Hafta sonu seçimler var. 5 gün sonra… 28 Temmuz’da yeni hükümet şekillenecek. Bundan sonraki dönemde bu ülkeyi kimin, kimlerin, hangi siyasi oluşum veya oluşumların yöneteceği bizim oylarımızla belirlenecek.
Göstergeler CTP-BG’den yana… Tek başına iktidar hesapları yapılıyor CTP’liler tarafından veya diğer partilerin üyeleri tarafından da… Bu ihtimal çok uzak değil… Tabii seçim sistemine göre diğer partilerin alacağı oylar birinci sıradaki partiyi olumlu anlamda daha yukarı çekebilir.
CTP neden iktidara gidiyor, neden tek başına iktidarı konuşuluyor…
Elbette ki daha önceki hükümeti döneminde yapılan hatalardan ders aldığını temsilcilerinin her katıldıkları platformda dillendirmeleri…
Diğer partilerden farklı olarak plan-program-vizyon çalışmalarını hazırlamış olmalarından…
Hem deneyimli hem de yeni ve umut veren yüzlerin aday kadrosunda olması…
Umudu yeniden yaşatması yine CTP’nin iktidarının konuşulmasına neden oluyor.
“Biz iktidara gelirsek yeniden petrol dolum tesisi iznini canlandıracağız” diyen eski bakanları bulunan UBP gibi bir partiye, Erdoğan’ın “maaşın kaç” sorusuna ezik bir şekilde “7.5-8” diyen bir eski başbakana, Lefkoşa Belediyesi’ni batıran bir siyasi partiye, KTHY’yi kapatan, çalışanları sokağa atanlara, sahilleri, ormanları yasadışı olarak peşkeş çekenlere vb’ne halkın artık güven duymasını beklemek biraz gariplik olur.
Elbette ki bunları yapmasına rağmen yine bu partiye oy verecek olan vatandaşımızı anlamaya! çalışarak seçimlere gidiyoruz.
Umarım seçim sonuçları herkes için yararlı olur.
***
Bu arada DP-UG’nin bir seçim ilanını görünce garipsedim. “Yenilmiyoruz-Yenileniyoruz” diyor panoda yer alan ilanda… Neden ‘yenilmek’ kelimesini kullanmak durumunda kaldığını anlamadım. ‘Yenilmek’ sözcüğüyle insanların beyninin bir yerine o sözcüğü kaydetmek çok doğru bir pr anlayışı olmasa gerek.   

***

Suriye sıkıntısı…

Birkaç gün önce Maraş’tan bir dost aradı… Türkiye’deki Maraş’tan… Akdeniz bölgesinin en doğusunda, güney doğu Anadolu bölgesine komşu… Birkaç yıldır konuşmamıştık o arkadaşla… Son konuşmamızda AKP’nin bölgedeki ekonomik anlamdaki iyileştirmesinden söz etmişti… İşyerleri, fabrikaların açıldığından, işsizliğin düştüğünden falan… Şimdiki konuşmasında ise yine fabrikaların, yeni işyerlerinin olduğunu anlatıyor ama bu kez Suriye’den kaçan Suriyeliler sorun olmuş. Çünkü bölgede bulunan onbinlerce Suriyeli bölge halkının işlerini ellerinden alıyor çünkü onlar daha ucuza çalışıyorlar.
“Kıbrıs’taki sizin durumunuzu daha iyi anlıyorum” diyor. Elbette ki Suriye’deki durumun düzelmesi, demokrasinin galip gelmesi ve Suriyelilerin evlerine dönmeleri özlenen şey ama bir yerlere gidenler, göç edenler ne yazık ki çoğu zaman geri dönemiyorlar. Bunun da en yakın tanığı bizleriz.