1. YAZARLAR

  2. Onur Olguner

  3. 6 BELEDİYE MANTIĞI BU ÜLKEYİ BATIRACAK
Onur Olguner

Onur Olguner

6 BELEDİYE MANTIĞI BU ÜLKEYİ BATIRACAK

A+A-

 

KKTC’de tek bölgeli seçim sisteminin birkaç yıl önce ilk defa gündeme geldiği zamanı hatırlıyorum. Toplumda genel bir algı oluşmuştu: Çoğu siyasi kendi bölgesine işliyordu ve bu yüzden siyaset yozlaşıyordu. Tek bölgeli sistem ile bu yozlaşmanın önüne geçileceği genel anlamda kabul görmüştü.

Bu fikir ve çözüm o kadar gözümüzde büyümüştü ki, sanki sihirli bir değnek ile siyasete dokunuş yapılacaktı ve bir anda her şey düzelecekti. Kamu tekrar işler hale gelecek ve toplum ileriye taşınacaktı.

Halbuki kamu yönetiminde bir hafta bile vakit geçiren herhangi bir bireyin de  bileceği gibi siyasette sihirli değnek yoktu. Özellikle kamu yönetimini geliştirmek sihirli bir değnekle yapılacak dokunuş yerine uzun soluklu ve sancılı reformlarla olabilirdi.

Dahası sihirli değnekler genelde sorunu daha da çözülemez hale getirmekten öteye gidemiyordu.

Nitekim tek bölgeli seçim sistemi de böyle oldu. Bölge odaklı çalışmayı bir nebze azaltsa da tam olarak engelleyemedi. Dahası bu sıkıntıyı geriletirken çok daha büyük bir sıkıntıyı siyasetimize musallat etti. 

“Reklamın iyisi kötüsü yoktur” söyleminin de tespit ettiği gibi, öne çıkmanın, medyanın odağında bulunmanın, polemik yaratmanın ve akıllarda kalmanın seçilmedeki önemi kat be kat arttı. Bu da milletvekili seçilmede “bölgeme hizmet edeyim” yaklaşımının yerine çok daha tehlikeli bir alternatif bıraktı: “Kamunun zararına bile olsa kişi olarak öne çıkayım”

Bugün önümüzde yine benzer bir sürece doğru ilerlediğimizi görüyorum. Şu anda sıkıntı çeken belediyeler yüzünden, belki de olabilecek en totaliter şekilde, her ilçeye bir belediye konulması yönünde popüler bir çözüm arayışı içerisine girilmiş bulunmaktadır.

Belediyelerin sorununu sayıları çözecekmiş gibi, 28 olan sayısının bir anda 6’ya indirilmesi gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Ülkenin en kurumsal belediyesi olan Lefkoşa Türk Belediye Meclisinde geçirdiğim 6 yıllık tecrübe ile ve Cumhuriyetçi Türk Partisinin yerel yönetimler komitesinde kırsal bölge belediye başkanlarımızla geçirdiğim toplantılar ışığında şunu söyleyebilirim:

MERKEZ BELEDİYELERİNDE YAPILAN BELEDİYECİLİK İLE KIRSAL BÖLGELERDE YAPILAN BELEDİYECİLİK BİRBİRİNDEN ÇOK AMA ÇOK FARKLIDIR!

Bu iki belediye tipinin ilgilendiği konular, öncelikleri, hizmet alanları ve iş tanımı birbiriyle tamamen farklıdır.

Belediyelerin birleştirilme sürecinde bu iki farklı tipi bir araya getirmek ancak ve ancak kaos ile sonuçlanacak ve halihazırda hizmet alan pek çok kırsal bölgenin çökmesine sebep olacaktır.

Bu çökmeyi görebilmek için aslında bir nevi hemen yanı başımıza  HASPOLAT VE HAMİTKÖY ÖRNEĞİNE bakmamız yeterlidir.

Daha önce birçok kez de söylediğim gibi Hamitköy ve Haspolat’ın en büyük şansızlığı Lefkoşa Türk Belediyesine bağlanmasıdır. Bu iki bölge yıllardır vergilerini bir tamam verseler de, bir taş atımlık mesafede olan arıtma tesisine kanalizasyonla bağlanma şansına ulaşamamışlardır. Yolları asfalttan mahrum, sokakları düzensiz ve altyapıları eksik kalmıştır.

Bu geçen yıllarca zaman içinde alınan vergiler genelde oy deposu olan Lefkoşa merkeze harcanmış, yollar yenilenmiş, yeni oyun grupları alınmış, istihdamlar yapılmış ve çalışanlara ek ödenekler sağlanmıştır. Hamitköy ile Haspolat’a ise bu miktarların yanında ancak komik kalacak oranda yatırım yapılmıştır.

Aynı tehlike bugün bizi 6 bölgeli seçim sisteminde de bekliyor. Yeni sistemde ülkemiz vergisi alınıp unutulan ve kırsal sorunları göz önüne alınmayan Alsancak, Mehmetçik ve Dipkarpaz gibi bölgelerle dolacaktır.

Dahası merkezden seçilen belediye başkanları “şeherli” olacağından kırsal kesimin sorunlarını ve sıkıntılarını hiçbir zaman tam anlamıyla anlayacaklar. Tam tersi olması halinde ise keskin bir kaos yaşanacaktır.

Bu belediyelerden birçoğu ülkemizde gerçek anlamda çalışan ve aldığı verginin hakkını veren son kamu kurumlarını oluşturmaktadır. Bu zorluklarla ayakta duran sistemi popülist bir yaklaşımla bozmak maalesef bu ülkeyi ancak batırmaktan öteye gidemeyecektir.

Bu bağlamda hükümetin adımlarını iyice değerlendirerek atmasını bir belediyeci olarak tavsiye ederim. 6 belediye duruşunun bir kez daha gözden geçirilmeli ve bu reform belediyelerin KIRSAL ve KENTSEL özellikleri göz önüne alınarak yapılandırılmalıdır.

Aksi takdirde popülizm kazanacak, totaliter bir çözüm denenecek ve KKTC’nin kırsal bölgeleri hizmet almaktan mahrum bırakılacaktır.

 

Bu yazı toplam 2931 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar