BASINDAN GÜNCEL…

Serdar Korucu

Türkiye, 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara ve 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in kaçırıldıktan günler sonra cansız bedenlerinin bulunması üzerine çocuk istismarı ve çocuk cinayetlerini tartışıyor. Yaklaşık 63 yıl önce, 6-7 Eylül 1955’te yaşananlar sonrası da İstanbul Rum toplumu ve Yunanistan’ın gündeminde benzeri bir konu vardı. Çünkü pogrom sırasında çok sayıda cinsel istismar yaşanmıştı ve biri de 6 yaşındaki bir çocuğa yönelikti.

Pogromda yaşananları fotoğraflarıyla belgeleyen Ekümenik Patrikhane’nin fotoğrafçısı Dimitrios Kalumenos, Atina’da 1966 yılında İngilizce ve Yunanca olarak yayımladığı “The Crucifixion Of Christianity” (Hıristiyanlığın Çarmıha Gerilişi) kitabında o geceki cinsel istismarları da anlatıyordu.

“6-7 Eylül’de yalnızca cansız eşyalar mı acı çekti?”

9 Ağustos 1967’de Resmi Gazete’de yayınlanan kararla Türkiye’ye sokulması ve dağıtılması yasaklanan bu kitapta Kalumenos, “Yalnızca cansız eşyalar mı acı çekti? Hayır!” diyor ve ekliyordu: “Belgradkapı semtinde oturan zavallı yaşlı bahçıvanın tecavüze uğrayan üç genç kızından bahsedelim mi? Tecavüze uğradıktan hemen sonra aklını kaçıran seksen yaşındaki kadından bahsedelim mi? Diğer toplu tecavüzleri anlatalım mı? Her Türk berduşunun kirletilen ve ölümlerine sebep olunan güzel kadınları soymakta serbest olduğundan bahsedelim mi? Kıymetli eşyaların yağmalanmasının yanı sıra çarpıcı bir şekilde ahlakdışı olaylar meydana geldi”

Kalumenos kitabında 200 Rum genç kızına “vahşice tecavüz ve işkence” edildiğini ifade ediyor, bazılarının ayrıntılarını paylaşıyordu: “Rum kızlarına tecavüz ettiler, kızlardan birini acınası bir halde sokakta çıplak bıraktılar; Türk bir aile onu sokaktan aldı, ona sarınması için bir çarşaf verdiler ve sığınması için bir yer sundular. Vahşice tecavüze uğrayan birçok kız ertesi gün fiziksel tedaviye de ihtiyaç duydukları için hastaneye kaldırıldı. Benzer durumdaki bir sürü kadın bu acıklı faciadan sonra yaşadıkları ruhsal sarsıntı ve şoktan dolayı çok acı çekti. Maddi ve manevi hasarlara ilişkin tüm resmi raporlara Konstandinupolis’teki Yunan Konsolosluğu ve Atina’daki Yunan Dışişleri Bakanlığı’nda ulaşılabilir.”

“Sokağın ortasında Rum çocuğa tecavüz etti”

Dimitrios Kalumenos’un kitabında yer alan bir başka cinsel istismar anlatısı ise bir çocuğa yönelikti: “6 Eylül 1955 günü öğleden sonra, henüz kargaşalar patlak vermeden önce yüzü ve görünümü aç gözlü bir hayvana benzeyen –bednam Türk semti Kasımpaşa’nın ayaktakımından– bir Türk berduş (hamal olduğu söyleniyor) sokağın ortasında küçük bir Rum çocuğuna tecavüz etti ve şöyle bağırdı: ‘Rumlar bu işe yarar ve bu muameleyi görecekler. Başlarına bu gelecek.’

Sadece Kalumenos değil, Speros Vryonis’in 6-7 Eylül’ü konu alan “The Mechanism of Catastrophe” (Felaketin Mekanizması) kitabında atıfta bulunduğu Leonidas Koumakis imzalı “The Miracle: A True Story” (Mucize: Gerçek Bir Hikaye) eserde de bu cinsel istismar yer alıyordu. Anlatıda cezasını çekmeyecek olan fail de betimleniyordu: “Akşam saat 7’de bir güruh sokağın ortasında altı yaşında küçük bir kızın etrafını kuşatıp onu Goril lakaplı yarı deli bir hamala teslim etti. Kapıcı kıza durmadan tecavüz ederken güruh şöyle bağırıyordu: "Rumların layığı budur. Öldür onu, öldür Rum köpeğini."

(Dimitrios Kalumenos’a ait anlatılar, gazeteci-fotoğrafçı Nikolaos Manginas’ın katkısıyla Azınlık Vakıfları’nın ilk temsilcisi Laki Vingas’ın danışmanlığında hazırlanan İstos Yayınları’ndan iki cilt olarak yayımlanan “Patriklik Fotoğrafçısı Dimitrios Kalumenos’un Objektifinden 6/7 Eylül 1955” kitabından alınmıştır.)

(BİANET.ORG – Serdar KORUCU – 7.7.2018)

GEÇMİŞLE YÜZLEŞME İÇİN DÜNYADA NELER YAPILIYOR?

“Genç Sırp aktivistler Belgrad’da Cumhurbaşkanlığı önünde Srebrenika katliam kurbanlarını andı…”

Geçmişle yüzleşme için dünyada neler yapılıyor?

Sırbistan’da, Srebrenika katliamının yıldönümünde, genç Sırp aktivistlerin oluşturduğu İnsan Hakları İçin Gençlik Girişimi, Belgrad’da Cumhurbaşkanlığı önünde eylem yaparak Srebrenika katliam kurbanlarını andı.

Balkan Insight Haber Sitesi’nin bildirdiğine göre 20 kadar Sırp aktivist genç, 1995’te meydana gelen Srenbrenika katliamı hakkında Sırbistan’da bir “sessizlik duvarı” bulunduğunu belirtti. Gençlik Girişimi’nden Marko Milosavljevic, “Özellikle bu yıl, daha önce görmediğimiz kadar büyük bir sessizlikle karşı karşıyayız, çok sayıda insan bu suçları inkar etme özgürlüğüne sahiptir. Üstelik bu, herhangi bir ceza ya da yargılamadan muaf olarak kamu alanında da mevcuttur” diye konuştu.

Milosavljevic, Sırbistan’ın geçmişte savaş dönemiyle ilgili olarak diyaloğu desteklemesi ve çocukların “20 yıl önce yaşanmış korkunç şeyleri öğrenmelerine fırsat yaratması gerektiğini, bir gelecek kurabilmek için bunun zorunlu olduğunu” söyledi.

Gençler bu anma etkinliğine Sırp Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Başbakan Ana Brnabic’i de davet etmişlerdi ancak anma etkinliğine yalnızca muhalefet partisi Nova Starne’den lider Zoran Zivkovic katıldı.

Gençlerin bu eylemine “tepki” olarak da, “1998-2000 yıllarında Kovosa’da kaçırılan ve öldürülen siviller, askerler ve polislerin aileleri örgütü”nden birkaç gösterici “karşı eylem” yaptılar. Polis de iki grup arasında güvenlik önlemleri aldı. Bu karşıt grup Sırp bayrakları taşıyarak “Sırplar’a karşı nefret propagandasını durdurun!” yazılı pankart taşıdılar.

(BIRN – Türkçesi: Sevgül Uludağ – 13.7.2018)