Hükümet oluşturma çalışmaları Cumhurbaşkanı ile görüşme öncesinde sürüyor.

Yoğunluk CTP-HP-TDP-DP hükümeti konusunda…

Partiler, parti başkanları nezdinde görüşmeler de yaptı.

Şimdilik pürüz yok gibi görünüyor.

Bu olası hükümetin ‘icraat hükümeti’ olması konusunda uzlaşma olduğu da söyleniyor.

Yani geçici bir hükümet değil, bir erken seçime kadar idareten bir hükümet değil…

***

Diğer hükümet modeli şimdilik gündemde yok.

Yani UBP-DP-YDP modeli…

UBP’de her zaman olduğu gibi içte kazanlar kaynarken, YDP’de farklı sesler çıkıyor… Başkan Arıklı, “Yan gelip yatan sendikacıları devlet ödüyor, sonra bu sendikacılar dönüp devlete kan kusturuyor” gibi laflar sarf etse de YDP üzerindeki ‘önyargıları’ normalleştirme söylemleri yaparak yumuşatmaya çalışıyor, “biz de sizdeniz”e getirecek yaklaşımlar sergiliyor ama sekreteri Zaroğlu, içi boşaltılmış bakanlık kabul etmeyeceklerini ilan ederek basın üzerinden hükümet pazarlığı yapıyor.

Böyle pazarlıklar gerçekten oldu mu, birileriyle bakanlık konuşup da içi mi boşaltıldı ki buna ilişkin açıklamalar yapıyor yoksa olası pazarlıklara hazırlık mı yapıyor bilemiyorum.

Bu üçlü modelin diğer aktörü DP ise şimdilik dörtlü modelle meşgul olduğu için o tarafa yoğunlaştı.

***

Yukarıda da söylediğimiz gibi (eğer dün akşam görüşme olduysa ve aksilik yaşanmadıysa) dörtlü modelde şimdilik işler yolunda gidiyor. Öte yandan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da “çoğunluk sağlayacak bir hükümet modeline görev vereceğini” söylerken gözler bu dörtlü modele yani CTP-HP-TDP-DP modeline daha çok çevrildi.

Bu modelde eğer diğer konularda uzlaşı sağlanırsa sıra bakanlık sayılarına gelecek ki orada sorunlar yaşanabilir. Umarım aklıselim galip gelir de sayılar sorun olmaz. Eğer gerçekten niyet (DP dışında), UBP’siz bir hükümet modeli kurmaksa bu modelin zorlanması gerek. DP dışında diyorum çünkü CTP, HP ve TDP, UBP ile hükümet kurmayacaklarını açıkladılar. DP ise diğer modele de açık. Gelsin de nereden gelirse gelsin havasında!...

Öte yandan HP’nin de aslında Özgürgün’süz bir UBP koalisyonuna açık olduğunu Kudret Özersay’ın yaptığı açıklamalardan anlıyoruz. Bu durum UBP içinde ne kadar kabul görür, koalisyon uğruna Özgürgün’e geri çekilmesi için baskı uygulanır mı, böyle bir olasılık varsa başkaları da UBP içinde devreye girer mi önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Ama eğer buna müsaade edilmek istenmiyorsa da söz edilen dörtlü modeli zorlamakta yarar var.

Daha önce de yazdığım gibi bu modelde oy verenlerin %54.5 desteği varken, UBP’nin desteği %35.5.

Yani dörtlü model halkı daha çok temsil ederken, daha da fazla destek bulacak gibi görünüyor. 

***

Bu arada nihayet Özgürgün’den 700 bin dolar açıklaması geldi; “Arkadaşlarımdan borç aldım” dedi. Acaba “ben temizim, benimle de görüşme yapın” mesajı mı iletmek istiyor partilere?.. İlginç bir zamanlama çünkü!