Cuma günü toplanan kulüplerimiz, Sertoğlu’nun Zürih’te imzaladığı metni ileriye taşımak ve bu metnin altının doldururmak için görüşmelerin devamından yana güçlü bir destek verdi.

42 kulübün 42’sinin de büyük desteğini alan Sertoğlu, eline aldığı bu güçle, ülke futbolunun gelişmesine, gençlerimizi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmaya, akılcıl ve daha titiz çalışmalar yapmarak ileriye taşımalıdır.
4 Aralıkta Brezilya’da yapılacak FIFA toplantısında, Kıbrıs konusunun da gündeme taşınmış olması, KTFF bağlı kulüplerin, metne onay vermesi ve sürecin devamından yana destek beyan edilmesiyle belirginleşmiştir.

Bilindiği gibi KOP, geçen hafta başında, kendine bağlı kulüpleri toplayıp, bu metin hakkında  bilgi vermiş ve sürecin devamından yana olumlu  karar çıkarmıştı.

Şimdi 4 Aralıkta yapılacak FIFA toplantısında, “Siyasi Başlıklar” altında ve sorunlu ülkeler arasında yer alan Kıbrıs konusu da görüşülecektir. Bu da gösteriyor ki, Kıbrıs’taki sorun FIFA nezdinde resmiyet kazanmış ve çözüm için değer bulmuştur.

Siyasi engel ortadan kalkarsa, bir çok kazanımlarımızın olacağı kesindir. Örneğin Turizm açısından büyük bir kazanımımız olacaktır. Ülkemizi ve futbolumuzu tanıtmak açısından önemli gelişmeler yaşanacaktır. Çeşitli ülkelerden adamıza kamp yapmaya gelecek takımlar ve kuruluşlar olacaktır. Futbolcular, teknik adamlar ve hakemlerin önü açılacaktır. Futbolun değeri artacak ve her yönü ile mevcut durumdan çok daha iyi bir noktaya gelinecektir. Kısacası, UEFA ve FIFA kuralları çerçevesinde bir çok etkinliği  yapabileceğimiz bir zemini yakalamış olacağız.

Sadece sürecin devamından yana, evet dediğimiz bu noktada bile, yıllardan beridir hayal bile edemediğimiz konuları konuşmaya başladık. Bu umut ışığı bile, motivasyonumuzun artmasına neden olmuştur. Umutsuz olmaktansa, umutlu bir bekleyişin mutlak faydası olacaktır.

Aslında buraya kadar yaşananlar, sürecin en kolay kısmıydı. Esas zorluklar, bundan sonraki süreçte başlayacak. Komitelerin çalışması esnasında ortaya çıkacak zorlukların nasıl ve ne şekilde aşılacağı  noktasındaki tavırlar önemli olacaktır.

Zorluklar elbette ki olacaktır. Ancak önemli olan, akıl ve kurallar çerçevesinde süreci ileriye taşımaktır. 43 evetin anlamı, Kıbrıs Türkünün kutudan çıkıp, dünya ile entegre olması demektir. İnsanımız artık kutuda yaşamak istemiyor.

Cuma akşamı ortaya çıkan “EVET” , her şeyin olup bittiği anlamına geldiğini düşünmeyelim. Esas süreç şimdi başlıyor. Kendi evimizin önünü temizlememiz, uluslararsı normlara uymamız, sahalarımızı iyileştirmemiz, kulüp yapılarının değişmesi, bütçelerin şeffaf ve sürdürülebilir hale gelmesi yani kısacası üzerimize düşen çok önemli görevler olduğunu hatırlatmak istiyorum.  

Bu nedenle, seçilecek komite, spor hukukunu çok iyi bilen kişilerden oluşmalıdır. Eğer  soruna olumsuz bakan, siyasilerin bakış açısıyla hareket eden kişiler bu komitede yer alırsa,  süreci ileriye taşıyabilmemiz çok zor olur. İşte o zaman halkın bekletisi ve umutları hayal kırıklıkları ile noktalanabilir.  

Bu arada MOK yani Milli Olimpiyat Komitesinin futbol ile ilgili açıklamasını da esefle okudum. Olimpizim ruhuna uymayan ve tamamen ırkçılık içere bu açıklamadan sonra MOK başkanı Serdar Savim’in istifasını doğru ve yerinde buluyorum. Böyle bir açıklamayı ancak siyasi bir parti yapabilir. Bu düşüncede olan kişilerin böyle bir oluşumun içerisinde yer almaması gerekiyor. Sporun ruhunu bilmeyen ve olayları tamamen siyasi boyuta çeken bu kişilerin siyasi partilerde çalışmalar gerekiyor. Üstelik de koskoca MOK yöneticileri (dört kişi) KOP’un açılımının ne olduğunu bilmiyor. KOP’un Kıbrıs Rum Futbol Federasyonu olduğunu sanıyorlar. O zaman orada oturmalarının hiç bir anlamı yoktur.