“60 bin tonda, 12 milyon dolarlık zarar”
KIB-TEK’in akaryakıt ihalesine giren ve Başbakanlık tarafından yanlış yönlendirildiğini iddia eden firma YENİDÜZEN’e konuştu, ülkenin zarara uğratıldığını öne sürdü.
Ertuğrul SENOVA
Dubai merkezli “Ks Trading Fze” isimli firmanın yetkilileri, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (KIB-TEK) akaryakıt temini ve taşınmasına ilişkin ihale sürecinde, Başbakanlık tarafından “yanlış yönlendirildiklerini”, ilgili ihalenin, daha ihaleye çıkılmadan bir başka şirkete verildiğini ve söz konusu şirket yetkililerinin kendilerini arayarak “Siz bu ihaleye girmeyin ihale bizim” diyerek tehdit ettiğini ileri sürdü.
Şirket ortaklarından Seyfettin Sivri, “KKTC’de korku imparatorluğu kurulmaya çalışıldığını”, kendisinin AKP’nin kurucularından olduğunu ve sözünü ettiği imparatorluğu yıkmak adına bu açıklamaları yapma kararı aldığını söyledi.
Sivri, ihalenin “adrese teslim” olarak organize edildiğini iddia ederek, geriye dönük araştırma yaptıklarını ve işi alan firmanın satış temsilcisinin, 5 Temmuz tarihinde “sahte kimlikle” Ercan’dan giriş yaptığını ve gerekli anlaşmaları hükümetle sağladıktan sonra 7 Temmuz’da Ercan’dan çıkış yaptığını tespit ettiklerini öne sürdü.
Şirket direktörü Sıdkı Gülüştür ise Başbakanlık Müsteşarı Berhan Ongan ile görüşmeler gerçekleştirip teklifler sunmalarına karşın, yabancı ülke merkezli şirketlerin ihaleye katılmasını engelleyen yasa gücünde kararnameden kendilerine bahsedilmediğini belirterek, “Berhan Bey Dubayi merkezli bir şirket olduğumuzu bilmesine rağmen teklifimizi kabul etmiştir. Bu, suç teşkil etmektedir” dedi.
FAZLADAN 12 MİLYON DOLAR
Şirket direktörü Sıdkı Gülüştür ise Başbakanlık Müsteşarı Berhan Ongan tarafından yanlış yönlendirildiklerini, Kıbrıs Türk halkının son yapılan akaryakıt ihalesi nedeniyle, standart dışı kirli bir yakıta fazladan 12 milyon Dolar ödeyeceğini iddia etti.
Gülüştür, Başbakanlık Müsteşarı Ongan’a sundukları tekliflerin detaylarını da anlatarak, Kıbrıs Türk halkının 60 bin tonluk ihaleden 12 milyon Dolarlık bir zarara uğrayacağını iddia etti.
Şirketin direktörü Sıdkı Gülüştür ve ortağı Seyfettin Sivri, ihale sürecinde yaşananları YENİDÜZEN’e anlattı.
Sivri: “KKTC’de korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor”
AKP’nin kurucu üyelerinden olduğunu ifade eden Seyfettin Sivri, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Yardımcısı Fuat Oktay’ın ve Lefkoşa’daki Büyükelçiliğin isimlerini kullanan bazı kesimlerin Kıbrıs’ın kuzeyinde “korku imparatorluğu” kurmaya çalıştığını, ihale sürecinde de benzer bir durumun yaşandığını, sözünü ettiği ‘imparatorluğu’ yıkmak için bu açıklamaları yaptığını söyledi.
“Yaşananları Türkiye’deki vekillere aktardım”
Sivri, adada yaşananları Türkiye’deki bazı Milletvekillerine aktardığını, aktarmaya da devam edeceğini ifade etti.
“Siz bu ihaleye girmeyin ihale bizim”
İhale için ön teklifi vermelerinin üzerinden bir saat geçer geçmez, sonraları ihaleyi kazanacak olan “İçkale” isimli firmadan bir yetkilinin kendilerini aradığını ve “Siz bu ihaleye girmeyin ihale bizim” diyerek tehdit ettiğini ileri süren Sivri, ihalenin “adrese teslim” olarak organize edildiğini iddia etti.
“Adrese teslim ihale” iddiası... “4 günde yakıt temin edilip taşınması imkansızdır”
KKTC’ye Başbakan olarak görevlendirilen Ünal Üstel’in, ihaleye ilişkin süreci, Müsteşarı Berhan Ongan’ın yöneteceğini kendilerine ilettiğini, Ongan ile yaptıkları görüşmelerde yanlış yönlendirildiklerini öne sürem Sivri, şöyle devam etti:
“Sayın Müsteşar ile görüşmelerimizde bize hiçbir bilgi vermemesine karşın Bakanlar Kurulu, hızlı bir şekilde uluslararası bir firmanın ihaleye katılmasını engelleyen Yasa Gücünde Kararname çıkarttı. Bu kararnameden 4 gün sonra da İçkale isimli şirketten yakıt geldi. Taşımacılık sektörünü bilenler bilir, 4 günde yakıt temin edilip taşınması imkansızdır. Bunu yapabilecek babayiğit yoktur.”
