Didem MENTEŞ

İtfaiye Müdürü Ahmet Özmenek, son 27 yılda ülkede 28 bin 102 yangın meydana geldiğini, bu yangınlardan dolayı 24 kişinin hayatını kaybettiği, 70 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Özmenek, 1990 yılından günümüze kadar meydana gelen yangınlarda 100 milyon TL’yi aşkın maddi zarar meydana geldiğini dile getirdi.

Ülkenin kanayan yarası haline gelen yangınların birçok nedeni olduğuna dikkat çeken Özmenek, en fazla ormanlık alanların yangınlardan zarar gördüğünü belirtti.

 Yangınların yarısından fazlasının ‘ihmalkarlık’ nedeniyle meydana geldiğini işaret eden Özmenek, insanların daha dikkatli olması gerektiğine vurgu yaptı.

İtfaiye Müdürlüğü’ne bağlı 202 tane itfaiyeci bulunduğunu söyleyen Özmenek, itfaiyeci sayısının yetersiz olduğuna işaret etti, her zaman için yeni itfaiye araçlarına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

İtfaiye Müdürü Ahmet Özmenek, YENİDÜZEN’e önemli açıklamalarda bulundu.

“1990 yılından günümüze 28 bin 102 yangın meydana geldi. Bu yangınlardan dolayı 24 kişi hayatını kaybetti, 70 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlerin çoğunluğu dumandan dolayı boğularak can verdi”

“202 itfaiyeci var ancak bu sayı yetersiz”

Ülkede genelinde 9 tane İtfaiye Şubesi olduğunu söyleyen Özmenek, Lefkoşa’da 2 şube olmak üzere Girne, Mağusa, Güzelyurt, Yeşilköy, İskele, Geçitkale ve Gemikonağı’nda birer itfaiye şubesi bulunduğunu aktardı. Yaz dönemlerinde ise Vadili Karakolu’nun olduğu yerde bir itfaiye aracının sabah 08:00- 20:00’ye kadar görev yaptığını aktaran Özmenek, Çamlıbel Polis Karakolu’nda da tedbir amaçlı bir itfaiye aracının hazır bulundurulduğunu kaydetti. Şuanda 202 itfaiye memuru olduğunu aktaran Özmenek, İtfaiye Müdürlüğü’ne bağlı iki yeni itfaiye şubesi açıldığını, bugünkü teknoloji şartlarına göre itfaiyeci personel sayısının yetersiz olduğuna işaret etti.

“İtfaiyeciler için en büyük sıkıntı trafik”

İtfaiyecilerin karşılaştıkları zorlukların başında trafik geldiğine vurgu yapan Özmenek, “Kırsal kesimde trafik açısından bir sorun yaşamıyoruz ama şehirdeki trafik nedeniyle zorluk yaşıyoruz. Mesela Lefkoşa’da mesai saati çıkışında bir yangın ihbarı alındığı zaman çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Trafiğin sıkışmış yönüne doğru gideceğinizde, yolu hemen hemen bulamayabiliriz. Bunun yanında bazı insanların itfaiye ya da ambulans gibi araçlara yol vermesi gerekir. Bizim yolda kaybettiğimiz zaman yangına geç gitme nedenimizdir” dedi. Ayrıca yollardaki kasislerin itfaiye araçlarının ilerlemesinde büyük sıkıntı yaşandığını aktaran Özmenek, “Yollardaki kasisler bizim canımızı yakmakta. Bize zarar verdiği gibi araçlara da zarar vermektedir. Sürat yaparsınız, kasise geldiğiniz vakit yavaşlasanız da araç çarptığında, zaman zaman arızalar çıkmaktadır” dedi. İtfaiye araçları için ekstra bir şerit yol daha açılmasının mümkün olamayacağını aktaran Özmenek, insanların daha yavaş araç kullanmaları ve dikkatli olmaları halinde bu kasislere de ihtiyaç duyulmaması gerektiğini aktardı.

“İtfaiye araçlarına her zaman ihtiyaç var”

İtfaiyeciliğin, insanlara yardım için kendi hayatını hiçe sayan onurlu bir meslek olduğunu söyleyen İtfaiye Müdürü Ahmet Özmenek, itfaiyecilerin saniyelerle yarıştığını söyledi.

