1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. '36 yılda siyasi istikrar sorunu aşılamadı'
'36 yılda siyasi istikrar sorunu aşılamadı'

'36 yılda siyasi istikrar sorunu aşılamadı'

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, KKTC’de nüfustan, imara, turizmden, yükseköğretime her alanda planlamanın gündeme gelmesi gerektiğini kaydetti.

A+A-

Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, KKTC’de nüfustan, imara, turizmden, yükseköğretime her alanda planlamanın gündeme gelmesi gerektiğini kaydetti.

KKTC’nin kurulduğu 1983’ten bu güne çok kısa hükümet dönemleri yaşandığını, ülkenin 36 yılda siyasi istikrar sorununu aşamadığını belirten Erhürman, “Ülkenin planlama, programlama, projelendirme ihtiyaçları karşılanamadı. Bu üzerinde düşünmemiz gereken bir mesele” dedi.

15 Kasım’la ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’ın (T.A.K.) sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, KKTC ilan edildiğinde 13 yaşında olduğunu söyledi. Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin başkanları arasında en genç ikinci başkan olan Erhürman, KKTC’nin ilan edildiği yıl olan 1983’te Türk Maarif Koleji’nde öğrenciydi. KKTC’nin ilanını okulda, sabah toplantısında müdürün anonsuyla öğrendiğini söyleyen Erhürman, daha sonra da Cumhuriyet Meclis’i önüne götürüldüklerini anlattı.

Erhürman, o günü, “Önemli bir değişim yaşandığını hissettim ama bu değişimin ne anlama geldiğini ve geleceğini kestirebilecek yaşta değildim” diyerek hatırladı.

“ÖNGÖRÜ… ESAS ODAKLANMAMIZ GEREKEN NOKTA BU”

KKTC’nin ilanından bu güne kadar geçen süreyi değerlendirirken CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının 36 yılda öngörü sorununu aşamadığını kaydetti, “Esas odaklanmamız gereken nokta bu” dedi.

“Kıbrıs konusuyla ilgili belirsizlikler dolayısıyla bir sürü alanda ciddi sorunlarla karşı karşıyayız” şeklinde konuşan Erhürman, 36 yılda çözüm konusunda arzu edilen noktaya gelinemediğini, Kıbrıslı Türklerin uluslararası platformlarda arzu edilen oranda temsiliyet sağlayamadığını belirtti.

 “SİYASİ İSTİKRAR SORUNUNU ÇÖZEMEDİK”

36 yılda KKTC’de siyasi istikrar sorununun aşılamadığını belirten Erhürman, ülkede hükümetlerin sürekli olarak değiştiğini, ülkenin uzun vadeli planlama, programlandırma, projelendirme ihtiyaçlarının karşılanamadığını söyledi, “Bu üzerinde düşünmemiz gereken bir mesele” dedi.

“GEÇEN 36 YILA ÇOK KARAMSAR BAKMAYI DOĞRU BULMUYORUM”

Erhürman, “Geçen 36 yıla çok karamsar bakmayı doğru bulmuyorum. İçinde bulunduğumuz sınırlı koşullar çerçevesinde, Kıbrıslı Türklerin özellikle bireysel düzeyde ciddi başarıları oldu. Bireysel düzeyde, herkesin kendi alanında gösterdiği başarıları ortak bir başarı hikayesine, Kıbrıs Türk halkının ortak başarı hikayesine dönüştürmeyi becerebilmiş değiliz. Bu yönde çalışmalıyız” şeklinde konuştu.

“KIBRIS SORUNUNU ÇÖZMEK ELBETTE BİRİNCİ HEDEF AMA… ”

Kıbrıs sorununun bir an önce kapsamlı çözüme ulaştırılması için çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini kaydeden Tufan Erhürman, çözümün olmadığı koşullarda durup beklenmemesi gerektiğini vurguladı.

Erhürman, “İçinde bulunduğumuz koşulları değiştirmek, Kıbrıs sorununu çözmek elbette birinci hedef ama bu sadece bizim elimizde olan bir şey değil, çözümün sadece Kıbrıs Türk toplumunun çabalarıyla olması mümkün değil. Bunun tecrübelerini yaşadık” dedi.

