32 örgüt Lefkoşa’da sokağa indi: “Bıçak artık kemikte!”
32 örgüt, “bıçak artık kemiktedir” diyerek Lefkoşa’da sokağa indi. Lefkoşa – Dereboyu’ndaki “Citroen Işıkları” olarak bilinen noktada toplanan yüzlerce yurttaş, önce Cumhurbaşkanlığı binasından önünden geçti, ardından da Meclis önünde toplandı.
32 örgüt, “bıçak artık kemiktedir” diyerek Lefkoşa’da sokağa indi. Lefkoşa – Dereboyu’ndaki “Citroen Işıkları” olarak bilinen noktada toplanan yüzlerce yurttaş, önce Cumhurbaşkanlığı binasından önünden geçti, ardından da Meclis önünde toplandı.
Hem Cumhurbaşkanlığı, hem de Meclis önünde polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlemlendi.
Eylemde, bugün ara kararı açıklanan İsias Otel davasına da destek sloganları atıldı, “İsias Ortak Davamız” yazılı pankart açıldı.
32 örgüt adına Meclis önünde açıklama yapan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, meydanda bulunan herkesin yüreklerinin, Adıyaman’da adalet arayan Şampiyon Meleklerin aileleriyle olduğuna dikkat çekerek, “Şampiyon Melekler için adalet istiyoruz” dedi.
“Yaratılan düzenden siyasiler ve yandaşları nemalanıyor, halk her geçen gün yoksullaşıyor”
32 örgüt adına Meclis önünde açıklama yapan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, “Bıçak kemiğe dayanmıştır! Adalet, barış, refah, özgürlük, demokrasi, laik yaşam, çözüm ve temiz toplum isteyen Kıbrıslı Türkler hoş geldiniz!” diyerek sözlerine başladı.
Eylem, meydanda bulunan herkesin yüreklerinin, Adıyaman’da adalet arayan Şampiyon Meleklerin aileleriyle olduğuna dikkat çekerek, “Şampiyon Melekler için adalet istiyoruz” dedi.
Adanın kuzeyinde yaratılan hırsızlık, soygun, yağma, talan, rüşvet, torpil, peşkeş, kara para aklama düzeninden, yönettiğini iddia eden siyasilerin ve yandaşlarının nemalanmaya devam ettiğini ancak halkın her geçen gün yoksullaştığını belirtti.
Eylem, mevcut düzenin; sahte diplomalar, ihalesiz yakıt alımları, vergi kaçakçılığı, yasa dışı izinler, dağıtılan vatandaşlıklarla, rüşvet ve insan kaçakçılığı ile yaratıldığına dikkat çekerek, şöyle sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumsal yaşam, nüfus ve muhaceret politikası olmadan, imar planlanmadan, kaçak, alt yapısız ve denetimsiz olarak sürdürülmekte, tarımsal topraklarımız betonlaştırılmakta, doğal kaynaklar, kıyılar, dereler, ormanlar talan edilmektedir.”
“Yargılanması gereken şaibeli kişiler ülkemizi yönetir duruma gelmiş ya da getirilmiştir”
“Yargılanması gereken şaibeli kişiler ülkemizi yönetir duruma gelmiş ya da getirilmiştir” diyen Eylem, şöyle devam etti:
“Sağlık, eğitim, sosyal hizmetler, kültür, sanat, spor gibi kamusal hizmetlere yatırım yapılmazken, kamusal kurumlarımız tek tek elden çıkarılırken, özelleştirmeye sonsuz teşvikler verilirken, adaletsiz vergi afları sağlanırken, toplumumuzun başta öğretmenler, eczacılar, doktorlar, gazeteciler olmak üzere örgütlü tüm kesimlerine itibar suikastları yapılırken, ülkemizi yönettiğini iddia edenlerin üst kademesindekiler bu düzenden haksız menfaatler elde etmektedirler.”
“Kökü dışarıda olan, tarih ve kültürümüze yabancı gerici tarikatların örgütlenmelerine bizzat ‘devlet’ eliyle izin verilmekte, çanak tutulmaktadır” diyen Eylem, “Eğitimimize, üretimimize, sosyal alanlarımıza, kadın ve çocuk haklarına müdahaleye, kurumlarımızın ele geçirilmesine yol açılmakta, laiklik, özgür düşünce, inanç, din ve vicdan özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına göz yumulmaktadır” vurgusu yaptı.
“Seyahat özgürlüğüne müdahale edilip Türkiye'ye girişlere izin verilmemekte”
Selma Eylem, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Demokratik değerlerimiz tahrip edilmekte, rejime ve adaletsizliğe karşı sesini yükseltenler tutuklanmakta, yargılanmaktadır. Anayasamızca güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü yok sayılmakta, seyahat özgürlüğüne müdahale edilip Türkiye'ye girişlere izin verilmemektedir. Yaratılan bataklığı kurutana, tüm bu halk düşmanı rezilce icraatları yapan yetkili ve sorumlular hesap verinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu yağma düzenini yaratan ayrıcalıklı ‘asilzadeler’ açık ve şeffaf bir şekilde yargılanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
“Federal çözüm ve Avrupa Birliği üyeliğine ulaşıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz”
Yetkili ve sorumlu makamlarda olup ancak yasaları görmezden gelerek ya da istedikleri şekle sokarak menfaat elde edenler, anayasayı, yasaları ihlâl ederek yandaşlarına ayrıcalıklarla "saadet zinciri" oluşturanlar hesap verinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Eylem, şöyle devam etti:
“Ülkemizde yarattıkları bu çirkef düzen ve bataklığın kurutulması, temiz toplum, temiz yönetim oluşturma mücadelemize devam edeceğiz. Halkın alım gücünü yükseltecek insanca yaşanabilecek ekonomik tedbirler alınıncaya, istikrarlı para birimine geçilinceye ve sosyal devlet anlayışı hâkim oluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kıbrıslı Türklerin iradesi ve kendi kendini yönetme hakkı kazanılana kadar, sağlık, eğitim, nüfus, vatandaşlık, güvenlik ve muhaceret alanlarındaki dayatma politikalara, tüm müdahalelere son verilene, demokrasi egemen olana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kıbrıs sorununun çözümü için toplumlararası müzakerelerin ivedilikle başlatılmasını talep ediyoruz. Federal çözüm ve Avrupa Birliği üyeliğine ulaşıncaya, adamızın kuzeyinin de uluslararası hukuk içerisine girmesi sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
“Bıçak artık kemiktedir!” diyen Eylem, “Bu düzeni yaratanlara, hırsızlara, yolsuzlara dur demek için, yetkililerin, sorumluların, kendilerini memleketin sahibi zanneden "asilzadelerin" de hesap vereceği bir düzen oluşturmak için, Kıbrıs’ta çözüm için, irademiz, özgür ülkemiz, geleceğimiz, çocuklarımız için, mücadelemize devam edeceğiz! Söz veriyoruz!” diyerek sözlerini sonlandırdı.