40 Milyon TL borçlandı 'DURUM VAHİM'
Bakanlar Kurulu “Maliye Bakanlığı ‘mali yükümlülükleri yerine getirmek ve maaşların ödenebilmesi için” 100 Milyon TL kredi alması için yetkilendirdi, bakanlık bankalardan teklif kabul etti, farklı farklı bankalardan toplam 40 Milyon TL kredi alındı.
Bakanlar Kurulu “Maliye Bakanlığı ‘mali yükümlülükleri yerine getirmek ve maaşların ödenebilmesi için” 100 Milyon TL kredi alması için yetkilendirdi, bakanlık bankalardan teklif kabul etti, süreç sonunda farklı farklı bankalardan toplam 40 Milyon TL kredi alındı.
Dila ŞİMŞEK
Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, Maliye Bakanlığı ‘mali yükümlülükleri yerine getirmek ve maaşların ödenebilmesi için’ 100 Milyon TL’lik kredi alması için yetkilendirildi.
Maliye Bakanlığı’nın bankalardan teklif aldığı sürecin sonunda, farklı farklı bankalardan toplam 40 Milyon TL ‘kredi’ alındı.
Maliye Bakanlığı Müsteşarı Özdemir Kalkanlı, bu borcun tedbir amacı önceden başvurularak alındığını, ancak ay sonu tahsilatla ‘harcanmaya gerek kalmadığını’ söyledi.
Bakanlar Kurulu, 25 Şubat’ta Maliye Bakanlığı’nın 90 gün vadeyi aşmayacak şekilde 100 Milyon TL’ye kadar borçlanabileceği kararını almıştı.
KKTC Merkez Bankası 26 Şubat’ta açıklama yaparak, 202001 numaralı ihalenin kendilerince gerçekleştirildiğini ve Bakanlığın 40 Milyon TL’lik 99 gün vadeli ‘kredi’ almasında karar kılındığını duyurdu.
YENİDÜZEN’e konuşan Eski Maliye Bakanları ve Ekonomistler, bu borcu günü birlik harcama olarak nitelendirdi.
Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür durumun ‘vahim’ olduğunu söyleyerek bunun hükümetin ‘gelecek nesli borçlandırdığı ve kaygısı olmadığı’ anlamına geldiğini belirtti
Maliye Bakanlığı’nın Eski Bürokratı Erkan Okandan UBP ve HP hükümetinin “Türkiye’den para gelecek” söylemlerinin doğru çıkmadığını belirtti, “Belli bir meblağ gelecek beklentisiyle harcama yapıldı, beklenen para gelmeyince giderlerini karşılayamadılar ve ihaleye çıktılar diye düşünüyorum” dedi.
Ekonomist Erdal Güryay, ihaleye çıkış nedeninin yatırım amacıyla olmadığının net olduğuna vurgu yaparak, “Bu şunu gösterir, hükümet giderini karşılayacak geliri toplayamıyor” dedi.
Güryay, Maliye Bakanının ‘gelirimiz arttı, giderimiz ise azaldı’ söylemlerinin doğru olmadığının da ortaya çıktığını savundu.
Yrd. Doç. Dr. Ayşem Çelebi bariz bir şekilde bütçe açığı olduğunu belirterek, “Devletimizin Türkiye’yi ikna etme politikasına başvuracağını düşünüyorum çünkü tüm finans mekanizmalarımızın tıkandığı apaçık ortadır” dedi.
Yerel Gelirlerde %21,85 Yerel Giderlerde %11,62 artış öngörüsü…
Meclis Genel Kurulu’nda 9 Aralık’ta 2020 bütçesi görüşülürken hükümetten yapılan açıklamada Yerel Gelirlerde %21,85 Yerel Giderlerde %11,62 artış öngörülmüştü.
Hükümet Programında da yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile Yerel Gelirler %21,85, Yerel Giderler ise %11,62 artış öngörüsü çerçevesinde 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştı.
Maliye Bakanlığı Müsteşarı Özdemir Kalkanlı: “Son tahsilatla, krediyi kullanmaya gerek kalmadı”
Maliye Bakanlığı Müsteşarı Özdemir Kalkanlı, maaşların ödenebilmesi ve kamu harcamalarında kullanılması için, ‘tedbir’ olarak kredi alındığını belirtti.
