1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. '6 AYLIĞINA İÇ HAT İSTEDİK'
6 AYLIĞINA İÇ HAT İSTEDİK

'6 AYLIĞINA İÇ HAT İSTEDİK'

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye temaslarının ardından YENiDÜZEN’e konuştu, “iç hatlar” konusuna açıklık getirdi

A+A-

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, KKTC için alınan “iç hatlardan seyahat kararı”nın henüz resmileşmediğini ve içeriğinin belli olmadığını, Türkiye tarafından ‘olabilirliğinin’ araştırmasının yapıldığını açıkladı.

• “6 aylığına geçici iç hatlardan yapılmasıyla ilgili TC Başbakanlığı ve Turizm Bakanlığı, TC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yazı yazdı, gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra bizi bilgilendirecekler.”

• “Heyecanla olayın sonucunu bekliyorum. Çünkü iç hatlar gerçekleştiği zaman içeriğinin de ne olacağı, nasıl olacağı belli olacak”

• “Ağustos ayı içerisinde bir yangın helikopter artık Kıbrıs’ta konuşlanacak. Türkiye’de de yangın çıkarsa müdahale edecek”

• “Karpaz’daki olayı gördüğümde açıkçası üzüldüm. Netice itibarıyla doğru veya yanlış bir takım yapılaşma oldu. Şimdi Karpaz’daki yapılar için yer arayışındayız”

• “Kahverengi olduğunda 4 kat çıkabilirsin, mavi olduğunda 5 veya 6 kat çıkarsın belli olunca. Çok da fark edecek bir şey değil. Ama en azından turizmin gelişeceği bir ülkeyiz diyorsak turizm gelişmesiyle ilgili birkaç adım atmalıyız.”

• “Girne Emirnamesi’ni komple ele alıp çalışıyoruz. Ama turizm yatırımı olan bölgeye ayrıcalık verildi.”

Fayka ARSEVEN KİŞİ

Geçtiğimiz hafta Türkiye’de ilgili TC bakanları ile görüşen Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, KKTC için alınan ‘iç hatlardan’ seyahat kararının henüz resmileşmediğini içeriğinin belli olmadığını, TC tarafından ‘olabilirliğinin’ araştırmasının yapıldığını kaydetti.

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Ağustos ayında yangın helikopterinin adada konuşlandırılacağını da söyledi, daimi olabileceğini belirtti.

Ataoğlu, kaçak yapılan turizm yatırımları hakkında da bilgi vererek, Karpaz’daki yapılar için yeni yer arayışında olduklarını, Girne bölgesi için de Şehir Planlama Dairesi tarafından emirname çalışması yapıldığını dile getirdi.

Bu hafta Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile hem turizmi hem de vatandaşın tartıştığı konuları konuştuk.


‘Yangın helikopteri konuşlanıyor’

• Geçtiğimiz hafta Ankara’da bir takım temaslarda bulundunuz. Ankara’ya hangi isteklerle gittiniz, neyle döndünüz?
• Fikri ATAOĞLU: 
İlk önce TC Başbakanı Binali Yıldırım’ı ziyaret ettik orada bizim muadil bakanlarımız da vardı. Bir takım sohbetler yaptık. Ama ben Türkiye’de iken Geçitköy’de bir talihsizlik yaşandı. Trafonun patlamasıyla yangın çıktı. Elektrik kesintisi yapılana kadar yani yaklaşık 50 dakika yangına müdahale edemedik. Bu da yangının büyümesine neden oldu. Ulaşımın çok kolay olmadığı bir yerdi. Bu tür yerlerde 4x4 arazi araçları var arkasında da ani müdahalede kullanılan su haznesi var. O araçlarla ilgili TC Bakanı Veysel Eroğlu ile görüştüm.

Yangından dolayı helikopterin gelmesiyle ilgili olay vardı. Türkiye’de yaşanan darbe sonrası uçağın uçuşuna izin veriliyordu ama helikopterin uçuşuna izin verilmiyordu. TC Başbakanı’na yangın olayını iletince bizim için helikopterin de uçabilmesinin önünü açtı. Hatta onun arkasında da Ağustos ayı içerisinde helikopterin artık Kıbrıs’ta konuşlanması ile ilgili hem fikir olduk.
TC Başbakan’ı Yıldırım, ayrıca Kıbrıs’ta konuşlanacak helikopterin, Türkiye’de yangın çıkarsa Kıbrıs’tan Türkiye’ye müdahale edilebileceğini de söyledi. Ama helikopterin kaç gün, kaç ay kalacağını konuşmadık. TC Orman Dairesi, emekli pilotun Kıbrıs’a geleceğini ve helikopterin konuşlanacağı, ekibin de konaklayacağı yeri inceleceği yönünde bilgi verdi. Umarım bu hareketten sonra uzun vadeli düşünülür. Orada yaptığımız sohbete de helikopterin uzun vadeli kalması için de görüş ortaya konmuştu.

