Hürriyet’e konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı Kıbrıslı Rumlara ilginç bir mesaj verdi, “Eğer çözüm olmazsa, Türkiye ile sınır komşusu olabilirsiniz” diye uyardı.
Her ne kadar Kıbrıs Türk medyasını ‘es geçme’ alışkanlığının devamı rahatsızlık yaratmaya devam ediyorsa da, New York öncesi böyle bir uyarı iyi oldu.
Kıbrıslı Rumların lider kadrosu, Akıncı’nın senaryosunun ‘gerçek’ olduğunu göremiyor olabilirler. Eğer göremiyorlarsa, siyasi ufuklarında sorun var demektir.
Yok, eğer geleceği kestirebiliyorlar ve buna rağmen ‘görmezden’ geliyorlarsa, bunun vebali daha ağır olacak.
Zira Kıbrıslı Rumların –haklı ya da haksız- Türkiye’den çekindiği, korktuğu herkesin bildiği bir vaka…

*  *  *

Kıbrıs’ta çözüm umutlarının bitmesi demek, adanın ‘kalıcı bölünmesi’ demektir.
Kalıcı bölünmede KKTC’nin ‘ayrı bir devlet’ olarak tanınması mümkün görülmüyor. Bunu en sağdakiler bile kabul ediyor.
Öyle lafı kıvırmaya falan hiç gerek yok.
‘Kalıcı bölünme’, Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine daha fazla yerleşmesi, hatta –uyarına gelirse- burayı kendine bağlamasıyla sonuçlanacak.
Eğer çözüm olmazsa, yaşanacakların özeti budur.
Akıncı’nın ‘sınır komşusu’ sözüyle anlatmaya çalıştığı da bu gerçekten başka bir şey değil…

*  *  *

Dahası var.
Bu yıl sonuna kadar bir çözüm bulunamaz veya çözüm umutları birkaç yıl sonraya atılırsa, Kıbrıs’ın kuzeyinde yeni bir ‘yurttaşlık furyası’ yaşanacak.
Buraya yazıyorum işte…
En az 45 bin kişinin ‘yeni yurttaş’ yapılması gündeme gelecek.
Unutmayın, son bir yılda Türkiye’nin en üst düzey yetkilileri, bizzat bu taleplerini dile getirdiler.
Şimdi bu konuda frene basıldıysa, müzakere sürecinin yüzü suyu hürmetinedir.
Müzakere süreci berhava olursa, hükümetin ilk işi yurttaş yazmak olacak.
Zaten UBP ve DP çözümsüzlüğü perçinleyecek işler yapmak için bahane arıyor.
Kıbrıslı Rumların lider kadrosu bunları kafalarının bir kenarına not ederse iyi olur.