Maliye Bakanlığı Müsteşarı Özdemir Kalkanlı, maaşların ödenebilmesi ve kamu harcamalarında kullanılması için, ‘tedbir’ olarak kredi alındığını belirtti. Farklı farklı birçok banka ile anlaşıldığını, toplam %10,48 oranında faizle, 40 Milyon TL’lik kredi alındığını söyledi. Bu 40 Milyon TL’nin birazının başka bir bankadan, birazının ise diğerinden alındığını, bunun sebebinin ise faiz oranını düşük tutmak adına olduğunu açıkladı. Kalkanlı, “İhale yöntemi ile bankalardan teklif aldık, en düşük faiz oranlarını değerlendirdik. Tedbir amaçlı aldığımız krediyi, son tahsilatla kullanma ihtiyacı henüz duymadık. Kamu harcamaları için 100 Milyon TL’ye kadar kredi alınması adına Bakanlar Kurulu karar vermişti ancak 40 Milyon TL’nin yeterli olacağını hesaplayarak krediyi bu şekilde aldık” dedi.
Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür: “Yatırıma değil, günü kurtarmaya yönelik borçlar”
Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür: “Yatırıma değil, günü kurtarmaya yönelik borçlar. Durum vahim… Borçlanıp borçlanıp harcıyoruz. Ödemeyi ipotek altındaki gelecek nesiller düşünsün. Hiç sonu gelmeyen seçim ekonomisini keşfeden toplum olarak işimiz bugün "çok kolay" ama yarınımız yok.
Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür, Maliye Bakanlığı’nın borç almak adına ihaleye çıkışını ‘günü kurtarmak’ olarak değerlendirdi. Bakanlığın günlük harcamalar için kolay yola gittiğini ve yatırım amaçlı bir borçlanma olmadığının açık olduğunu ifade etti. Durumun ‘vahim’ olduğunu söyleyen Özgür, bunun hükümetin ‘gelecek nesli borçlandırdığı ve kaygısı olmadığı’ anlamına geldiğini belirtti. Özgür, “Kolay olan borçlanarak kamu mükellefiyetlerini karşılamaktır. Zor olan ise değişime ve güvenli bir geleceğe inanmak ve çok çalışmak…
‘Borçlanma da bir maliye politikası aracıdır’ diyerek bu aracı sadece ‘kolay olanı’ yapmak için kullananlar gelecek nesillere ihanetlerin en büyüğünü yapıyor. Borçlanıp borçlanıp harcıyoruz. Ödemeyi ipotek altındaki gelecek nesiller düşünsün. Hiç sonu gelmeyen seçim ekonomisini keşfeden toplum olarak işimiz bugün 'çok kolay' ama yarınımız yok. Eğer bir yerlerde kendini bize düşman olarak nitelendiren birileri varsa 100 milyon borçlanma kararı alıp 40 milyonunu Şubat ayı sonunda, muhtemelen kalanını da Mart ayı sonunda kullanacak olan UBP-HP hükümetine teşekkürü borç bilmeli. Düşmana ihtiyacımız yok. Biz kendi kendimizi yok ederiz...” şeklinde konuştu.
Maliye Bakanlığı’nın Eski Bürokratı Erkan Okandan: “Bankaların birçoğu TL kredi veremez duruma düşecek”
Maliye Bakanığı’nın Eski Bürokratı Erkan Okandan: “Belli bir meblağ gelecek beklentisiyle harcama yapıldı, beklenen para gelmeyince giderlerini karşılayamadılar ve ihaleye çıktılar diye düşünüyorum. Türkiye’den ‘savunma giderleri’ olarak 40-45 Milyon TL gelmesi gerekiyordu, bununla ülkedeki askeri birlikler ödeniyor, muhtemelen savunma giderleri de kamu bütçesinden ödenince sorun yaşandı”
Maliye Bakanlığı’nın Eski Bürokratı Erkan Okandan, önceki dönemlerde de nakit ihtiyacı nedeniyle ihaleye çıkılıp borçlanıldığını söyledi. UBP ve HP hükümetinin “Türkiye’den para gelecek” söylemlerinin doğru çıkmadığını belirten Okandan, “Belli bir meblağ gelecek beklentisiyle harcama yapıldı, beklenen para gelmeyince giderlerini karşılayamadılar ve ihaleye çıktılar diye düşünüyorum. Türkiye’den ‘savunma giderleri’ olarak 40-45 Milyon TL gelmesi gerekiyordu, bununla ülkedeki askeri birlikler ödeniyor, muhtemelen savunma giderleri de kamu bütçesinden ödenince sorun yaşandı” dedi.
