlk işimiz 2 adet facebook sayfası açarak anıların ve resimlerin burada toplanmasını sağladık. Ardından konu ile ilgili tanıtım filmi hazırladık. Eski öğrencilerimizi toparlamaya ve bilgilendirmeye başladık. Diğer yandan da büyük bir buluşmanın yaşanacağı çok geniş katılımlı bir etkinliğin organizasyonuna başladık. 6 Temmuz 2015 Pazartesi olarak planladığımız etkinlik; okulumuzun spor sahasında gerçekleştirilecek ve gece boyunca devam edecek. Eski öğrencilerimizin koyduğu inanılmaz katkılarla güzel bir program hazırladığımızı düşünüyorum.

- Saat 18:30’da toplanma ile başlayacak etkinlikte giriş ücreti olarak 30 TL alınacak. Bu ücret karşılığında yemek ve içecek, diğer ikramlar, tanıtım ve anılar CD’si, piyango çekiliş bileti verilecek. İlk müdür, öğretmen, sekreter ve hizmetlilerimize plaket verilecek. İlk mezunlarımıza belgeleri sunulacak öğretmenlerimize onur belgeleri sunulacak, piyango çekilişi, okul orkestrası konseri, dans gösterileri, anı anlatım ve daha birçok etkinlik keyifli ve unutmaz bir gece yaşanacağına inanıyorum.  Yolu “19 Mayıs TMK”dan geçen herkesin güzel bir gün, unutulmaz bir gece geçireceğine eminim…

Halil Oktunç hocanın dediği gibi, yolu 19 Mayıs TMK”dan geçen herkesin 6 Temmuz 2015 Pazartesi gecesi okulun spor sahasında gerçekleştirilecek bu büyük buluşmada yerini almalı…

Okul, sanılan aksine binalar, öğrenciler ve öğretmenlerden ibaret değildir… Okul, bütün bunlarla bir bütün olarak büyüyüp gelişen organik bir yapıdır… Bu organik yapıyı güçlendiren, değerli kılan ve geleceğe taşıyan, duygulara dokunan uygulamalarıdır… Eğitim sistemimizdeki tüm okulların bu tür uygulamalarında buluşmak dileğiyle…

---------------------------------------------------------------------------------


Aklınızda Bulunsun

 

Kıbrıs, İki Toplum ve Eğitim

Tüm Kıbrıs Sendikal Forumu(All Cyprus Trade Unions Forum)'nun, organize ettiği “Kamusal Eğitim ve Sağlık Konferansı”  26 Haziran Cuma günü gerçekleştirildi. Konferansın eğitim oturumunda eğitim tartışıldı.

Konferans POED adına katılan Contantinos Constantinou, eğitime herkesin din, dil, ırk, cinsiyet fark etmeksizin erişmesi gerektiğini söyleyerek, çok kültürlü bir eğitim anlayışına vurgu yaptı. Bunun yanı sıra iki toplumun eğitim sisteminin ayrı olmasının toplumların birbirini tanımasına yardımcı olmadığını ve birleşik bir Kıbrıs’ta eğitimin bütünsel olarak düşünülmesinin önemli olduğunu söyledi.

KTOEÖS'den katılan Ahmet Billuroğlu, Kıbrısta’ki eğitimin politik tarihsel süreci ile ilgili bilgi verirken, iki toplumun eğitim üzerinden ayrıştırıldığını belirtti. Eğitimin toplumları birbirine yakınlaştırmadığını, hoşgörü ve barış kültürü aşılamadığını aksine milliyetçi, ırkçı söylemlerle ötekileştirdiğini ifade etti…

Her iki katılımcının da tespitleri yerinde ve çok anlamlı… Bu durum, Birleşik Kıbrıs’ı oluşturmak üzere devam eden müzakerelerde “eğitim” başlığının veya “eğitim teknik komitesinin” ivedilikle yer alması gerektiğini bir kez daha vurguluyor… Her iki toplumdan da bakıldığında eğitim, birleştirici değil ayrıştırıcı bir unsur olarak görülüyorsa bu durumun müzakereciler tarafından önemli bir unsur olarak not edilmesi gerektiğini düşünüyorum…

Birleşik Kıbrıs’ın; daha çok demokrasi, daha çok hoş görüşü, farklıklara daha çok saygıya ihtiyaç duyacağı aşikar… Öte yandan yeni vatandaşlık bilinci, gelecek için toplumsal ortaklık değerlerini geliştirmek için bireylere olumlu tutum kazandırılması gerektiği de aşikar… İşte bütün bunlar eğitimin işi… Bunları eğitim dışında başka bir yolla halletmek mümkün değildir. O halde yapılması gereken en önemli şey, iki toplumun birleşmesini destekleyecek bir eğitim yapılanmasını kurmak olmalıdır…

-------------------------------------------------------------------

Anlayana Gülmece

Oyun Biter

Öğretmen tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir… Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, öğretmenin kulağına fısıldar;
- "Bu çocuğu hiç iyi yetiştirememişiniz hocam, bu çocuk var ya dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir:
- "Ali, buraya gel!".
Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde 20 TL’lik, diğer elinde 200 TL’lik banknot paraları göstererek çocuğa sorar:
- "Hangisini istiyorsan alabilirsin?"
Çocuk dalgın dalgın bakar ve sonunda 20 TL’lik banknotu alarak oradan uzaklaşır. Berber, öğretmene dönerek; “sana söylemiştim, bak hangi paranın büyük olduğunu bile bilmiyor" der. Tıraş bitince öğretmen sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden 200 TL’lik banknotu değil de, 20 TL’lik banknotu aldığını sorar. Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir:
- Eğer 200 TL’yi alırsam oyun biter!"

Bu yazı toplam 3168 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar