Tüzük Kurultayı’na gittik, CTP’ye...
Hükümet sonrası dönemlerin kronik yorgunluğu hissedilse de, yeni bir motivasyonun ışığı yok değildi.
Yeniden başlamak! Yeniden denemek!
Bu bekleyiş vardı.

Kadın kotası... Önemli adım

“Delege” ile yapılan son kurultay oldu bu.
“Daha fazla demokrasi” hedefi ile üye sistemine geçiş kararı en temel değişimdi.
Ancak heyecan “cinsiyet kotası”nda, işin aslı “kadın kotası”nda yoğunlaştı.
% 40’ın pratikte sıkıntılar yaratacağını düşünenler az değildi.
“İlericilik” galip geldi, % 40 kota onaylandı.
Siyasette toplumsal cinsiyet eşitliği adına CTP bir kez daha öncü bir rol oynadı.

Talat’ın görev devri

Kurultay’a damgasını vuracak açıklama, Genel Başkan Talat’ın sözleri oldu.
“Aday olmayacağım” dedi Talat...
Çok zor bir süreçte gelmişti.
“Koltuk sevdalısı” olmadığını gösterdi.
CTP’nin yeni tüzüğü ile birlikte yeni de bir başkanı olacak şimdi...

Gözler Erhürman’da

Öyle görünüyor ki, üzerinde uzlaşılan isim Genel Sekreter Tufan Erhürman.
Erhürman’ın konuşması da, yeni dönemin liderliğini üstlenecek bir tonda oldu.
Elbette parti içi demokrasiler farklı dinamikler de üretebilir, henüz erken.
Bu yazdıklarım ‘resmi’ bir sonuç değil.
Ancak yaptığım kulisler, Erhürman üzerinde ciddi bir uzlaşmayı işaret ediyor.
Hatta, başkanlıkta ismi geçen bir diğer aday Asım Akansoy’un da Tufan Erhürman’a destek vereceği, partinin deneyimli ya da genç farklı isimlerinin bu yolculukta kenetleneceği gibi bir süreç görünüyor.

“Gökyüzüne bakmak”

“Bizi, kimi partilimiz gülerken ötekilerin üzülmesi gerektiğine ikna etmek istiyorlar” saptamasını yaptı Tufan Erhürman!
Ve şairlerden yola çıktı, özellikle de birliğe, beraberliğe, dayanışmaya vurgu yaptı...
Edip Cansever’in “gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir” sözü gibi...
Turgut Uyar’ın “İkimiz birden sevinebiliriz, gökyüzüne bakalım” dizeleri gibi...
CTP’yi “yeniler-eskiler, gençler-yaşlılar, liberaller-sosyalistler” söylemleri ile bölmek isteyenlere de Nazım’dan seslendi:
“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim...”

Yeni bir motivasyon

Tüzük, program, söz, elbette bir yere kadar.
Pratiğe, eyleme, uygulamaya, çözüm üretmeye, örgütlenmeye, katılıma, disipline dair yeni bir yol var CTP’nin önünde...
Hele de güneydeki seçim sonuçlarının ardından ‘barış kültürü’ adına çok daha güçlü ve değerlerine sarılan bir CTP’ye ihtiyaç var.
Ve öyle görünüyor ki, yeni bir motivasyon, yeni bir tüzük, yeni bir başkan, yeni bir uzlaşı ile CTP “yeniden” başlayacak, siyasette taşlar yeniden yerinden oynayacak.