Kamera izleme sisteminin de eksik olan yerlere kurulması, mevcudun yetersizse değiştirilmesiyle ilgili konuşmamız oldu.
Önümüzdeki aylarda ağaçlandırma seferberliği düzenleyeceğiz. Türkiye’den zeytin, harnup badem gibi ağaçların takviyesini istedim. Bu ağaçları bir şekilde vatandaşımıza vereceğiz ve günü geldiğinde bu ağaçlardan elde edilecek mahsulden vatandaş faydalanacak. O yüzden çam ve selvi dışında bu ağaçların dikimi için seferberlik yapacağız.

TC Turizm Bakanı ile yaptığımız sohbette de turizmdeki sıkıntıları dile getirdim. Daha önce Kıbrıs’ta yaptığımız görüşmede hatırlayacaksınız Türkiye’den Kıbrıs’a gelen turist sayısının yetersiz olduğunu tespit etmiştik. Bu tespitten sonra bu sayıyı nasıl çoğaltabiliriz arayışına girdik. Sonunda karar verdik ki 10 ilde KKTC’yi tanıtıcı etkinlikler düzenleyelim. Sadece turizmle ilgili değil neyimiz varsa tanıtmalıyız. 

Sayın bakan buna çok sıcak baktı. İlk etkinlik 5 Ağustos’ta Ordu’da yapılıyor. Bu arada Eskişehir ve Bursa’ya yapacağımız etkinliklerde uçuşun olmadığını gördük. Bunu görüştük ama Bursa’nın, Sabiha Gökçen Havaalanı yakın olduğu için fizibl olmadığı tespit edildi. Bursa’nın yerine Konya gündeme geldi. Konya neden? Kıbrıslıların büyük çoğunluğu Konya Karaman’ndan gelmektedir. Ama biz bunu sadece biliriz. Büyük çoğunluğumuz Konya Karaman’a gitmedik, onlar da Kıbrıs’a gelmemiştir. Eğer Konya seferini açarsak kaynaşmayı da yapabiliriz. Şimdi Eskişehir Konya çalışması yapılıyor. Fizbl olursa, uçuşlar gerçekleşecek.

Değişik ülkelerden en azından uçak değiştirmeden nasıl sefer düzenleyebiliriz onun çalışmasını da başlattık. Yani X ülkeden Ankara’ya gelecek, Ankara’da inecek olanlar inecek, fakat Türkiye’den Kıbrıs’a devam edecek olanlar bekleyen uçakla gelecek.

• Bu çalışmalarınız ne kadar sürede sonuca varır?
• Fikri ATAOĞLU:
Türkiye’deki bakanların verdiği talimatlar doğrultusunda çalışmalar hızla ilerliyor. Ama Türkiye’da alınan karardan sonra Kıbrıs’taki acentelerin ciddi sıkıntıları olduğuyla ilgili bir takım haberler aldım. Bu aldığımız haberler sonrasında çok hızlı bir şekilde kriz masası oluşturduk. Toplantıda büyük çoğunluğunun söylediği TC’den KKTC’ye gelişler sırasındaki zorluklardı. Ben Tuğrul Türkeş ile görüşmemde önerimiz TC’den KKTC’ye uçuşlar esnasında KKTC’ye ayrı bir kontuarın açılmasıydı. Ben İstanbul’dan Ankara’ya uçmakla, Kıbrıs’tan İstanbul’a uçmanın aynı saat olduğunu söyleyince Türkeş, ‘önerin iç hatlar mı olsun’ dedi. Ben de ‘olur’ dedim. Geçici 3 aylık olarak düşünüldü ancak daha sonra 6 ay olabileceği konuşuldu. 6 aylığına geçici iç hatlardan yapılmasıyla ilgili TC Başbakanlığı ve Turizm Bakanlığı, TC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yazı yazdı, gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra bizi bilgilendirecekler. Heyecanla olayın sonucunu bekliyorum açıkçası çünkü iç hatlar gerçekleştiği zaman içeriğinin de ne olacağı, nasıl olacağı belli olacak . Önümüzdeki günlerde tüm bunlar belirlenecek.

• Türkiye’deki gelişen olaylar sonrasında adamıza turist getirmek için turizmi canlandırmak için çıkış yolunuz nedir?
• Fikri ATAOĞLU:
Değişik 3 ülkeden girişimler başlattık. Henüz netleşmedi.


