1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "“46 yıldır kapalı olan bölgeyi daha fazla kapalı tutmanın ne anlamı var?"
"“46 yıldır kapalı olan bölgeyi daha fazla kapalı tutmanın ne anlamı var?"

"“46 yıldır kapalı olan bölgeyi daha fazla kapalı tutmanın ne anlamı var?"

Tatar, kapalı Maraş’taki malların sahiplerine verilmesi yönünde Türk tarafından öneri yapıldığını söyledi ve “şimdi, malların gerçek sahipleri Maraş’ta KKTC sınırları içerisinde yerlerine dönebilirler” dedi.

A+A-

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş konusunda 1974’ten bu yana 46 yıldır Kıbrıs müzakerelerinde birçok fırsatın Kıbrıs Rum tarafının olumsuz tavrı nedeniyle kaçırıldığını savunarak, zaman zaman güven yaratıcı önlemler kapsamında ya da global bir anlaşmanın bir parçası olarak kapalı Maraş’taki malların sahiplerine verilmesi yönünde Türk tarafından öneri yapıldığını söyledi ve “şimdi, malların gerçek sahipleri Maraş’ta KKTC sınırları içerisinde yerlerine dönebilirler” dedi.

Güven yaratıcı önlemler kapsamında Maraş karşılığında doğrudan uçuşların başlamasının önerildiğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, geçtiğimiz Pazar adaya gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın basına açıklamasında Maraş konusuna işaret ettiğini söyledi. 

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre, Kapalı Maraş’ta TRT World’ün sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tatar, “46 yıldır kapalı olan bölgeyi daha fazla kapalı tutmanın ne anlamı var? Bölgenin gerçek sahipleri gelip burada mallarını alabilirler. Bu öneri çok destek gördü. İnsan hakları bakımından doğru adım budur” diye konuştu ve KKTC sınırları içerisinde kapalı Maraş’ın gerçek sahiplerinin gelip iş yerlerine dönebileceklerini belirtti. 

“Yan yana yaşayan iki devletten yanayız”

Kıbrıs Rum tarafının, federasyon modeli çözüm istediklerini ancak Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini reddettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum tarafının Annan Planı’na hayır dediğini, Crans Montana’da ise 4. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da belirttiği gibi son şansın kaçırıldığını savundu. Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ile istişare içindeki tutumlarının artık federasyon modelini tartışmanın hiçbir anlamı kalmadığı yönünde olduğunu vurguladı ve yeni bir sayfa ve vizyon ile yan yana yaşayan iki devletten yana olduklarının altını çizdi.

Lefkoşa Acil Durum Hastanesinin hizmete girdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, güneyde korona vakalarındaki artışı göz önünde bulundurarak, güneyin, bu hastaneyi kullanabilmeleri için çağrı yaptıklarını ifade etti. 

Cumhurbaşkanı Tatar, artık kaybedecek zamanın olmadığını, zamanın sahte umutlar verdiğini dile getirerek, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon çalışmalarına da değindi. KKTC’nin bağımsız bir devlet olduğunu ve diğer taraflarla anlaşma yapma hakkına sahip olduğunu dile getiren Tatar, Türkiye ile temaslar ve iş birliği yapma hakkına sahip olduklarına vurgu yaptı. Türkiye’den gelen Su Boru Hattı projesine atıfta bulunan Tatar, Türkiye’den ciddi ekonomik destek gördüklerini, su projesine ek olarak kablo ile elektrik getirileceğine ve bunun önemine işaret etti. 

“Rum tarafı federal çözümü Birleşik Kıbrıs’ı oluşturmak için istiyor”

Tatar, Kıbrıs Rum tarafı ile samimi ve anlayış çerçevesinde iş birliği yapmak istediklerini söyleyerek, iki devletin yan yana yaşayacağı iş birliği içinde bir gelecek inşa etmek istediklerini vurguladı. 

Kıbrıs Rum tarafı ile aralarında çeşitli farkların olduğuna, bu nedenle birlikte federal bir çatı altında bir geleceğin söz konusu olmadığını iddia eden Tatar, federal çatı altında birleşilmesi için iki tarafın birbirine ihtiyaç duyması gerektiğini ancak Kıbrıs’ta her iki tarafın da birbirine ihtiyaç duymadıklarını öne sürdü. Kıbrıs Rum tarafının federal bir birleşmeyi Birleşik Kıbrıs’ı oluşturmak için istediğine dikkat çeken Tatar, Kıbrıslı Türklerin böyle bir oluşumda azınlık durumuna düşeceklerini, bunu kabul etmediklerini, zaten Kıbrıslı Türklerin bir devletlerinin olduğunu söyledi. 

Tatar, egemen eşitlik ve Türkiye’nin garantörlüğünün devamını istediklerini vurguladı. 

