‘%30’a kadar ‘artış’ öngörüsü
Türkiye’deki seçim belirsizliği, ekonomide de bilinmezliği getirdi, ekonomistler daha çok hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon görüşünde birleşti.
Ertuğrul SENOVA
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması, ekonomideki belirsizliği daha da körükledi, Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı olasılığını ise ‘hafifletmedi’.
Ekonomi çevreleri, seçimi kim kazanırsa kazansın, Türk Lirası’nın yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değer kaybı yaşamasının kaçınılmaz olduğu görüşünde birleşti, ekonomi politikasına bağlı olarak bu rakamın daha da artabileceğine değindi.
Ekonomistler, Kıbrıs’ın kuzeyindeki ekonominin Türkiye’ye bağlı olduğunu bu durumun da hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon olarak yansıyacağını dile getirdi.
Ekonomist Yrd. Doç. Dr. Ayşem İyikal Çelebi, Türkiye’deki seçimlerin ardından Türk Lirası’nın her halükarda değer kaybedeceğini ancak kaybedilecek oranın, seçimi kazanacak ismin ekonomi politikasına bağlı olacağını söyledi.
Tayyip Erdoğan iktidarıyla birlikte mevcut faiz düşürme politikasının devam etmesi durumunda, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının yüzde 30’lara ulaşabileceğinin öngörüldüğünü söyleyen Çelebi, “Politika değişikliğinde ise uzmanlar, bu durumun olmayacağını öngörüyor. Kısacası, tamamen çıkacak olan sonuca bağlı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki ikinci tur seçimini kim kazanırsa kazansın, Türk Lirası’nın yüzde 20-25 oranında değer kaybı yaşayacağını söyleyen Albank Genel Müdürü Ahmet Melih Karavelioğlu, “Bir an önce bitsin ne olacağını görelim. Belirsizlik daha kötü…” şeklinde konuştu.
Karavelioğlu, bu durumun da ‘daha çok enflasyon, daha çok hayat pahalılığı, daha çok fakirleşme’ olarak yorumlanabileceğini dile getirdi.
Hükümetin dar ve sabit gelirlilere yönelik önlem alması gerektiğini, iş insanlarına nasıl destek olabileceğine yönelik kafa yormasının şart olduğunu söyleyen Karavelioğlu, “Bu konuda hükümetin yaptığı bir şeyi görmüyoruz” dedi.
Öte yandan ekonomist Mustafa Baturalp ise Türkiye’deki ikinci tur seçiminin ardından Türk Lirası’nın 3-4 ay içerisinde yüzde 10-15 dolaylarında değer kaybetmesini öngördüğünü söyledi.
Baturalp, “Türkiye’de seçimi kim kazanırsa kazansın kısa zamanda TL’nin değer kaybını durduramayacak” değerlendirmesinde bulundu.
Birçok yurttaşın döviz ve altına yöneldiğini ifade eden Baturalp, “Maaşını alan dövize gidiyor. Kimse parayı cebinde tutmuyor” dedi.
EKONOMİSTLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Ekonomist Ayşem Çelebi:
“TL seçimlerden sonra her halükarda değer kaybedecek ama oranı, seçimi kazanacak ismin ekonomi politikasına bağlı”
Ekonomist Yrd. Doç. Dr. Ayşem İyikal Çelebi, Türkiye’deki seçimlerin ardından Türk Lirası’nın her halükarda değer kaybedeceğini ancak kaybedilecek oranın, seçimi kazanacak ismin ekonomi politikasına bağlı olacağını söyledi.
Tayyip Erdoğan iktidarıyla birlikte mevcut faiz düşürme politikasının devam etmesi durumunda, TL’nin döviz karşısındaki değer kaybının yüzde 30’lara ulaşabileceğinin öngörüldüğünü söyleyen Çelebi, “Politika değişikliğinde ise uzmanlar, bu durumun olmayacağını öngörüyor. Kısacası, tamamen çıkacak olan sonuca bağlı” ifadelerini kullandı.
