Sosyal medyada paylaşılan zekâ cilalayıcı hikâyelerden bir tanesi, trafik kazası geçiren bir baba-oğulu içerir. Baba olay yerinde hayatını kaybeder. Ağır yaralanan çocuk hastahaneye yetiştirilir. Acil olarak ameliyata alınması gerekmektedir. Nöbetçi doktor hastanın kim olduğunu görünce ‘Ben bu ameliyata giremem, bu çocuk benim oğlum’ der. Oysa çocuğun babası artık hayatta değildir. Bu nasıl olmuştur? 

Cevabı bulmak için bir kaç dakika düşünmeniz gerekmiş olabilir. Bulamamış da olabilirsiniz. Bunun zekâ seviyenizle yakından uzaktan alakası yok. Bize öğretilmiş kadın-erkek rolleri ile ilgisi var. Hikâyenin varlığı bile, çoğu doktorun erkek olduğu gerçeğinin altını çiziyor. Doktorun çocuğun annesi olduğunu anlamamız biraz zaman alıyor.

Geliri ve itibarı yüksek birçok iş kolunda durum bu şekilde. Ayrıca, yönetici pozisyonlarındaki kadın sayısı, siyasete kadının katılımı hep erkekten daha aşağılarda kalıyor. Klasik resim patron erkek, sekreter kadın!

ABD’de adı John olan yönetici sayısı, kadın yönetici sayısından daha yüksek, biliyor muydunuz? 

Meslek seçimindeki toplum baskısına tabii tercihler, fırsatlar, işe alımlardaki önyargılar, terfilerde kadınların karşılaştığı ayrımcı politikalar, evdeki adaletsiz iş bölümü nedeni ile kadınlar erkeklerden daha az kazandıran işlerde çalışıyorlar.

Kimilerine göre böyle de olmalı, evin direği erkek zira. Eşi kendinden daha fazla kazanan erkek de toplum baskısından nasibine düşeni alıyor çoğu kültürde, ‘erkeklik gücü’; artık her ne demekse o da! sorgulanmaya başlanıyor.

Bu adaletsizliğe itiraz eden Avrupalı kadınlar ise çok yaratıcı bir yönteme başvuruyorlar. Kadın, erkek arasındaki yıllık gelir farkının %18 olduğu İzlanda’da binlerce kadın 24 Ekim günü saat 14:38’de iş bırakmış. ‘Benim her gün saat 17:00’a kadar çalışarak kazandığım miktarı bir erkek 14:38’e kadar çalışarak kazanıyor, protesto ediyorum, demiş kadınlar, dükkânı kapatıp eve gitmiş.

Büyük etki yaratan eylemin benzeri bugün Fransa’da tekrarlanıyor. Fransa genelinde kadınlar ortalama olarak erkeklerden %15.1 oranında daha az kazanıyor. Fransız kadınınları bu farkı ‘7 Kasım saat 16:34’ten yıl sonuna kadar kadınlar bedavaya çalışmış olacak’ şeklinde yorumluyor ve bugün saat 16:34’de iş bırakıyor.

Fransa’nın verileri Dünya Ekonomik Formu’nun açıkladığı küresel maaş farkı ortalaması ile benzerlik gösteriyor. Form’un 26 Ekim tarihinde açıkladığı rapora göre Dünya genelinde kadınlar aynı maaşı alabilmek için erkeklerden 39 gün daha fazla çalışıyorlar. Her yıl çalışmayı tekrarlayan Forum bu hızla gidilirse önümüzdeki 170 yıl içerisinde farkın kapanacağını belirtiyor.

Kadın erkek eşitliği dendiği zaman, ‘esas biz eşitlik istiyoruz’ espirisi yapan erkeklerin bu konu üzerinde bir kez daha düşünmesini rica ediyorum.