“Maraş’ta BM kararlarına aykırı davranmıyoruz…”

Bir soru üzerine, Maraş konusunda BM kararlarını değerlendirmesi istenen Tatar, Maraş’taki mallar için Kıbrıslı Rumlar’ın ve ilgili herkesin Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurulabileceğini vurguladı. 

Tatar, Maraş’ta BM kararlarına aykırı hareket edilmediğini savunarak, “Biz buradaki malları siyasi kazanım için Kıbrıslı Türklere ve dışarıdan gelen yabancılara dağıtmıyoruz. Bu nedenle BM kararlarına aykırı bir şey yapmıyoruz. BM gözetim yapmaya devam edebilirler. Bizim askerimiz ve polisimiz burada. BM gözetimi için artış yapmak isterse bunu tartışabiliriz” diye konuştu.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası olarak tanındığına dikkat çeken Tatar, Maraş’taki malların sahiplerine verilmesi gibi konularda yasal merciinin TMK olduğunu vurguladı. 

Tatar’a, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşme sorulunca şunları söyledi: 

“Özel olarak görüştük. Zorluklar hususunda konuştuk, Cumhurbaşkanı olarak seçilmemi konuştuk. Bu önemli bir seçimdi çünkü önceden de söylediğim gibi yeni politikayı temsil ediyorum. Ve bu politika Kıbrıs Türk toplumunun da onayını almıştır. Bu çok cesaret verici bir durumdur.  (Sayın Anastasiadis) Kategori olarak reddetmedi. Bunun basit bir şey olmadığını bana iletti. Ancak bu tutumu benden beklediğini düşünüyorum. Çünkü bunu sürekli olarak dile getirdim.  Bu nedenle bu büyük bir sorun değildir. Önemli olan temelde insanları ikna etmektir.

Bu konuda sadece Anastasiadis'in ne düşündüğü değil daha çok Kıbrıslı Rumların ne düşündüğü önemlidir. Kıbrıs Rum tarafı yetki ve zenginliği Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemiyor. Bizi azınlık olarak görüyorlar ve azınlık topluluğu, kaynakların yönetimi ve güç paylaşımı konularında ortaklık istemiyor. Buna saygı duymuyorlar. Buna asla izin vermeyiz çünkü egemenliğimiz, özgürlüğümüze ve geleceğimiz hakkında söz sahibi olmamız gerektiğine inanıyoruz.”

Kıbrıslı Rumların yetki paylaşımını reddettiklerini ve Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak gördüklerini öne süren Tatar, bu nedenle federal bir çözümle Kıbrıslı Rumların federasyonun kendilerinin domine ettiği Birleşik Kıbrıs’a evrilmesini istediklerini savundu. “Biz bunun olmasına asla izin vermeyeceğiz” diye konuşan Tatar şunları söyledi:

“Biz egemenliğimizin ve özgürlüğümüzün olmasını istiyoruz. Türkiye’nin garantörlüğünün devamını istiyoruz. Ben de bu politikanın temsilcisiyim. Bunu da sonuna dek temsil etmeye devam edeceğim.”

Kıbrıs sorununda İngiltere’nin tutumunun sorulması üzerine Tatar, İngiltere’nin garantör ülke olmasına rağmen BM gibi her hangi bir tarafı savunur gibi görünmek istemediklerini belirtti ve Kıbrıs’ta çözüme ulaşmanın iki tarafın isteğine bağlı olduğunu ifade etti. Şu anda iki devletin var olduğuna vurgu yapan Tatar, yeniden devletler kurulması yerine var olan iki devlet ile ilerlemenin kolay olduğunu söyledi. 

5+1 görüşmesi için ne kadar umutlu olduğu sorulması üzerine Tatar, bunun ilk kez Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından önerildiğini belirterek görüşmede neler konuşulacağını tarafların ortaya koyacaklarını belirtti. 

“Azerbaycan bizim yakın arkadaşımızdır”

Erdoğan’ın açıklamasına atıfta bulunularak Tatar’ın Azerbaycan’a planlanan ziyaretinin sorulması üzerine şunları söyledi: 

“Yıllardır Kıbrıslı Türkler’i sadece Türkiye destekledi. Şimdi diğer ülkelerden de destek hak ediyoruz. Buna da Türkiye’nin yakın arkadaşından başlayabiliriz. Azerbaycan Türkiye’nin ve de bizim çok yakın arkadaşımızdır. Adamızda yaşayan birçok Azerbaycanlı bulunmaktadır. İyi ticari ilişkilerimiz vardır. Azerbaycan’ın Karabağ’da vermiş olduğu mücadeleyi destekledik. Karabağ kazanımlarını sevinçle karşılıyoruz.”

Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama çalışmaları sorusu üzerine,  Tatar, Türkiye ile KKTC’nin coğrafik yakınlığına ve birlikte hareket ettiklerine dikkat çekerek, Kıbrıslı Türklerin hak ettikleri payları alabileceklerini umduklarını söyledi. 

 

Bu haber toplam 2070 defa okunmuştur