TL’nin değer kaybının her halükarda yaşanacağını söyleyen Çelebi, “Zaten şu anda kurlar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın yoğun baskısıyla tutuluyor. Her iki siyaset düzeninde de yükseliş olacak. Mevcut durum devam ederse bunun daha yüksek olacağı kesin.
“Buradaki hükümet hiçbir adım atamaz, ekonomimiz TC’ye bağlı olduğu sürece hiçbir kontrolümüz olmayacak”
Çelebi, soru üzerine Kıbrıs’ın kuzeyindeki hükümetin bu konuda yapabileceği hiçbir şey olmadığını söyleyerek, “Hiçbir şey kontrol altında değil. Müdahale edemez. Bizim Türkiye ekonomisine bağımlı bir ekonomimiz olduğu sürece de hiçbir kontörlümüz olmayacak” dedi.
Albank Genel Müdürü Ahmet Melih Karavelioğlu:
“Hükümet, dar ve sabit gelirlilerine yönelik önlem almalı”
Türkiye’deki ikinci tur seçimini kim kazanırsa kazansın, Türk Lirası’nın yüzde 20-25 oranında değer kaybı yaşayacağını söyleyen Albank Genel Müdürü Ahmet Melih Karavelioğlu, “Bir an önce bitsin ne olacağını görelim. Belirsizlik daha kötü…” şeklinde konuştu.
Karavelioğlu, bu durumun da ‘daha çok enflasyon, daha çok hayat pahalılığı, daha çok fakirleşme’ olarak yorumlanabileceğini dile getirdi.
Hükümetin dar ve sabit gelirlilere yönelik önlem alması gerektiğini, iş insanlarına nasıl destek olabileceğine yönelik kafa yormasının şart olduğunu söyleyen Karavelioğlu, “Bu konuda hükümetin yaptığı bir şeyi görmüyoruz” dedi.
Karavelioğlu, sanal faizin vergilendirilmesi gerektiğini söyleyerek, yurt dışından gelen gayrımenkul talebinin vergilenmeye başlandığını, bunun nerede kullanılacağının önemli olduğunu kaydetti.
Karavelioğlu, bütçe çerçevesinde önlem alınabileceğini sözlerine ekledi.
Ekonomist Mustafa Baturalp:
“Seçimi kim kazanırsa kazansın TL’deki değer kaybını durduramayacak”
Ekonomist Mustafa Baturalp, Türkiye’deki ikinci tur seçiminin ardından Türk Lirası’nın 3-4 ay içerisinde yüzde 10-15 dolaylarında değer kaybetmesini öngördüğünü söyledi.
Baturalp, “Türkiye’de seçimi kim kazanırsa kazansın kısa zamanda TL’nin değer kaybını durduramayacak” değerlendirmesinde bulundu.
Birçok yurttaşın döviz ve altına yöneldiğini ifade eden Baturalp, “Maaşını alan dövize gidiyor. Kimse parayı cebinde tutmuyor” dedi.
Baturalp, seçim sonrasında dövizdeki değer artışı nedeniyle hayat pahalılığının yükseleceğini, Türk Lirası’nda yaşanması muhtemel değer kaybı nedeniyle halkın alım gücünün daha da gerileyeceğini kaydederek, hükümetin de vergi oranlarını artıracağını kaydetti.
Hükümete kim gelirse gelsin bu konuda hiçbir önlem alamayacağını savunan Baturalp, ithalatın yüzde 80’inin Türkiye’den sağlanmadığını, KKTC ve TC ekonomisinin ‘iç içe’ olduğunu dile getirdi.
Baturalp, hükümetin zamlar konusunda ‘lakayıt’ olduğunu söyleyerek, “Temel tüketim maddelerinde hassas olunması gerekiyor. Ancak şu andaki Hükümet bu noktada değil” dedi.
Baturalp, “Şu anda piyasada zamlar yarışı var” diyerek, dört aylık hayat pahalılığının yüzde 15.46 olarak tespit edildiğini söyledi.