Bir yangın yerine gitmeye çalışırken, itfaiyecinin ne kadar hızlı gitmeye çalıştığını herkesin gördüğünü belirten Özmenek, bir yangına giderken karşılaştıkları sıkıntıların unutulmaması gerektiğini istedi. İtfaiye şubesinin kontrol odasına bir ihbar düştüğü vakit, gündüz 20 saniyede çıkış yapıldığını, geceleyin de 45 saniyede çıkış yapıldığını vurgulayan Özmenek, araçlarda teknik bir sorun çıkmadığı sürece en hızlı şekilde yangın yerine gidilmeye çalışıldığını aktardı. İtfaiye araçlarının az da yetersiz İtfaiye araçlarının bakımını en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını söyleyen Özmenek, her zaman için yeni itfaiye araçlarına ihtiyaç olduğunu dile getirdi. 

“Yangınların çoğu ihmalkarlıktan”

1990 yılından günümüze kadar ülkede 28 bin 102 yangın meydana geldiğini vurgulayan Ahmet Özmenek, bu yangınlarda en fazla orman yangınları meydana geldiğini aktardı.

İtfaiye Müdürlüğü verilerine göre yangınlar nedeniyle 24 kişinin hayatını çeşitli nedenlerden dolayı hayatını kaybettiğine işaret eden Özmenek, bu yangınla nedeniyle 70 kişinin de yaralandığını vurguladı. Hayatını kaybedenlerin çoğunlukla dumandan dolayı boğularak can verdiğine dikkat çekti. Bu yangınlardan dolayı 100 milyon TL’yi aşkın ise maddi zarar meydana geldiğini aktaran Özmenek, ülkede çıkan yangınların yarısından fazlasının ‘İHMALKARLIK’ nedeniyle yaşandığına vurgu yaptı.

“En fazla yangın 1993 yılında yaşandı. O yıl bin 960 yangın meydana geldi. Yangın nedeniyle en fazla ölüm 2002 yılında meydana gelirken, 5 kişi yaşamını yitirdi. En fazla yaralanmalar ise 2015 yılında 13 kişiyle yaşandı”

“En fazla yangın 1993’de, en fazla ölüm 2002’de”

En fazla yangının 1993 yılında yaşandığını, toplamda bin 960 tane yangın meydana geldiğini aktaran Özmenek, yangın nedeniyle en fazla ölümün 2002 yılında gerçekleştiğini aktardı.

2002 yılında 5 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Özmenek, 2015 yılında ise meydana gelen 819 yangın dolayısıyla 13 kişinin yaralandığını dile getirdi.

“2017 yılının ilk yarısında ise meydana gelen 314 yangında 2 kişi hayatını, 1 kişi yaralandı”

Ahmet Özmenek, 2017 yılının Haziran ayına kadar ise 315 yangının meydana geldiğini belirterek, bu yangınlardan dolayı 2 kişinin hayatını kaybettiği, 1 kişinin de yaralandığını ifade etti.

“Yangınlardan en fazla ormanlık alanlar hasar gördü. 1990 yılından günümüze kadar yangınlar nedeniyle 100 milyon TL’yi aşkın maddi zarar meydana geldi”

Rakamlar

 Özmenek, yangın nedeniyle meydana gelen ölümler ve yaralanmaları şöyle aktardı: “1990 yılında 1 ölü 4 yaralı, 1991’de 1 yaralı, 1993’de 2 ölü 3 yaralı, 1994’de 3 ölü 2 yaralı, 1995’de 2 yaralı, 1996’da 2 yaralı, 1997’de 2 yaralı, 1999’da 3 yaralı, 2000’de 1 yaralı 2 ölü, 2001’de 2 yaralı, 2002’de 5 ölü 4 yaralı, 2003’de 2 yaralı, 2005’de 1 yaralı, 2007’de 1 ölü 2 yaralı, 2008’de 2 ölü 3 yaralı, 2010’da 1 ölü 4 yaralı, 2011’de 1 ölü 5 yaralı, 2012’de 1 ölü 5 yaralı, 2014’de 2 ölü 5 yaralı, 2015’de 2 ölü 13 yaralı, 2016’da 2 yaralı ve 2017 Haziran ayına kadar 2 ölü 1 yaralı”

Ahmet Özmenek, 1991, 1992, 1995, 1996, 1997, 1998, 1999, 2001, 2003, 2004, 2006, 2009, 2013 ve 2016 yıllarında herhangi bir ölüm meydana gelmediğini ifade etti.

