Başbakan ve Başbakan Yardımcısı dün basının karşısına çıktı, bir yılın hesabını verdi.
İyi hazırlanmış kitapçıkta özetlenen işlerin dökümü, genelde olumsuzlukların gündem olduğu ülkemizde pozitif adımların da atıldığının göstergesi…
Kuşkusuz ülkemizde sorunların ‘bini bir para’ ve bu yüzden negatif algı şeklinin çok daha yaygın olması şaşırtıcı değil…
Dahası, hükümet icraatları arasında sayılanlar arasında zaten devletin yapmakla yükümlü olduğu bir yığın iş de var!
Bunu birçok belediye de yapıyor. Asli görevleri arasında olanları ‘büyük iş’ yapmış gibi gösterip bununla övünüyorlar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ‘tüketici bilinci’nin çok düşük olduğu ülkemizde bu durumlar hoşumuza bile gidiyor.
Dün anlatılan hükümet icraatları arasında da ‘rutin’ işler vardı. Ancak son derece önemli bazı projeler, hükümetin yapıp da pek duyuramadığı icraatlar ve geleceğe dönük güzel mesajlar da vardı.
**
CTP-DP hükümeti kurulduğu günden itibaren ‘soyut siyaset’ ön planda oldu.
Gerek partilerin içinde yaşanan sorun ve karışıklıklar, gerekse kimi konularda ortaya çıkan suni gündemler ‘icraat odaklı’ tartışmaların önüne geçti.
Bunda Başbakan’ın da itiraf ettiği gibi ‘hükümetin halka yeterli bilgiyi verememesi’nin de payı oldu.
Yorgancıoğlu’nun bu özeleştirisinden sonra hükümetin ve bakanlıkların kamuoyuna bilgi aktarma konusunda daha aktif olmasını bekleyebiliriz.
Zira birçok konunun kapalı kapılar arkasında pişirilip kotarıldığı, basın mensupları dahil toplumun en geniş kesimlerinin bunlardan bihaber olduğu dünkü açıklamalarla ortaya çıktı.
**
Uyumlu olup olmadıkları konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler bulunan Özkan Yorgancıoğlu ile Serdar Denktaş dünkü basın toplantısında bu konuda olumlu bir hava çizdiler.
Her konuda aynı düşünmedikleri biliniyor. Bir koalisyon hükümetinde tam görüş birliği zaten olamaz. Hatta partilerin kendi içlerinde, en kritik konularda dahi her zaman konsensüs olmayabilir.
Hükümetin ilk dönemlerinde başta geçicilerin durumu olmak üzere CTP ile DP kanatları ters düşmüş, bir ara koalisyonun bozulabileceği bile dillendirilmişti.
Dün Özkan Bey ve Serdar Bey’in giderek birbirleriyle daha uyumlu hale geldikleri gibi bir izlenim aldım.
Bunu sadece Serdar Denktaş’ın ilgili soruya verdiği yanıtta değil, konulara yaklaşırken ‘uzlaşı’ noktası arayışı içinde oluşlarında ve en önemlisi ‘karşılıklı saygı’ olarak tanımlanabilecek davranış biçimlerinde hissettim.
Ayrıca onca stresli konuya rağmen her iki siyasetçinin de oldukça soğukkanlı ve sakin olduğu da dikkatlerden kaçmadı.
Bu ‘uyumlu görüntü’ Yorgancıoğlu ile Denktaş’ın siyasi tecrübeleri ve kişisel özelliklerinden çok konjonktürel nedenlere dayanıyor olabilir.
**
Ancak bu tamamen ayrı bir yazının konusu ve bayram arifesinde siyasetin bu kadarı bile fazla!..
Başbakan ve Yardımcısı 365 günlük icraatın hesabını verdiler.
Sevgi ve mutluluğun hesapsızca yaşandığı güzel bir ülke ve bayramlar dileğiyle…