Okandan şu şekilde konuşmasına devam etti: “Enflasyon ile TL mevduat faizlerine verilen mevduat faiz oranları arasında makas açılıyor yani sanki sağlam bir ekonomideymiş gibi mevduat faizleri eksiye düştü. Bu da reel getiri yok demektir. Doğal olarak birikimi olup bunu mevduat olarak tutmak isteyen gerçek/tüzel kişilerin birikimlerini TL yerine döviz mevduatına çevirmesine neden oldu. Bankacılık mevzuatımıza göre bankaların kredi verme limitleri mevduatlarının cinsine ve miktarına göre belirlenen oranlar çerçevesinde olur. Benim endişem bankaların birçoğu süreç içerisinde TL kredi veremez duruma düşecektir. Bu borçlanma durumunda da belki de limit aşımına uğrayan banka olmuştur. Bu nedenle Maliye istediği miktarda borçlanamadı.”
Ekonomist Erdal Güryay: “Hükümet giderini karşılayacak geliri toplayamıyor”
Ekonomist Erdal Güryay: “Maliye Bakanı kısa bir süre önce ‘gelirimizde artış, giderimizde azalış var’ demişti, bunun da doğru olmadığı ortaya çıktı. Çünkü doğruysa bu borçlanma neyin nesi?”
Ekonomist Erdal Güryay, ihaleye çıkış nedeninin yatırım amacıyla olmadığının net olduğuna vurgu yaparak, “Bu şunu gösterir, hükümet giderini karşılayacak geliri toplayamıyor” dedi. Güryay, “Maliye Bakanı kısa bir süre önce ‘gelirimizde artış, giderimizde azalış var’ demişti, bunun da doğru olmadığı ortaya çıktı. Çünkü doğruysa bu borçlanma neyin nesi? Maaş ödemesi, bir defalık harcamadır. Bankalar kredi verirken faiz farkıyla para kazanmış olur. Bu nedenle ihaleye katılan bankalar farklı oranlarda faiz oranı verir. İhaleye 100 Milyon TL borç için ihaleye çıksa da, istedikleri faiz oranında 40 Milyon TL’lik kredi bulabildiklerini tahmin ediyorum, bu nedenle 40 Milyon TL alınmıştır. İsteseler 100 Milyon TL’lik bir kredi de alabilirlerdi ancak muhtemelen faiz oranı çok yüksekti ve uygun görmediler” şeklinde konuştu.
Güryay, TL faiz oranlarının yakın zamanda yükseleceğini öngördüğünü de ekledi.
Yrd. Doç. Dr. Ayşem Çelebi: “Borçla borç kapatılacak”
Yrd. Doç. Dr. Ayşem Çelebi: "Devlet maaşlar konusunda ödeme yükümlülüğü olan bir borcunu borçla finanse etmeye çalışmaktadır ki; bu da şu anda içinde bulunduğumuz kötü durumu yani bütçe açığını daha da artıracaktır"
Yrd. Doç. Dr. Ayşem Çelebi bariz bir şekilde bütçe açığı olduğunu belirterek, şu şekilde konuştu: “İhalenin, 40 Milyon TL ‘kredi’ alınmasıyla sonuçlanması, istenilen miktarının sadece yüzde 40’ının finanse edilmesi ve geriye kalan büyük oran yüzde 60’ın nasıl çözüleceği konusunda endişe yaratıyor. Bu, büyük ekonomik sıkıntılara neden olduğu ve olacağı demektir. Ayrıca devlet maaşlar konusunda ödeme yükümlülüğü olan bir borcunu borçla finanse etmeye çalışmaktadır ki bu da şu anda içinde bulunduğumuz kötü durumu yani bütçe açığını daha da artıracaktır… Borcu borçla kapatma demektir… Devletimiz zaten yakın zamanda para finansı konusunda vergilendirme konusunu gündeme getirmiş ve mecliste bu büyük ses getirmişti ve çözüm bulunamamıştı… Kısa sürede para arzı sağlamak hem de bu durumda %60 bir borç için kolay bir durum değildir. Şu andaki en yakın ve kısa süreli para arzı konusunda vergilendirme politikası dışında, devlet tahsilatlarını hızlandırmalıdır… Örneğin büyük ve önemli özel kurumlarımızın devlete yüklü miktarda elektrik, su ve vergi gibi borçları bulunmaktadır… Devlet eğer bu alacaklarını tahsil edemez ise, çözüm sadece Türkiye’den para istemesi ve bu destekle finanse edebilmesidir ki yakın zamanda Türkiye’den borçlanılmış ve böyle bir destek oradan sağlanmıştır. Devletimizin Türkiye’yi ikna etme politikasına başvuracağını düşünüyorum çünkü tüm finans mekanizmalarımızın tıkandığı apaçık ortadır diye düşünüyorum.”