‘Emirnameler için çalışılıyor’

• Girne’de Kaya Artemis Otel’in inşaatında yapılan kaçak yapılar var, Karpaz’da da kaçak olduğu gerekçesi ile yıkılan oteller… Serdar Denktaş’ın, Nidai Güngördü’nün konu hakkında açıklamaları var. Ama her ikisi de kaçak yapı.  Neden biri yıkılıyorken, diğeri için imar planı değişiyor. Sizin Turizm Bakanı olarak bu konudaki savunmanız, görüşünüz nedir? Büyük yatırımcılar yatırımcı, küçük yatırımcılar nedir?
• Fikri ATAOĞLU:
Karpaz’daki olayı gördüğümde açıkçası üzüldüm. Netice itibarıyla doğru veya yanlış bir takım yapılaşma oldu. Bu yapılaşma sonrasında da bunu yapan vatandaşlar hizmet vermeye başladı. Fakat sonunda birileri tarafından şikayet edildi ve mahkemeye verildi. Mahkeme kararı da bildiğiniz gibi yıkım kararı aldı. Bu yıkım kararı öncesinde bize mühürleme talimatı verildi. Biz görevimizi yerine getirdik ama çok da mutlu değiliz oradaki insanların mağdur olmasından. Biz bu arada Şehircilik, Eski Eserler, Orman ve Çevre Dairesi’ne talimat verdik ve dedik ki; bölgede inceleme yapın ve bu bölgede öyle yerler tespit edin ki; özel çevre koruma bölgesi olmasın, eski eserler gelip ‘burası 1’nci derece sit alanıdır’ demesin, orman gelip burası ‘orman arazisidir’ demesin. Öyle bir yer bulun ve Şehircilik Dairesi de bunu düzenlesin. Artık kaç nokta çıkarsa kaç kişiye bu verilecekse, verilsin. Belli standarttı olsun ve o ölçüler içerisinde de yapılanmasını yapsın. Ama bu da yapıldıktan sonra bir daha o insanlar rahatsız edilmesin. Rahat ve huzurlu şekilde çalışsınlar.

Girne Bölgesi’ndeki olay bize geldiği zaman biz Girne Bölgesi’nde bir emirname yayınladık. Girne Bölgesi’nde yayınlanan emirnamenin sadece Artemis ile ilgili olan kısmı turizmle ilgili olduğu için beni ilgilendirir. Şehircilik Dairesi ile görüşme yaptık, mavi bölge olduğundaki maksimum yükselme oranı nedir çalışması yapılsın istedik. Şehircilik bu çalışmayı bitirdikten sonra ve mavi bölge olarak ‘şu kadar kat çıkabilir’ dedikten sonra bizi bağlayan bir olay olmayacak. O katlar, ölçüler dikkate alarak hareket edilecek.

• O alanın mavi bölge olmasına ihtiyaç var mıydı? Sonuçta yatırımcı bile bile projesini çizdi ve yapıma başladı…
• Fikri ATAOĞLU:
Emirname kondu çünkü yaşam mahali içerisindeki insanların rahatsız olmaması daha rahat yaşayabilmeleri için meydanlardaki yüksek yapılaşmayı kaldırmaktı bütün olay. Ancak tamamen hepsinin önünü kesmek de değildi. En azından deniz sahilinde kahverengi bölgede olan bu turizm yapılanmasının da biraz daha kat çıkma olayı vardı. Burada ne idi? Kahverengi olduğunda 4 kat çıkabilirsin, mavi olduğunda 5 veya 6 kat çıkarsın belli olunca. Çok da fark edecek bir şey değil. Ama en azından turizmin gelişeceği bir ülkeyiz diyorsak turizm gelişmesiyle ilgili birkaç adım atmalıyız. Karpaz da attığımız adım gibi…

• Her isteyen istediği yerde turizm yatımı yapsın sonra da ona göre emirnameleri düzenleyelim. Bu kargaşaya neden olmaz mı? 
• Fikri ATAOĞLU:
Hayır şimdi biz Girne Emirnamesi’ni komple ele alıp çalışıyoruz. Ama turizm yatırımı olan bölgeye ayrıcalık verildi.

• Neden ayrıcalık verildi?
• Fikri ATAOĞLU:
Turizm yatırımı yapılsın diye. Bugün yapılmamış olsaydı atıyorum 3 ay sonra bu emirname bitmiş olsaydı, 3 ayın sonundaki neticede yine de diyecektik ki; buraya siz 5-6 kat yapabilirsiniz.
Şu an ne yapıldı. Öncelik olan yerler neresi ise onlar üzerinde bir ekip çalışır. Geri kalan ekip de onun gerisinde çalışır.

