Meclis Genel Kurulu’nda kürsüye çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Erkut Şahali, UBP – YDP – DP Hükümeti’nin ekonomiyi sahipsiz bıraktığını söyledi, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın “marketlere elektronik etiket” uygulamasına değinerek; “45 bin kalem ürünün sadece 79’unu izlemek, bize nasıl bir etki yaratacak?” diye sordu.

Ekonomide bir ‘sahipsizliğin’ söz konusu olduğunu ifade eden CTP Milletvekili Erkut Şahali, bir yıl önceki bütçenin “fazla vereceği” yönünde değerlendirildiğini ancak bu yılki bütçenin 18 milyar 270 milyonluk açık öngörüsüyle açıklandığını belirtti.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın “marketlere elektronik etiket” uygulamasına geçmek için hazırlandığını açıkladığını ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Şahali, “Hükümetin görevi sadece izlemek değil, gerektiği noktada müdahale etmek olmalıdır” dedi.

Şahali, “45 bin kalem ürünün sadece 79’unu izlemek, bize Güney Kıbrıs pazarına göre alım gücünü artıracak bir etki yaratacak mı? Eğer kamu sektörü kendi finansman ihtiyacını karşılamak üzere harçlar, fonlarla alım gücünü doğrudan aşağıya çekecek hoyrat girişimleri sürdürürse ekonomiyi çevirecek dinamik nereden gelecek?” diye sordu.

Devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanan yurttaşın, günün sonunda kendi hayatını idame etmek üzere, neresi ucuzsa oraya yöneleceğini vurgulayan Şahali, “İlk müracaat adresi güney olacak” dedi.

Yakın geçmişte, Ticaret Odası Başkanı tarafından yapılan bir açıklamada, “Allah, güneyden alışveriş yapma şansı olmayanların yardımcısı olsun” denildiğini anımsatan Şahali, “Burada sorulması gereken şudur; Hükümetin, KKTC’deki perakende sektörünün devamı için hedeflediği müşteri profili KKTC uyruklu olmayanlardan mı ibaret? KKTC uyruklu olup da güneye geçiş şansları olanların hiçbir şekilde tercih etmeyeceği bir fiyat yapısı oluşmuş durumda” şeklinde konuştu.

Şahali, sadece 3 kalemde Kıbrıs’ın kuzeyinin, güneyinden daha ucuz olduğunu belirterek, “Bunlardan birincisi akaryakıt, ikincisi tütün ürünleri ve üçüncüsü de ‘kısmen’ temizlik ürünleri. Bunlar dışında yok. O zaman perakende sektörü bakımından güneye geçiş şansları olanları göz ardı mı etti hükümet?” sorusunu sordu.

Aldığı bir pazarlama dersinden örnek veren Şahali, “Markette ekmeği girişe değil, binanın dibine yerleştirirsiniz. Çünkü ekmek almak için markete giren kişi, reyona varana kadar en az bir şey fazladan satın alır. Ambalaj cazibesi. Göz hırsızlığı… Yani, örneğin market alışverişi için güneye müracaat eden Kıbrıslı Türkler, sadece marketten alışverişle mi yetiniyor? Konfeksiyon, dayanıklı tüketim malları? Buralarda da rekabet avantajımızı kaybetmiş vaziyetteyiz. Bununla ilgili yapılması gerekenler var. Fiyatların denetim altına alınması bir çaredir. Ama fiyatların yükselmesine neden olan unsurlara müdahale edilmesi, gerçek anlamda ekonomi bakanlığı otoritesini ortaya çıkartır” şeklinde konuştu.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu:

“Kar marjı izlenecek" 

Şahali'nin ardından kürsüye çıkan Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, Çalışma Bakanlığı ile Gelir ve Vergi Dairesi'nden alınan bilgiler doğrultusunda 83 markette vergi usul yasasına uygun olarak çalışanların ve işletmelerin detaylı bir şekilde incelendiğini söyledi.

Amcaoğlu, "Vergi usul yasasının 116. maddesine uyumlu şekilde çalışan 83 markette toplam 3.527 kişi istihdam ediliyor. Geri kalan 42 markette ise sadece 101 kişi çalışıyor. Özellikle bu işletmeleri detaylı şekilde inceledik. Çalışmalarımızda, 79 mal grubu belirleyerek gıda, yaş meyve-sebze, temizlik ve hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaçlara odaklandık. Orta büyüklükte bir markette 4 bine yakın elektronik etikete ihtiyaç olduğu tespit edildi. Bu sistemin maliyetleri de detaylı şekilde hesaplandı" dedi.

Amcaoğlu, elektronik etiket sisteminin maliyetleri karşılamak için yüzde 50 yatırım indirimi yapılacağını ve geri kalan kısmının Avrupa Birliği tarafından finanse edileceğini belirtti. Amcaoğlu, bu sistemle kar marjlarının izlenebilir hale geleceğini belirtti.

Kelle: “Ülke sahipsiz değil, güvende”

Amcaoğlu’nun ardından kürsüye çıkan “nöbetçi bakan” Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş Kelle ise Şahali’nin “sahipsizlik” vurgusuna işaret ederek, “Ünal Üstel Hükümeti döneminde ülke hiç olmadığı kadar güvende. Güven veren bir noktada ilerlemekte. Sahipsizlik diye bahsetti ama güvende” dedi.