4. Sayısında Dergimiz ‘MEDYA’
Kıbrıs Türk Basın Tarihi’nde “basın davalarıyla” gazetecilik mesleği her zaman anılmıştır. Öyle ki bu konuda Bülent Fevzioğlu dostumun, “Kıbrıs Türk Basın Davaları” konusunda bir kitap oluşturulacak kadar “yoğun”
Kıbrıs Türk Basın Tarihi’nde “basın davalarıyla” gazetecilik mesleği her zaman anılmıştır. Öyle ki bu konuda Bülent Fevzioğlu dostumun, “Kıbrıs Türk Basın Davaları” konusunda bir kitap oluşturulacak kadar “yoğun” bir geçmişe sahiptir bu yönümüz.
Buna ek olarak Basın Camiası’nı konu alan, özelde belki bir “anı” kitabı ama genelde Kıbrıs Türk Basını’nın çalışma şeklinden, soyal ve politik yaşama etkilerine kadar bazı satırarası bilgiler içeren kitaplarımız da yayınlandı.
Bunlar arasında hemen aklıma gelen, Özer Hatay ve Özcan Özcanhan abilerimizin kitaplarını gösterebilriz. Bu kitapları okuduğumuzda “basın yaşamı” hakkında birçok bilgi edinmemiz olasıdır.
İşte tüm bunlar yanında, basın’da çalıştıkları kuruma, gazeteye haber üretmekle görevli olan bizlerin örgütlü bulunduğu Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin, “basın mesleki” adına ortaya konan ve tek kelimeyle “özveriye” dayalı meslek dergimiz “Medya”nın, yayın hayatına başladığı günden itibaren 4. Sayısıyla yaşamını sürdürebilir olması, tek kelimeyle gurur vericidir.
Kıbrıs Türk yazım tarihimizde “dergiler” konusunda birçok üretimin yapılığını görebilmekteyiz. Ama daha derinlemesine incelendiğinde “devamlılık” açısında, nedeni ne olursa olsun, pek de “işlevsel” olunamadığı bir gerçek.
Ben her zaman şunu dile getiririm böylesi konularda; bir dergi çıkarmak çok da zor değil. İçeriğini, yazarlarını ve reklamıyla da finansal boyutunu hallederseniz dergiyi basarsınız. Ama ya sonrası... işte bu noktada bir dergi çıkarmak değil, çıkan derginin “devamlılığını” sağlayabilmektir zor olan. Esas olan ise; dergiye yazılarıyla, reklamlarıyla destek verenler yanında; toplumdan böylesi bir desteğin gösterilmesidir.
“Meslek Dergisi” olarak ilk etapta ele alırsak, demek ki bu mesleği icra edenlerin bu dergiye sahip çıkması önemlidir. Medya Dergisi, 5 TL... düşünün ki aylık bir dergiye, mesleğinizle örtüşen bir dergiye 5 TL vereceksiniz. Fakat şunu da hemen belirtelim: “teberrüde” bulunma gibi bir mantıkla da yola çıkılacaksa, hiç almayın daha iyi. Çünkü bu dergimizde öyle konular var ki, bana göre “arşivlik” bir çalılmadır.
Çok değerli gazeteci dostlarmızın özverisiyle ortaya konan Medya Dergimiz’de araştırmalardan tutunuz da, röportajlar, belgeler, günümüz gazeteciliği, internet gazeteciliği, özel Radyo-Tv kanallarının sorunları ve birçok şey... Tüm bu söylediklerimi, dergi’nin Yazı Kurulu Başkanı sevgili Nezire şöyle özetlemiş aslında: “...medya camiasının kendine özgü ‘hassasiyetlerinin’ buluşma noktası.”
Dergi; Gazeteciler Birliği Üyelerine ücretsiz olarak dağıtılıyor. Bence bundan vaz geçilmeli ve obonelik oluşturulmalıdır. Allah aşkına 5 TL nedir ki? Bir sandüviç parası. Ve karşılığında dağarcığımızı zenginleştirecek birçok bilgiye sahip oluyoruz.
Elbette meslek dergisi olarak belki ilk etapta sadece bu mesleği icra edenlerin ilgileneceği bir dergi olarak algılanabilir ama böylesi bir düşünce yanlış olur. Çünkü içerik bakımından bu toplumun sosyo-kültürel, sözlü tarih konusunda da çok önemli bilgileri toplumun meraklıları tarafından okunabilirliği olan bir dergidir.
Örneğin 4. Sayısında neler var bir bakalım:
İsmet Kotak’ı anıyoruz..., Şener Levent’in Anlatımıyla İsmet Kotak (Ayşe Güler), İnternet Haberciliği (Mete Tümerkan), röp: Halil Kaymaklılı (Özgül Gürkut), Kamu Yayıncılığı (Halil Davulcu), Medyamız (Yurdagül Beyoğlu), Radyo&Tv (Erdinç Gündüz), GAÜ (Özlem Tüylüoğlu), Ekler İlaveler (Halil Paşa), Medyanın Ekonomisi (Aysu Basri), Con Rifat (Hüseyin Kaba), TAK (P.Aziz&H.Kahvecioğlu), Kanallar Satılık (Aysu Basri), Bizim Mahalle (Selda İçer), Lüksemburg (Ceren C.Hakkı), Sanal Medya (Hasan Öksüz).
Sizce de bu dergi satın alınmaz mı?