• Ama proje size kahverengi bölge olduğu bilinerek sunulmuştu. 
• Fikri ATAOĞLU:
Bizim şu an yaptığımız nedir? Şu bölgede şu kadar yükselebilirsiniz, şu kadar kat olabilir.
Şu an Girne Bölgesi’nde; Çatalköy, Zeytinlik, Karaman gibi birkaç bölge için Şehircilik tarafından çalışma yapılıyor. Bir de Karpaz için çalışıyor. Doğa, sahiller düşünülerek Karpaz çok ciddi ele alınmalı ve oradaki emirnameler için de ciddi çalışma yapılmalıdır.

• Halkın oteller tarafından engellenen plajlara giriş olayına çözümünüz nedir?
• Fikri ATAOĞLU:
Yasalar ne ise o çerçevede uygulama yapılmalıdır.  Geçen gün de bir otelde talihsiz bir olay yaşandı. Biri arkadaşını görmeye gitti sanırım ve kendisinden yemek parası istendi. Yemek ücreti alındıysa söylenecek bir şey yok, çünkü bu tür oteller ful pansiyondur. Kimin ne yapacağını bilmediklerinden dolayı böyle bir uygulama yapılıyor. Ama vatandaşın sahile nasıl gideceği, bunun nasıl ayıt edileceği de söz konusu. Herkesin istediği yere gitmesi lazım. Ama maalesef günümüzde bu tür olaylarla da karşı karşıya kalıyoruz. Bunun dışında belediyelerin halk plajlarını çoğaltarak, vatandaşın daha rahat gidebileceği imkanları sağlamalıyız.

• Yerli üretimin otellerde tüketilmesi konusunda her zaman çalışma yapılıyor bu ne kadar gerçekleşiyor?
• Fikri ATAOĞLU:
Yerli ürünlerin bir şekilde tüketilmesiyle ilgili büyük otellerden  Kıbrıs gecelerini tekrardan yapılmasını önerdik. Bütün oteller de Kıbrıs gecelerini tekrar yapacaklarını o gecelerde turistlerin rahat alabileceği satış noktaları da oluşturulacakları görüşünü verdi.  Eğer otellerimiz yerli üretimi alırsa kendi üreticimiz de daha rahat olacak, yerli üretim daha fazla çoğalacak. Bu yapılacak olanlar da turistlerin Kıbrıs kültürünü tanıma ve tanıtması açısından çok önemlidir.

• Turizm sezonunu nasıl geçiriyoruz, beklentiler neydi?
• Fikri ATAOĞLU:
Bu yıl biz göreve gelmeden önce yapılan bir açıklama vardı, yüzde 25 turist sayısında azalma olacak diye. Biz göreve geldiğimizde bu açığı nasıl kapatırız diye acentelerle bir toplantı yaptık. Acentelere biraz baskı uyguladık. Daha hızlı bir şekilde çalışıp da bu açığı kapatmalarıyla ilgili… Fakat acentelerden aldığımız tepki teşviklerinin 2011 yılından itibaren almamalarıydı. Bunu duyunca üzüldüm. Olaya müdahale ettik. Bir baktık ki personel yetersizliğinden dolayı ciddi rakamda bir dosya birikti. O günlerde işlerin yoğun olmadığı bölümlerdeki personellerden de yararlanarak 2011 yılından bekleyen dosyaları 15- 20 gün gibi bir sürede bitirdik, Bakanlar Kurulu’na götürdük ve teşvikler bloke edildi. Herkes de yavaş yavaş alamadıkları rakamları almaya başladı. Acenteler bununla birlikte daha fazla çaba sarfetmeye ve açığı kapatmaya başladılar. Ama Türkiye’de yaşanan olumsuzluklardan dolayı insanların telaş içerisine girmesinden bir takım rezervasyonlar etkilendi.

• Türkiye’deki olaylar sonrası rezervasyonlar ne kadar etkilendi?
• Fikri ATAOĞLU:
Her otel kendine göre bir rakam söyledi ama Otelciler Birliği’nden yüzde bu kadar açığımız var diye bir rakam gelmedi. Herhalde birkaç güne açıklanır.
 Amacımız biran önce o açığın kapatılmasıyla ilgili çalışmalardır. Gerek Türkiye içinden gelecek olan Türkiye vatandaşlarının tatilini kolaylaştırmakla ilgili gerek bu açığın kapatılmasıyla ilgili değişik ülkelerden yapacağımız atılımlar var. Sadece Türkiye’de değil Almanya, İngiltere, Azerbaycan ve İran’da yapacağımız tanıtımlar var. Bu tanıtımlar sonrasında da ciddi şekilde artış olacağına inanıyoruz. Çünkü Türkiye’den buraya gelenlerin sayısı nüfusa göre yüzde 8.5… Biz bunu nasıl yükseltiriz onun çalışmasını yapıyoruz. Bu tanıtımları kış turizmine ya da önümüzdeki yıla ciddi şekilde etkisi olacak.

Bu haber toplam 4793 defa okunmuştur