“Şirket temsilcisi ‘sahte kimlikle’ Ercan’a giriş yaptı, anlaşmaları sağladı ve geri döndü”
Kendilerine “operasyon çekildiğinin” farkına varmalarının ardından geriye dönük araştırma yaptıklarını ve ilgili firmanın satış temsilcisinin, 5 Temmuz tarihinde “sahte kimlikle” Ercan’dan giriş yaptığını ve gerekli anlaşmaları hükümetle sağladıktan sonra 7 Temmuz’da Ercan’dan çıkış yaptığını tespit ettiklerini iddia etti, bu konuda ellerinde belgeler bulunduğunu da kaydetti.
Gülüştür: “Müsteşar Dubayi merkezli olduğumuzu bilmesine rağmen teklifimizi kabul etti. Bu suç teşkil etmekte”
Şirket direktörü Sıdkı Gülüştür ise Başbakanlık Müsteşarı Berhan Ongan ile görüşmeler gerçekleştirip teklifler sunmalarına karşın, yabancı ülke merkezli şirketlerin ihaleye katılmasını engelleyen yasa gücünde kararnameden kendilerine bahsedilmediğini belirterek, “Berhan Bey Dubayi merkezli bir şirket olduğumuzu bilmesine rağmen teklifimizi kabul etmiştir. Bu, suç teşkil etmektedir” dedi.
Sunulan teklifler
Şirket olarak sundukları tekliflerden söz eden Gülüştür, KIB-TEK Genel Müdürü ile yaptıkları görüşmelerde, kullanılan kalitesiz ve standart dışı yakıtlar nedeniyle makine, ekipman ve cihazların sürekli arızalandığı bilgisini aldıklarını, bu kapsamda verebilecekleri en iyi yakıtı sunduklarını belirtti.
“İdare maksimum yüzde 1 oranında kükürt talep ederken, biz 0.02 sunduk”
Gülüştür, “İdare, yakıtta maksimum yüzde 1 oranında kükürt talep ederken, bizim yakıtımızda bu oran yüzde 0.02 idi. Yakıtımız, karbon ve kükürt salımına bağlı olarak Paris İklim Anlaşması’na uygun bir yakıttır. Teknecik bu kapsamda 1 birim yakıtla 3 birim verim alabilecekti” ifadelerini kullandı.
“Tüm bedeli TL’ye çevirmeyi teklif ettik”
Sundukları teklifleri aktarmaya devam eden Gülüştür, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun haricinde, akaryakıtın sevk işlemlerini de bizim yapmamız halinde, tüm bedeli TL’ye çevirmeyi tekilf ettik ki devlet, kur farkından etkilenmesin. Yine aynı şeklinde, uluslararası petrol piyasasında yer almamasına rağmen taksitlendirmeyi de teklif ettik.”
“Kıbrıs Türk halkının kaybı 12 milyon Dolar olacak”
KIB-TEK’in şu an acil ihtiyaçtan dolayı yaklaşık 60 bin ton civarı yakıt alımına gittiğini ifade eden Gülüştür, “Bu alımı, uluslararası petrol piyasasında hiçbir şekilde tanınmayan bir şirkete verdiler. Bu şirket, hem kalitesiz, hem standart dışı hem de yüksek fiyattan yakıt sağlıyor. Kıbrıs Türk halkının bu alımdan zararı, bizim hesaplamalarımıza göre yaklaşık 12 milyon Dolar olacak. Yani 200 milyon TL’nin üzerinde” dedi.
“Rafineri kurmayı önerdik”
Sundukları teklifleri aktarmaya devam eden Gülüştür, KKTC’ye bir rafineri kurulmasını da teklif ettiklerini belirtti. Gülüştür, “Bize rafineri kurabileceğimiz bir liman tahsis edilmesi halinde, 30 yıl çalışabilecek ve pek çok petrol türevinin üretilebileceği bir rafineri kurmayı önerdik. Bu sayede Kıbrıs’ın enerji güvenliği arzı sağlanmış olacak ve ekonomik bağımsızlığına katkı sağlanacaktı. Üstelik masraflar uluslararası fonlardan sağlanacak ve devlet hiçbir şekilde para harcamayacaktı” ifadelerini kullandı.
“Yarım kalan hastaneyi bitirmeyi taahhüt ettik”
Gülüştür, tüm bunların yanında, şirket politikası olarak iş yaptıkları her ülkeye bir eser bıraktıklarını belirterek, yarım kalan devlet hastanesini tamamlama taahhütünde de bulunduklarını aktardı.
Tüm bu çalışmalarını tamamlayıp müsteşara sunduklarını ama yanlış yönlendirildiklerini söyleyen şirket direktörü, “Umarız KKTC’nin enerji arz güvenliği süratle kontrol altına alınır” dedi.