47 yıl
Koşuşma ve güzel birşeyler yaratma adına didinme ile geçen bir süreci mutlulukla noktalamaktan daha güzel ne olabilir ? Nokta konulduğu anda, yorgunluklar da unutulur yaşanan aksaklıklar da. Şu birkaç günden bu yana ‘bizim’ ruh halimiz böyle işte.
***
Ve sonunda, 47. yılımızda, ‘Aydınlık’ konserimizi verdik. Ferahzat da ben de, bize düşen bir görevi tamamlamış olmanın huzuru içindeyiz. İki yoldaşımız, kardeşimizi, Raif ve Aydın’ı andık YDÜ’nün büyük salonunu dolduran müzikseverlerle, dostlarla. Raif’le, Aydın’la ve de salonu dolduranlarla hep birlikte söyledik Sıla 4 şarkılarını. Zaman zaman coştuk, zaman zaman hüzünlendik gözlerimiz dolarken...
***
Teşekkürlerim var...
Sıla 4’ü, 47 yıldır sevenlere... Yurdun dört bir yanından gelip salonu dolduran dostlarımıza, müziksevelere... Gelmek istedikleri halde gelemeyen ama yürekleri o özel gecede bizimle olanlara...
‘Anma’ konseri için her türlü desteği verenlere... Başta Cumhurbaşkanlığımıza... Telsim’e... YDÜ’ye... Majör Müzik Grubu’na... BRT Kurumuna...
Her biri, bu ülke için birer büyük değer olan, bize eşlik eden müzisyenlerimize... Erhan’a, Fuat’a, Cahit’e, Hüseyin’e, Cem’e, Mehmet’e, Ertem’e, Gürhan’a...Vokalistlerimiz İnci’ye, Simge’ye, Emre’ye...
Konserin başarılı olması için canını dişine takan Kutay Alicik’e, Kazım Özalp’a...
Yorgun olduğunu bildiğim, buna karşın, bu ‘özel’ gecemizde bizimle olan Sayın Cumhurbaşkanımıza...
Hepsine ama hepsine, sonsuz teşekkürler...
***
Ve... Anladım ki...
Sıla 4, geçen 47 yıla karşın, hala yaşıyor... Hala dipdiri...
‘Bazı’ gazetelerimizin magazin muhabirleri için, ‘değerler’ farklı... İzaz-ikram yapılan ‘büyük’ yerler, oteller, kumarhaneler, ve oralardan haberler onlar için çok daha önemli...
Davetiyelerdeki LCV notunun, ya ne anlama geldiğinin bilinmediği; ya da hiç kimse için pek de önemli olmadığı... Onlar için ayrılan özel koltukların boş kalabileceği...
Israrla yer ayırtıldığı halde, gelmeyip ayrılan koltukların boşa kalabileceği...
Deneyimlere deneyim eklemenin yaşla pek bir ilgisi olmadığı....
***
Konser bitti... Sıla 4 şarkılarıyla Aydın’ı da andık, Raif’i de... Şöyle veya böyle hep anmaya da devam edeceğiz... Sevenlerimiz çevremizde olduğu, ömrümüz izin verdiği sürece... Daha sonrası ? Onu ben bilemem...
--------------------
Sokak Ağzı
• 60 yaşındayım. Bunca yılda, yüz dane iktidar gördüm geçirdim. Yargı ila bu gadar ters düşen bir iktidar hatırlamam...
• Bir bu eksigdi... Veremi da görüyorug memlekedde... Üç yılda 112 çocugda verem bulunmuş be arkadaşlar....... Ne demegdir bu farkındasınız ?
• Ben çözüm olsun isteyenlerdenim ama itiraf edeyim ki bazan gendi gendime ‘Ne çözümü ? Kimiynan çözüm ?’ dediğim da çog olur...
• Biri kılıbığın Allahı olmuş. Boy boy resimler... Kıbrıs’a ünlü mankenler geliyormuş. Boy boy resimler... Birileri yeni bir beste yapmış. Resimler.... Bir başkası bilmem nereyi sallamış, Kıbrıslıları (!) coşturmuş. Boy boy resimler... Beeeee Sıla 4 konser verdi beee..Haberiniz var ?
• Önce parasını istemeyik diye bağırdık. Sonra suyunu istemeyig diye... Şimdi da elektriğini da istemeyig diye bağırıyoruz...Ne galdı geride istemediğimiz ?
• Birileri çıkmış “Güzelyurt’u vermeyiz” diyorlarmış... Baf’ı verdin, Leymosun’u verdin, İskele’yi verdin gitti. Güzeltyurt çok daha değerliydi ?
• Sayın Başbakanımız Özgürgün “Su ve elektrik UBP’nin eseridir” demiş... Galiba biz da başlayacayık artık UBP’nin eserlerini saymaya da hiç beğenmeycekler. Kitaplar sığmaz kitaplar...
• Ruma da güvenmem Türke de... Beraber ettik memleketin içine şimdi da çözüm ararmışık !!! Hikaye... Tek bir çare kalde bize: Memleketten kaçmak...
• Okullar açılmış... Açıldı mı açılmadı mı anlayamadık... Bir yerlerde hoca yok. Başka biryerlerde dersane yok... Bazılarında grev var. Eğitim Bakanımız mutlu, Sendikalarımız mutsuz. Çok ilginç bir ders yılına daha girdik. Allah sonumuzu hayır eylesin... Zaten işimiz herşeyde Allaha kaldı.