Tanınmamışlığa rağmen Kıbrıs Türk halkını uluslararası toplumla ve hukukla buluşturacak güven yaratıcı önemlerin, tek yanlı hamlelerin gerçekleştirilebilmesi, proaktif dış politika izlenmesi ve çok çalışılması gerektiğini söyleyen Tufan Erhürman, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Türkiye ve ilgili tüm ülkelerle doğru zeminde, iyi ilişkiler geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

Ekonomide ciddi sıkıntıların devam ettiğini, yükseköğretim ve turizmde önemli mesafelerin kaydedildiğini ama buralarda da arzu edilen nitelikte değişimi, dönüşümün henüz gerçekleşemediğini söyleyen Erhürman,“Bunun bir kısmı elbette Kıbrıs sorununun çözülmemiş olmasıyla, bir kısmı da içerde bizim yapmamız gerekenleri zamanında ve doğru şekilde yapamamış olmamızla ilgili” dedi.

 “’ÇÖZÜMDEN ÖNCE BİR ŞEY YAPILAMAZ’ YAKLAŞIMINA KATILMIYORUM”

CTP Genel Başkanı Erhürman, ekonomiyi kendi ayakları üzerinde duran duruma taşımak için turizmde, yükseköğretimde ve bilişim sektöründe ciddi hamleler yapılması gerektiğini söyledi.

Erhürman, “Bu memlekette bir şey olmaz, Kıbrıslı Türkler bir şey yapamaz, bu koşullarda yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur. Ne yapabileceksek ancak çözüm gerçekleşirse yapabiliriz, çözümden önce yapabileceğimiz herhangi bir şey yok” yaklaşımlarına katılmadığını vurguladı.

“ ‘KARAMSAR OLMAYALIM’ DERKEN HER ŞEY POZİTİFMİŞ GİBİ ALGILANMAMALI”

 “ ‘Karamsar olmayalım’ derken her şey pozitifmiş gibi algılanmamalı” diyen Erhürman şunları da ekledi:

 “Kendi ayakları üzerinde duran ekonomi hedefimiz yok. Siyaset çoğu zaman Türkiye’den ‘kim daha fazla para alabilir’ sorusu üzerinden şekilleniyor. Kendi ayaklarımız üzerinde durmakta zorluk çekiyoruz… Bunca yılda yapabileceklerimizin hepsini yaptık mı? Hayır. Çok azını yaptık. Yapabileceğimiz çok şey var. Potansiyelimizin geri kalan kısmını doğru şekilde kullanabilmemiz lazım.  KKTC’de nüfustan, imara, turizmden, yükseköğretime kadar her alanda planlamanın gündeme gelmesi gerek. Kendi ölçeğimizde, kendi olanaklarımızı en iyi nasıl kullanabileceğimizi planlı şekilde ortaya koyup, bundan sonraki politikaları bu planların üzerinden geliştirmemiz gerek. Ülkedeki çok az sektör kendi kendine yürüyebilirken turizm ve yükseköğretimden çok ciddi gelir elde ediliyor. Bilişim eğer hayata geçirilebilirse ki onun alt yapısını oluşturduk oradan da ciddi bir gelir elde edilecek. Tabi buralarda da planlı yürümediğimiz takdirde, buraların da sürdürülebilirliği olmayacak. Ülkede çok sayıda üniversite açıldı. 5-6 tane nitelikli üniversite sayabilecekken geriye kalanların niteliği ile ilgili çok da olumlu şeyler söyleyemiyoruz. Nitelik değil, nicelik bazlı devam ettiği sürece bu alanın sürdürülebilirliği konusunda sıkıntı yaşayacağımız anlamına gelir… Yanlış yaptığımız için geri döndürülemez hasarlara yol açtığımız konular da var… Örneğin Girne gibi… Girne’ye geri döndürülemez hasarlar verdik.”

 “KIBRISLI TÜRKLERİN VAROLUŞ ENDİŞESİ CİDDİYE ALINMALI”

Kıbrıslı Türklerin varoluş endişesinin ciddiye alınması gerektiğini de belirten Erhürman, “Kıbrıslı Türklerin kendi kimliklerini koruyarak, diğer tüm kimliklerle doğru ve iyi ilişkiler içinde olacağı koşulları yaratmak için de çaba göstermeliyiz. Kıbrıslı Türklerin bana göre 1900’lerden beri olan varoluş endişesi hala ortada” dedi.

 

Haber: Rahme Çiftçioğlu

 

Bu haber toplam 2719 defa okunmuştur
İlgili Haberler