İsrail’in Yedioth Ahoronot gazetesinin haberine göre Tayyip Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, son yıllarda iki ülke arasında kötüleşen süreçlerde de sahibi olduğu gemiciğiyle İsrail ile ticaret yapmaya devam etmiş.
Oysa Burak’ın babası, Mavi Marmara olayında katledilen insanların ölülerinin başında, savunma sanayi dışında tüm ticari ilişkilerin askıya alındığını söylemişti. (İstihbaratı da İsrail’den alan ‘güçlü Türkiye’ için mecbur tabii.)
Gazete haberde 95 metrelik dev yük gemisi Safran-1’in (demek ki 2-3-4-5 diye gidiyor bu gemicikler) defalarca İsrail’in Aşdod Limanı ile Türkiye arasında kargo taşıdığını yazdı.
Haberde dikkat çeken diğer ayrıntı ise geminin son olarak İsrail’in resmi özründen üç ay önce, 12 Ocak’ta Aşdod Limanı’na yanaşarak kargo indirmesi. Ne indirdiği ise bilinmiyor!
Ertesi günün İsrail haber sitelerinde, kamera görüntülerinden kaç kez limana girip-çıkış yapıldığının tespit edilebileceği yazıldı.
Yani sevgili okur, Erdoğan o gemicikte para sayarken Filistin’e yardım taşıyan başka gemideki insanlar kanlı İsrail operasyonuyla ölüyordu.
Bir özür için 3 yıl bekleyen aynı İsrail, Filistin’i fosforla bombalarken de o gemiler yine hep gidip-geldi.
Sonra da Erdoğan her fırsatta İsrail’in Gazze’ye yani Filistin halkına yönelik kuşatmasının kaldırılmasından söz edip durdu.
Şimdi Mayıs sonunda kuşatma altındaki Gazze’ye giderek Mavi Marmara ‘zaferini’ kutlamaya hazırlanıyor!
Garibanlara da yine vatan için ölmek kalıyor.
Bir yandan ‘daha fazla Müslüman’ bir yandan ‘daha fazla Yahudi’ bir Türkiye olmak… Bunu yaparken de Filistin dostu görünmek…
Bize yapılanla aynı gibi!
İsrail şu günlerde 65’inci yaş gününü kutluyor. Dünyanın şımarık çocuğu kutlamalar eşliğinde mum üflüyor.
Hediyeleri de hep büyük zaten ki aksini de asla kabul etmiyor.
Kafası sıktı mı da bırakıveriyor bombayı.
Bombadan anlamayanları da farklı yöntemlerle ikna ediyor.
Örneğin gemiciklerle...
Yani tamamen ‘duygusal’... 
Yoksa KKTC’de de bunca insan İsraillilerle iş yapar mıydı hiç!

***

LEFKOŞA’DA HESAPLAŞMA!

Lefkoşa’nın başına Kadri Fellahoğlu geçtiğinden beri hepimizin morali düzeldi. Ev toplanıyor, kırık kolu saklayan pislik içindeki yen açılıyor, iyiler ve kötüler, doğrular ve yanlışlar, cam ve naylonlar gibi ayrışıyor. Vatandaş da çalışan da işini yapıyor.
Şeffaf yönetim sözüyle oy isteyen CTP’li başkan dediğini yaptı ve arı kovanına elini soktu. Dünkü belediye meclis toplantısında belediyeye açılan 14 davanın akıbetiyle ilgili bilgi verdi. Tehdit aldıkları için 2 davaya bakmayı kabul etmeyen belediyenin avukatlarının yerine dışarından avukatlık hizmeti alındığını söyledi. Bahse konu şirketler, Tekjen Finans ve Dorman Ltd.
Bu bir başlangıç olsun ve belediyeyi sömüren, Lefkoşalının kanını emenler hakimin karşısına çıkarılsın, her kuruşun hesabı sorulsun.
Bu arada toplantının internet üzerinden naklen izlenmesine olanak sağlayan Toparlanıyoruz Hareketi’ne de bin teşekkür.
Lefkoşa’da hesaplaşma başladı, darısı tüm ülkenin başına!
Lefkoşa’da başlayan ve mutlaka kazanılması gereken bu savaş tüm ülkeyi kapsayacak.
Sabreden görecek!