“Önemli olan güzellik değil güvenlik”

Ahmet Özmenek, insanların dikkatli olması gerektiği hususlara da değindi: “Konutlarda kullanılan elektrik cihazları, evlerinde olmadığı zaman aktif durumda bırakmasınlar. Bu bizim için en büyük sıkıntıdır. Evdeki fiş sayısı yetersiz olduğu zaman bunların üzerine adaptör takılıp, bunların üzerine 4-5 tane elektrik cihazların takılıp bırakılması büyük bir risktir.  En basiti avlularında temizledikleri otları, temizlik yaptıktan sonra kendi yakarak değil, belediyeye teslim etmelidirler. Çünkü meslek hayatımda bunların ot yangınına dönüştüğünü gördüm. Aktif durumda olan elektrik cihazılar, elektrikler kesildiği zaman risk taşırlar. Evde çıktığını vakit, bu cihaz söndürülmediği zaman aşırı ısıdan dolayı yangın çıkar. Bunlar hep karşılaştığımız yangınlardır. İstemeden, ihmalden dolayı çıkan yangın sayısı da fazladır. Ormanların bulunduğu alanlarda piknik yapanlar var. Piknikler Orman Dairesi’nin uygun gördüğü alanlarda uygun gördüğü ocaklarda yapılmalıdır. Herkes istediği ağacın altında piknik yapar, yaktığı ateşi söndürmeden kaçıp giden insanlar var. Bunların yapılmaması gerekir. Yolda giderken sigarasını atanlar var, buna dikkatli olunması lazım”

“Binaların yapımında yangın teçhizatı önemli”

İtfaiye Müdürlüğü’nden binaların yapımında alınması gereken yangın önlemleriyle ilgili görüş alındığını söyleyen Özmenek, belediyeler ve kaymakamlık tarafından görüş dosyalarının devamlı geldiğini aktardı. Bilhassa kamuya açık binalarda, proje aşamasında yangın önlemleriyle ilgili görüşler verilir, bina bittikten sonra aynı dosyanın onayı için yazı geldiğini aktaran Özmenek, yerinde incelemeler yapılarak, onay verildiğini belirtti. Yangın riski olan yerler için yangın cihaz sayısının daha fazla olması gerektiğini, yangın riski daha az olan yerlerde daha esnek olunduğunu aktaran Özmenek, binalarda önemli olanın güzellik değil güvenlik olduğunu ifade etti.

Eğitimler

İtfaiyecilerimiz mesleğe ilk girişte, polis okulunda aday adayı olurlar. Okulda aldıkları eğitimden sonra şubelerde 2 yıl denemeden geçirilip, asaleten ataması yapılır. İtfaiye Müdürlüğü bununla yetinmez ve müdürlük tarafından hazırlanan her gün için 3 saatlik bir eğitim programına katılırlar. Bu eğitim programlarında araç gereçlerimiz olsun günün şartlarına göre uygulanmakta ve şartlara göre değişikliklere uğrayıp eğitimimiz tazelenmektedir. Bunun yanında İtfaiye Müdürlüğü olarak, itfaiye personelimizi yetersiz gördüğümüz konularla ilgili, gerek polis okulu gerek yurt dışında değişik zamanlara personelimize bazı eğitimler aldırmaktadır.

“Tatbikatlar yapıyoruz”

İtfaiye Müdürlüğü olarak okullarda da eğitimler veriyoruz. Eğitim Bakanlığı işbirliği içerisinde ilkokul 4’üncü ve 5’inci sınıflara her yıl programlı bir şekilde eğitimler veriyoruz. Devlet dairelerinin hemen hemen hepsinde eğitimler veriyoruz. 10- 15 günü harcadığımız devlet kurumları vardır. Personeli eğitiyoruz, bütün bilgileri verdikten sonra tatbikat tarihi belli olmadan, gelip bir tatbikat yapılacağını söylüyoruz. İnsanların yangın anında ne yapması gerektiği konusunda bilgilendiriliyor. Yangın anında insanlar ne yapacağını bildiği zaman en azından can kaybı aza indiriliyor.