12 Eylül 80’den iki gün önceydi...
Bir grup arkadaş Ankara’da lise diplomalarımızın denkliği için Talim Terbiye’ye gitmek zorundaydık.
Üniversiteye gidiyorduk, bunun için Mağusa’dan Yeşilada feribotuyla Mersin’e gidecektik...
Bindik feribota akşamüzeri, geminin kalkmasını bekliyoruz...
O günler 74’ü 6 yıl geçmesine rağmen hala karartma uygulandığı için geminin bütün pencereleri siyah naylonla kapatılmıştı...
Gemi kalktı mı, gidiyor muyuz farkında değiliz.
Gecenin bir vakti bir anons;
“Gemi mendireğe oturdu, gidemiyoruz.”
Meğer limana bağlı halat bırakılırken hızlı davranılmış ve gemi de o hızla karşıdaki mendireğe toslamış.
Biz Türkiye’ye gitmek zorundayız çünkü zamanımız kısıtlı...
Hemen Girne-Taşucu seferi yapan Ertürk feribotunu arayıp sabah seferini bekletmesini istedik.
Bekledi bizi ve aceleyle Mağusa’dan Girne’ye gelip Taşucu’na geçtik.
Otobüsle Ankara’ya vardığımızda 11 Eylül günüydü...
Kıbrıslı arkadaşların evinde bir kaç gün geçirip işlerimizi tamamlamalıydık.
Telaşlı yolculuğumuzun yorgunluğuyla o gece erken yattığımızı hatırlıyorum.
Ertesi sabah erkenden marşlarla uyandık...
Evren Paşa yönetime el koymuştu.
Ama biz diploma denkliği için dışarı çıkmak zorundaydık.
İzin verilen saatlerde dışarı çıktık ama buz gibi bir hava vardı dışarıda...
Türkiye’deki ilk günümüzde havanın soğuğu değildi bu, darbenin dondurucu soğuğuydu yüzleri felç eden...
Bir grup arkadaştık ama iki kişiden fazla yürüyemezdik yollarda...
Tecrübeli arkadaşlar da uyarmıştı zaten bizi...
Grup denemeyecek şekilde! Talim Terbiye’ye giderken o sürecin 12 Eylül’e gelirken beslediği suratların çirkin bakışları altında yürürken yollarda, yüreklerimizin donmaması için çok gayret sarfettik.
O günler ve sonraları yasaktı gülmek...
Oturamazdı sevgililer banklarda,
Tutamazlardı ellerini birbirlerinin, öpemezlerdi dudaklarından...
Sevginin öpücüğünden korkardı 12 Eylül’ü yaratanlar...
24 yıl önce yaşandı bu kötü günler Türkiye’de...
Şimdi kalıntıları var buralarda da...
24 yıl öncenin yürekleri soğutan havasını tekrar getirmeye çalışan...
Ama dediğim gibi o günler 24 yıl önceydi...

***

14 yıl önce yazmışım bu yazıyı…
Şimdi 1980’in üzerinden 38 yıl geçmiş oldu.
Değişiklik var mı?
Var, var; Artık üniversiteye gidecek olan öğrenciler Ankara’dan geçip Talim Terbiye’de diploma denkliği yapmak
zorunda değil!
Ya gerisi!
Dövizin iniş-çıkış grafiği gibi…
Bu 38 yılda inişler-çıkışlar oldu demokrasi anlamında, yaşam biçimleri konusunda ama hep olumsuz anlamda çıkışlar yaşandı…
Döviz gibi yani… Birden fırlıyor, birazcık düşüyor sonra ama o ‘birazcık’ sevindiriyor. Oysa döviz yine çok yüksek.
Grafik nasıl dövizde tepe noktasında duruyorsa yukarıda bahsettiğim ‘dondurucu soğuk’ da biçim değiştirmiş şekilde tepe noktada devam ediyor ne yazık ki!