'Hükümete 3 gün süre vermek' gerekse, hangi sorunların çözümlenmesini isterdiniz, siz?

* * *

Elbette, memleketin dört bir yanından farklı yanıtlar gelecektir bu soruya.

* * *

Şu anda “illa ki” çözüm bekleyen en yanıcı üç sorun nedir sahi?
Su yönetimi, -ki kendi irademizle- biri...
Bir diğeri, “ekonomik program...”
Ercan'daki “denetim” rezaleti, bir öteki...
Popüler gündem böyle duruyor önümüzde.

* * *

Onbinlerce çalışan için adım gibi eminim ki "asgari ücretin 2 bin lira olması" talebi gelirdi, böyle bir seçenekleri olsa...
2 bin ha!..
Bunun hayali kurulurdu anca...

* * *

Yine binlerce çalışan saat beşte evinde olacağı, en azından her hafta bir buçuk gün izin yapacağı bir düzene kavuşmak isterdi..
“Örgütlenme hakkı” isterdi bir kısmı, "kapı önüne konma” korkusu olmadan...
“Bir kısmı” diyorum çünkü, kime konuşsam, kamu sendikalarının halini gördükçe, inanç yitiriyorlar sürekli, korkuyorlar hatta...

* * *

Sendikamızın biri şu üç başlığı sıralamış:
1- Ders yılı hazırlık ödeneklerinin ödenmesi
2- Sorumlu ve ek ders ücretlerinin ödenmesi
3- 13’üncü maaşların ödenmesi

* * *

Bu üç başlık için süre bugün doluyor.
Hepsi de ‘hak’ mı, elbette hak...
Peki ‘toplumsal önceliği’ ne?
Diyecekler ki “bize ne?”

* * *

13’üncü maaş ödemelerine yönelik hükümete süre tanıyan birden fazla sendika var tabii...

İlginçtir; bu talepleri dile getiren sendikaların kimi yetkilileri de, sık sık, "Parayı da vermeyecekse vermesin bilelim biz ne yapacağımızı" türünden mesajlar gönderiyor, Türkiye’ye...

“Ne yapacakmışız” sorusuna yanıt, her seferinde “Daha fazla vergi toplanması” üzerinden geliyor.

Böylece anlıyoruz ki, eğer “daha fazla vergi” toplanacaksa, bu paranın gideceği yer “altyapı yatırımları” olmayacak...
Ödenek, maaş, ücret yine...

Yeni okullar, öğrencilere yeni teknolojiler, hastanelere tıbbi cihaz, yatak, yollara asfalt, santrale filtre, teknolojiye fiber hat ne olacak?
- “Daha da fazla vergi toplanacak!”
‘Hava’yı bile ‘fon’la soluyacağız herhalde.

* * *

“Hükümete 3 başlık yaz” desen, ilkokul talebesi sınıfına ısınacak soba ister belki de...

“Hemşire alınız” der, hastanedeki kronik hasta; fırıncı çırağı pazar günleri izin yapmak ister...

Ercan’ı geri almak, AKSA’ya el koymak, KTHY’yi yeniden uçurmak, ne müthiş üç başlık olurdu ha...

Üç hakkımız olsa...

Seçenek sunmak için gece yarısına kadar vaktimiz var mı acaba?