1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. 6, 5, 4, 3….
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

6, 5, 4, 3….

A+A-

 

Günler bir bir Pazar’a yaklaşıyor.
Bugünden sonra 5. gün seçim var.
Son zamanlarda halkın gündeminde heyecanı azalan seçimlerden birini daha yaşıyoruz dersek çok yanlış olmaz.
74’ten sonra 41 yılı geride bırakırken çok çalışmanın, çok zahmetin, çok emeğin sonunda Talat dönemi dışında Kıbrıs sorunu bağlamında çok da ileriye gitmemiş olmanın verdiği bıkmışlık bu seçimlerde de kendini gösteriyor.
Sanki seçimleri ‘iş yerini bulsun’ diye yapıyormuşuz gibi…
Daha önceki seçimler gibi ev ev gezen, gördüğü herkesle konuşan, ikna etmeye çalışan, desteklediği adaya yönlendirmek için elinden geleni yapan görevli veya kendini görevli addeden, militan kişilere pek rastlanmıyor artık…
Belki de Cumhurbaşkanlığı seçimleri genel seçimler olmadığı içindir, onun da etkisi olabilir ancak en son genel seçimlerde ve yerel seçimlerde de daha önceki seçimlerin heyecanlı havasını bulmak pek mümkün olamadı.

***

Genel seçimler ve yerel seçimlerin özelliği bireyselliğin öne çıkması… Parti adayları olsalar dahi özellikle adaylar ve aileleri kendilerine oy toplamak için girmedik delik bırakmazlar hatta bazen ısrarcılıklarından bıktırıcı bile olabilirler ama cumhurbaşkanlığı seçimleri öyle değil, bir adayın arkasından yürümek, ona oy istemek, onun için çalışmak kendine çalışmak kadar heyecanlı olmasa gerek!

***

Onun için bu seçimlerde sandığa gitme oranının düşük olması bile beklenebilir. Çünkü Kıbrıs sorununda çekicilik de ortadan kalkmıştır. Toplum liderinin seçileceği ve görüşmeci görevini üstlenecek kişinin oylanacağı bu seçimlerde ortada çekiciliğin kalmaması nedeniyle seçim heyecanını da fazla görmek mümkün değil.
Tabii bu çekiciliğin ortadan kalkmasının sorumlusu da şimdiki Cumhurbaşkanı Eroğlu’dan başkası değil. Belki de bilinçli olarak yapmıştır, zaten sorunun çözümü konusunda taraftar olmadığını da biliyoruz. Bu çekiciliğin ortadan kalkması da kendi döneminde işini kolaylaştıracak, baskılar azalacak, o da rahat rahat Saray’ında oturup zamanını geçirebilecekti.
Bunda da başarılı oldu.
Orada kalması durumunda bu önümüzdeki dönemin de ‘ölü’ geçmesi için elinden geleni yapacaktır.
Onun için Eroğlu’nu Saray’dan uzaklaştırmak, çözümü arzulayacak, öneriler sunacak, karşıdakini zorlayacak birine ihtiyaç var.
Bu Pazar üzerimizdeki ölü toprağını atıp sandığa gitmeli, sorunu çözüme götürebilecek, enerjisi olan bir adaya oy verilmelidir.
“Enerjimiz var, çözeriz, çalışırız” diyen Sibel Siber’e güvenmeli, oy vermeli ve bir fırsat daha yaratmalıyız.

Bu yazı toplam 1914 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar