1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “50 yaş üstü risk altında”
“50 yaş üstü risk altında”

“50 yaş üstü risk altında”

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği, Batı Nil Virüsü ile ilgili 50 yaş üstü, kanser hastası, transplantasyon hastası, diyabet hastası ve kronik böbrek yetmezliği olan kişilerin risk altında olduğunu açıkladı.

A+A-

Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği (KTVHB) Batı Nil Virüsü (BNV) konusunda açıklama yaptı.

Hayvanlardan insanlara, insanlardan hayvanlara bulaşan virüsün “Culex” cinsi sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı dile getirilen açıklamada, “sivrisinekler virüsü, yabani kuşlardan almaktadır. Virüsün yaşam döngüsü, sivrisinekler ile yaban hayattaki kuşlar arasında olmaktadır. Ancak virüsü taşıyan sivrisineklerin insanları ve hayvanları sokması ile döngü kırılmakta ve insanlar ile tek tırnaklı hayvanları özellikle atları etkilemektedir.” denildi.

50 yaş üstü, kanser hastası, transplantasyon hastası, diyabet hastası ve kronik böbrek yetmezliği olan kişilerin risk altında olduğu dile getirilen açıklamada tüm atların da risk altında olduğu kaydedildi.

Açıklamada şöyle devam etti:

“İnsanlarda BNV ile bulaşma, enfekte (virüsü taşıyan) sivrisinek sokmaları ile olmaktadır. Culex türüne dâhil olan sineklerin ısırığıyla memelilere bulaşan hastalığın ana konağı ise kuşlardır. Kuşlardan tekrar sivrisineklere bulaşan virüs, bu şekilde yaşamını sürdürür.

İnsanlarda enfeksiyon düşük viremi ile seyrettiğinden virüs, insandan tekrar sivrisineklere bulaşmaz. Hastalık, enfekte olan diğer memeli hayvanlardan insanlara bulaşmaz. Kişiden kişiye de bulaşmayan hastalık, ancak doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebilir. Bunun dışında, çok nadir de olsa kan ve organ nakli ile bulaştığı bilinmektedir.”

“Hastalananların yüzde sekseni şikayet geliştirmiyor”

Batı Nil virüsü (BNV) enfeksiyonunun insanlarda az sıklıkta, grip benzeri şikâyetler oluşturduğu ve nadiren ölüme yol açtığı dile getirilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Hastalığı geçirenlerin yüzde 80'i hafif ateş veya herhangi bir şikayet geliştirmeden (asemptomatik) hastalığı atlatmaktadır. Yüzde 20'si ise ateş, baş ağrısı, kaşıntı, kusma, yorgunluk ve gözlerde ağrı veya grip benzeri şikâyetler gösterirken bunların yüzde 1'inde de beyin tutulumu (nöroinvazif) gerçekleşmekte ve encephalitis (beyin iltihabı) veya menenjit (beyin zarı iltihabı) meydana gelebilmektedir. Etkenin, sinir sistemini etkilediği olaylarda klinik tablo daha ağır seyretmekte ve ölüm riski daha fazla olmaktadır. Batı Nil Virüsü insanlarda sinir sistemini etkilediğinde Guillan-Barre sendromuna ve demiyelizasyon ile seyreden neuropatilere neden olur.

Hayvanlarda ise tek tırnaklılar (at ve eşek) ve yabani kuşları etkilemekte olup, özellikle atlar Batı Nil Virüsü’ne karşı duyarlı olup, atlarda enfeksiyon encephalomyelitis'e neden olmaktadır.

İnsanlar birkaç hafta ile ay arasında iyileşir. Atlarda ise bir veya birkaç bacakta felç gerçekleştiğinde ölüm oranı yüzde 80’e kadar çıkabilmektedir. Genel olarak atlar 6 ay içinde iyileşebilmektedir”

Hastalığın tanısının laboratuvar testleri ile konabildiği dile getirilen açıklamada viral bir enfeksiyon olduğu için hastalığın tedavisinin olmadığı belirtileri hafifletmeye ve hastayı daha konforlu hale getirmeye yönelik destekleyici tedaviler uygulandığı kaydedildi.

Açıklamada, hastalık için atlarda aşı kullanıldığı ancak insanlarda henüz geliştirilmiş bir aşı bulunmadığı ifade edildi. .

 

 

Bu haber toplam 3813 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler